Türkiye'nin en iyi haber sitesi
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ

Gençlikte riskli davranışlar

Yetişkinlerin kolaylıkla kaçınabildikleri durumlar vardır. Genellikle gençler, aynı durumlardan kaçınmak bir yana aşırı atak ve riskli davranırlar. Bu tutum beyinsel gelişim basamakları ile bağlantılı olduğu kadar, çevresel etkilerle de bağlantılıdır. Bu riskli davranışlar, şiddet, taşıt kazaları, evden kaçma, suç işleme ve madde kullanımı olarak sıralanabilir.
Bu risklerin bir kısmı gencin özel psikolojik sorunlarından, bir kısmı sosyo-ekonomik koşullardan kaynaklanabilir.
Psikolojik sorunları tedavi ettirmek dışında, genci her türlü riskli davranıştan uzak tutmak için aileye düşen bazı temel ödevler vardır. Aileler öncelikle kendileri riskli davranışlar konusunda yeterince bilgi sahibi olmalıdır. Sonra bu bilgileri gence aktarıp aktaramadıklarına dikkat etmelilerdir. Onları her şeyden korumaya çalışmamalı, endişelendikleri zaman gence bunu söylemeleri uygun olur.
Belki de en önemli kural, net ve anlaşılır sınırlar koymaktır.
Gelişim içinde tüm gençlerin zaman zaman sıkıntıları ve riskli davranışları olabilir. Bu riskli davranışlar, önemli bir sorunun parçası olabileceği gibi, sadece döneme özgü ve geçici sorunlar da olabilmektedir. Bu nedenle aileyi endişelendiren davranışlar olduğu zaman, nedenini araştırmak gerekir. Gencin riskli davranışları karşısında ne yapılması gerektiği konusunda ebeveynler çaresiz hissedebilir. Eğer şüpheleri varsa bir uzman yardımı almak doğru olur. Gence sorunlu ve tedavi edilmesi gereken biri olduğu hissini vermemelisiniz. Bu durumun bir aile sorunu olduğunu, yardım etmek ve onunla paylaşmak istediğinizi, ama nasıl yapacağınızı bilemediğinizi söyleyebilirsiniz.

TAŞIT KAZALARI

Araba kullanmak ve ehliyet sahibi olmak gençlik döneminde büyümenin bir göstergesi olarak algılanır. Erkek çocuklar, ailelerin izni ile erken yaşlarda ve ehliyetsiz araç kullanmaya yönlendirilebilir.
Bazı gençler, aile izin vermediği zaman anahtarları gizlice alarak kullanırlar. Bu davranış, genelde başka sorunlarla birlikte gelişir. Aile eğer kendi çocuklarının ve diğer insanların yaşamlarını kaybetmelerinden, onarılmaz yaralar almalarından sorumlu olmak istemiyorsa, gençleri direksiyondan uzak tutmalıdır. Unutulmaması gerekir ki, 16-20 yaş arası gençlerin trafik kazası yapma oranları, 20-50 yaş arasındakilerden iki kat fazladır. 15-20 yaş arası taşıt kazaları genellikle ölümle sonuçlanmaktadır. Ve bu kazaları yapanların yarısına yakını alkollüdür.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA