Sürdürülebilirlik kavramının altını her yazımızda altını çize çize ifade ediyoruz. Ancak sürdürülebilirliğin neredeyse ilk maddesi yeni bir şeyler satın almamak. Yani hızlı tüketim markalarının "sürdürülebilir koleksiyon" ismiyle satışa çıkardığı ürünler ne yazık ki birer tuzaktan ibaret. Dünyamızı korumanın, akıllı bir moda takipçisi olmanızın ilk yolu alışveriş yapmamak. İçinizden "Bir sürü yeni şey var. Instagram'a girince yepyeni kombinler görüyorum. Bir yandan da belirli alışveriş sitelerine yönlendiriliyorum. Nasıl olacak da alışveriş yapmadan duracağım" dediğinizi duyar gibiyim... İşte tam da böyle zorlu bir pandemi dönemi belki de anlamsız alışveriş önünü kesmeniz için bir bahane olacak. İşte size alışveriş bağımlılığınızdan kurtulmanız için 10 yöntem
KENDİ DOLABINIZI TANIYIN
Bir kağıt kalem alın. Vücut ölçünüzü yazın. İnternette vücut tipinize en uygun kesimdeki kıyafetleri öğrenin. Saç ve ten renginize en uygun renkleri tespit edin bunları bir kağıda yazın ve doğruca dolabınızın önüne geçin. İlk adım bu kağıdı yapıştırın dolaba. Bu maddeler dışında trend diye alacağınız her şey emin olun sizin para harcayıp bir de üstüne çirkin görünmenize neden olacak. Tabii ki ilk adım olarak dolapta bu maddelere uymayan kıyafetleri eleyin. Onları bir sitede ikinci el olarak satabilir ya da br yardım derneğine bağışlayabilirsiniz. Elinizde yine de birçok kıyafet kalacak eminim. Son sezon çekimleri olan bir moda dergisi alın. Trendleri belirleyin. Bazı giysilerin terzide yapılacak basit düzeltmelerle yeni sezona adapte edilebileceğini göreceksiniz zaten. İşte şu an sürdürülebilirlik adına bir şey yapmış oldunuz.
KOMBİN YAPMAK BİR OYUN
Hadi aynanın karşısına geçin ve elinizdeki kıyafetleri farklı şekillerde kombinlemeye çalışın. Gerekiyorsa biraz dergilerdeki moda çekimlerinden de ilham alın. Ama unutmayın çoğu alışverişinizin nedeni kendi kendinize kombin yapamanız ne yazık ki... Gidip birebir bir insanın üzerinde ya da mağazada vitrinde gördüğünüz parçaları almanız sizi daha havalı yapmıyor ne yazık ki. İşten anlayanlar size bir kopyacı, stil sahibi olmayan ve tarzı bulunmayan olarak bakıyor.
HEP FARKLI GİYİNMENİZE GEREK YOK
Size yakışan güzel kombinler buldunuz. Şimdi bu kombinleri farklı aksesuvarlarla defalarca giyin. Utanacak, garipseyecek bir şey yok. Üç kez giydiğiniz bir kıyafet tabii ki eski olmuyor, demode olmuyor, trendlerden uzak olmuyor. Unutmayın tek bir kez giydiğiniz kıyafetlerin olması gurur duyulacak değil utanılacak bir şey.
30 KEZ GİYER MİYİM?
Ne yazık ki yeni moda dünyasında bir kıyafet ve stil size ancak 30 kez giydiğinizde adapte oluyor. Yani 30'dan az giydiğiniz hiçbir şeyin bir anlamı yok. Alışveriş yaparken de kendinize "Ben bunu 30 kez giyer miyim?" diye sormanız bekleniyor.
MEVSİMLERE GÖRE AYIRIN
"Zamansız parçalar", "sezonsuz giyim" derken biz tüketiciler için şöyle bir psikoloji oluştu "Of sürekli aynı şeyleri giyiyorum, yeni bir şeyler almam lazım"... Oysa kıyafetleri mevsimine göre ayırırsanız sonbaharda güzel bir hırkanın, yazın da ipekli bir mini eteğin tadına daha iyi varacaksınız unutmayın.
ÖDÜNÇ ALIN
Bir kere için hiçbir şey almayın. Bir kere giymeniz gereken bir durum varsa onun yerine bir arkadaşınızdan ödünç alın ya da kiralama şirketlerine başvurun
İKİNCİ EL ALIŞVERİŞİ
İllaki bir şeyler satın almanız lazım. Peki o zaman zaten çoktan üretilmiş ve kaliteli kumaş ve dikişi sayesinde günümüze kadar gelmeyi başarmış bir ikinci el parça almayı tercih edin. Emin olun ikinci el parçalar giymek sizin modadan anlayan tarafından daha çok beğenilmenizi sağlayacak.
KARTLARINIZIN LİMİTİNİ DÜŞÜRÜN
Evet bu da bir yöntem. Biraz ceza gibi olacak ama limitiniz azaldıkça emin olun psikolojik olarak alışveriş yapma düşüncesinden uzaklaşmaya başlayacaksınız.
ARAŞTIRIN
Bir parçaya para yatırmadan önce araştırma yapın. Girdiğiniz butiğin sahibinden, çalışanlarına kadar her şeyi öğrenmeye çalışın. Kumaşın nereden geldiğini, dikişin nerede yapıldığını öğrenin. Emin olun çoğu zaman içinizdeki alışveriş yapma isteği azalıp gidecek.
ETİK MODANIN PEŞİNE DÜŞÜN
Az üretim yapan, üreticileri belli olan markalara yönelin. Sade ve düz renkler tercih edin. Vücudunuza yakışan kesimlerden şaşmayın.