Bu yazın gözdesi kuşkusuz izole tekne tatili. Yemyeşil doğası, masmavi denizi, birbirinden enfes koyları ile tekne tatili için en ideal adres Göcek. Sezonun uzun olması kasım ayında dahi denize girilebilmesi de beldeyi cazibe merkezi haline dönüştürüyor.
Aslında yıllardır mavi turun, yat turizminin dünyaca ünlü rotalarından biri Göcek. Prenses Caroline, Sarah Jessica Parker, Dustin Hoffman, Shakira gibi isimler Göcek koylarına hayran isimlerden sadece birkaçı. Bu yaz ise yazlıkçıların ve otelcilerin hatta kampçıların da gözdesi olmayı başardı. Teknesi olanların birçoğu mayıs ayından itibaren Göcek koylarında denizin, güneşin ve doğanın tadını çıkartıyor.
Teknesi olmayanlar ise kiralama peşinde. Ama şimdiden birçok yat firması sezonu kapatmış durumda. Ada Marin Yachting şirketinden Belgin Güven ile görüşüyorum. Teknelerin hepsinde ilaçlama ve dezenfekte önlemlerinin alındığını söylüyor. Ve bu yıl izole tatil imkanı sunduğu için teknelere ilginin arttığını belirtiyor. 18-35 metre arası yatların kiralama bedeli günlük 800 euro'dan başlıyor 3 bin dolara kadar çıkıyor.
KOYA PAKET SERVİS
Göcek'te pandemi öncesi de pek çok restoran ve market botla koylara, teknelere paket servis yapıyordu. Pandemiden sonra bu hizmeti yapan mekanların sayısında artış olmuş. Neredeyse her yer tekneye servis hizmeti veriyor. Böylece tatilciler limana ayak bile basmadan deniz keyfine devam ediyor.
KİRALIK EV KALMADI
Bu yaz en çok kanal projesindeki evlere talep var. Özellikle teknesi olan kesim, botuyla evin önüne kadar gelebiliyor. Kirası haftalık 3 bin euro'ya kadar çıkıyor. Köyün içinde ise fiyatları 30-50 bin arasında değişen villalar var. Kimi aylık kimi sezonluk veriyor. Bu arada sadece yaz için değil tüm yılı burada geçirmek için birçok kişinin arazi aradığını da belirteyim.
SU SPORU ZAMANI
Göcek'te zaman genelde tüm gün denizde geçiyor. Arada da karada ya da teknede yemek araları... En çok su sporlarına ilgi var. Birçok özel yatta kendi su sporu aletleri mevcut oluyor. Kiralık yatların bir kısmı da bunları temin ediyor. Olmayanlar ise Yassıcalar'daki su sporları tesisinden kiralayabilir. Denizin üstünü değil de altını tercih edenler ise soluğu Şeytanlı Ada'da alıyor.
EN GÜZEL KOYLAR
Göcek'in koylarının hepsi birbirinden güzel. Sarsala Koyu hem arada ağaçlar sayesinde gölge alan da sunan bir koy. Küçük Sarsala ise kahvaltı ya da kuzu çevirme için uğranması gereken bir koy. Göbün, Boynuzbükü, Hamam, Bedri Rahmi Koyu en gözde koylar. Bedri Rahmi'de Zeytin isimli bir işletme hizmet veriyor. İçinde şöminesi de olan ve 12 ay açık bir yer burası.
GÖCEK'TE MEKAN TURU
Q Lounge: D-Resort Göcek'in içinde yer alıyor. Günbatımını izlemek için en doğru adres. Menüde ortaya paylaşmalı Japon mutfağından lezzetler var.
D'Breeze: D Marin Göcek'in muhteşem manzarasına hakim bir restoran. Öğlen ve akşam farklı menü seçenekleri sunuyor. Akdeniz ve deniz ürünleri ağırlıklı menüsü var.
Flora: Çarşıda sabah 08.00'de açılan ve enfes kahvaltı menüsü olan bir mekan. Adı gibi tasarımları ve sunumları da çiçek gibi. Öğlen ve akşam yemekleri de oldukça iddialı. Teknelere paket servisi de yapıyorlar. Mezelerinin tadına mutlaka bakın.
Asparagas: Hem naif müzikleri hem de Aslı Şef'in taraması enfes. Karı-kocanın işlettiği mekanın kalburabastısı mutlaka tadılmalı...
Özcan'ın Yeri: En eski işletmelerden biri. Sarah Jessica Parker ve Prenses Caroline'in bile burada yemişliği var. Cem Hakko da müdavimlerinden. Salaş bir ortamı var. Ama menüde kabuklu deniz ürünleri bile mevcut.
Adaia: Hamam Koyu'nda Dr. Mete Düren ve eşi Rahşan Düren'in açtığı mekan dünya standartlarında. Çok şık ve daha uzaktan gördüğünüz an kendinizi Maldivler'de hissediyorsunuz. Otomobille ulaşımın mümkün olmadığı mekanda tüm yemekler lezzetli.
West Cafe: Enerjisi yüksek, yemekleri lezzetli mekan.
Lime Beach: Club Marina içerisinde restoran bölümleri de var. Konseptleri Göcek'in içinde ama sakin, izole bir yer. Çaydanlık olarak adlandırdıkları iki katlı deniz araçları ile ücretsiz ulaşım da sağlıyorlar. Ya da iki kilometrelik bir orman yolunu gitmek gerekiyor. Plaja giriş ücreti haziranda 75, diğer aylarda 100 lira. Bu ücretin içinde içecekler de var. Maksimum 50 kişi alıyorlar plaja.
AVRUPA'DAN MEGA YATLARIN TERCİHİ
"Yabancı yat sahipleri ve müşteriler kendilerini güvende hissedebilecekleri limanları ziyaret etmek istiyor. Bu sebeple Türkiye çok revaçta. Altyapı ve Ulaştırma, Turizm, Sağlık ve İçişleri bakanlıklarının yoğun mesaileri sonucunda yat turizmi sağlık kontrolleri yapılarak açıldı. Bu başarılı sürece Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran'ın da katkısı büyük. Şu anda Avrupa'nın dört bir köşesinden yat turizmi için Göcek'e talep alıyoruz."
DALGONA VE KARPUZLU LİMONATA
Yaz sezonu sonunda resmi olarak açıldı. Plajlar, mekanlar yavaş da olsa eski hareketli günlerine geri dönüyor. Peki bu yaz mekanların gözde yiyecek- içecekleri neler olacak? Yemek konusu uzun, başka bir haftaya bırakıyorum. İşte bu yaz her yerde karşımıza çıkacak rengarenk içecekler... İlki çok renkli olmasa da artık dünya çapında popüler. Karantina kahvesi ya da Tik- Tok kahvesi diyenler de var. Malumunuz karantina ve evde kal süreci boyunca belki de yüzlerce Dalgona kahve tarifi izledik. Bir anda tüm dünyayı sardı bu kahve. Aslında Dalgona Kore'ye özgü karamelli bir şeker türü. Ve Dalgona kahvesinin içinde bu şeker yok. Kahve trendi karantina sürecinde Güney Kore'den dünyaya yayıldı.
Karantinada bol bol vakit bulan influencer (fenomen) tayfası epey bir çırpma gerektiren bu kahveyi yapıp yapıp paylaştı. Hazır konusu açılmışken tarifini de vereyim. İki yemek kaşığı granül kahve, iki yemek kaşığı toz şeker ve iki yemek kaşığı sıcak suyu epey bir çırpıyorsunuz. Dalgona'nın kremasını elde edene kadar. Karışım katılaşınca da bir bardaktan az soğuk sütün içine kaşık yardımıyla koyuyorsunuz. Bu yaz bazı mekanlar menülerine Dalgona kahve ekledi bile. Ama moktail yani alkolsüz kokteyllerin gözdesi Dalgona değil. Bu yaz içecek menülerinde en çok karpuzlu ve çilekli limonata göreceğiz. Bir de krem şantili içecekler gözde. Kremalı çilekli süt, kremalı limonata ve kombucha da bu yazın en gözde içecekleri olacak gibi... Yaban mersini ile hazırlanan alkolsüz sangria'lar da menülere girmeye başladı. Ballı-sodalı karışımların da ilginç bir tadı var.