Bugünlerde, tam da içinde bulunduğumuz salgın günleriyle örtüşen bir sergi var: Gergedanlar Şehre Geri Dönüyor. Sanatçı Özge Günaydın'ın uzun zamandır üzerinde çalıştığı sergi, soyu tükenmek üzere olan gergedanlar üzerinden, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakma vurgusu yapıyor. Serginin küratörü Denizhan Özer. Önümüzdeki günlerde yaşanacak normalleşmeyle birlikte Maslak'taki Masterpiece Hall'de randevu sistemiyle gezilebilecek sergi, şu anda dijital olarak izlenebiliyor.
Resim, heykel, dijital manipülasyon, enstalasyon, video art gibi farklı disiplinlerden oluşan serginin neden gergedan teması taşıdığını, çok yönlü sanatçı Özge Günaydın şöyle anlatıyor: "Gergedanlar çocukluğumdan itibaren benim koruyucum ve arkadaşım oldu. Aslında tüm hikaye 10 yaşımda annemi kaybettiğimde tesadüfen hediye gelen bir gergedan oyuncakla başladı ve tüm yaşamım boyunca devam etti. Hani çocuklar canavarlardan, karanlıktan korkar ya, ben hiç korkmadım. Gergedanım beni hep korudu. Sonrasında ise gergedanları incelemeye başladım ve sevgim, sempatim giderek arttı. Bana göre insanda bulunması gereken erdem ve değerlere sahip canlılar gergedanlar. Tek eşli ve sadece otoburlar. Bebeklerine dört yaşına kadar bakıyor anne gergedan. Hiçbir canlıya zarar vermiyorlar ve bakmayın hantal gözüktüklerine, eğer bir bebek gergedana zarar vermeye kalkarsanız saatte 55 km hıza kadar koşuyorlar. Ve maalesef diğer pek çok canlı türü gibi gergedanların da soyu tükenmek üzere. Sadece yok etmeye odaklı, açgözlü insanlar boynuzlarını keserek onları katlediyor. Halbuki bugün gergedan gübresi dünyanın ekolojik döngüsü için fevkalade önemli."
Özge Günaydın'ın, her ne kadar sergi çok önceden tasarlanmış olsa da, salgın günleri ile ilgili de söyleyecekleri var: "Bugün başımıza gelen ve dünya felaketi olarak gördüğümüz korona virüsü de dahil tüm yaşanan olumsuz hadiselerde insan eli var. Gergedanlar da bu nedenle şehre geri döndü? Bizleri ikaz etmek ve bu hunharca yok oluşa dur demek, insanlarda biraz da olsa farkındalık yaratmak için.
Bu trajik duruma sebep olan da, seyirci olan da biziz. İnsan ve doğa ilişkisinin dönüştüğü kaos sonumuzu getirmek üzere maalesef. Ve empati ve farkındalık olmadan bu kaos kültüründen çıkmak mümkün değil. Kısaca; 'Uyanın!' diyor gergedanlar."
BEŞ DUYUYA HİTAP EDİYOR
Peki, sergide neler göreceğiz? Günaydın serginin beş duyuya birden hitap edeceğini söylüyor ve izleyicinin yaşayacağı ilkleri şöyle özetliyor: "Sergide; sizi sadece gergedanlarla çevrili bir dünya karşılayacak. Yağlıboya ve akrilik tablolar, bronz ve kompozit heykeller, doğal malzemeden enstalasyonlar, dijital olarak manipüle ettiğim fotoğraflar, eski monitörlerde dönen özel efektlerle hazırladığım filmler gibi farklı farklı disiplinlerden eserlerimi görebilirsiniz. Gerçek boyutlu (2x4mt) dev bir gergedan da yaptım, hatta Covid-19 öncesinde İstanbul'u gezdik birlikte. Kendi doğal alanında yaşıyormuşçasına özgürce karşılıyor konukları sergi girişinde. Ayrıca sergide, görüntü yönetmenliğini Ersan Bayraktar'ın yapmış olduğu özel bir belgesel de izlenebiliyor. Bugüne kadar kişisel bir sergi bünyesinde rastlanmamış pek çok yenilik bekliyor aslında ziyaretçileri. Serginin özellikle beş duyuya birden hitap etmesini istedim. Eserleri görecekler, 2x4 metrelik gerçek boyuttaki dev gergedan heykelime dokunabilecekler, ileriki günlerde yapmayı planladığımız sergi davetinde, konuklar da gergedanlar ne yiyorsa onları yiyecekler, yani tadacaklar, Fransız besteci Charles Mondon tarafından tamamen bu sergiye özel bestelenen müziği duyabilecekler ve belki de bir sergi için ilk kez yapılan bir uygulamayı, koku uzmanı Bihter Türkan Ergül tarafından sergiye özel olarak tasarlanan kokuyu koklayacaklar..."
Önümüzdeki günlerde kapılarını izleyiciye açacak sergi eylüle kadar açık kalacak. Bugünlerde dijital olarak izlemek isteyenler ise www.studiomasterpiece.com/ masterpiece-maslak hesabına ve Youtube/Rhinos Back in Town sayfasına uğrayabilirler.