Tüm dünyayı etkileyen büyük salgın; her birimizin yaşamını, iş yapma yöntemlerini ve beklentilerini yeniden şekillendiriyor. Hepimiz içinde bulunduğumuz ve bizi değişmeye zorlayan bu yeni düzene adapte olmaya çalışıyoruz. Moda sektörünün ileri gelenleri aylar, hatta yıllar boyunca bir mağazada birçok kişi tarafından ellenmiş bir ürünü denemek istemeyeceğimizi, AVM'lerden ayaklarımızın kesileceğini, moda haftalarının ve lansmanların tamamen şekil değiştireceğini öngörüyor. Zaten geçen ay sonunda düzenlenen Şangay Moda Haftası modanın yön değiştirmeye başladığının ispatı oldu.
ALTI DAKİKALIK SANAL DEFİLE
150'den fazla tasarımcı ve markanın koleksiyonu Alibaba Group'un e-ticaret platformu Tmall üzerinden sergilendi. İlk gün açılış defileleri 2.5 milyon kez izlendi, tüm etkinlikler 11 milyondan fazla görüntülendi ve satışlarda 2.82 milyon dolardan fazla artış sağlandı. Bunda defilelerle aynı anda tüm koleksiyonların satışa çıkması da etkili oldu tabii ki... Moda haftası sırasında karantinada olan tasarımcı Angel Chen'in dört manken, bolca sanal gerçeklik ve sanal grafikler eşliğinde düzenlenen altı dakikalık defilesi, salgın sonrası defilelerin nasıl olacağını gösterir nitelikteydi.
MODA HAFTALARI ARTIK EKRANDA
Tüm şov ve moda haftası o kadar büyük başarıya ulaştı ki Moskova Moda Haftası ve onun ardından 16 Nisan'da düzenlenecek olan New York Gelinlik Moda Haftası, Londra Erkek Giyim Moda Haftası ve birçok etkinlik koleksiyonların dijital platformlar üzerinden sergileneceğini açıkladı. Yani evinizden bir ekrandan muhteşem bir moda şovunu izleyeceğiniz, ardından tasarımcının 3D özel showroom'una gidip tek tek tasarımları inceleyebileceğiniz, sanal karakterinizin üzerinde kıyafetlerin nasıl göründüğüne bakıp sonra da sipariş verebileceğiniz bir döneme adım attık.
Şimdiden dünyanın önde gelen moda başkentleri sanal şovlar, VR gözlüklerle izlenebilecek defileler, artırılmış gerçeklikle zenginleştirilmiş koleksiyon tanıtımları üzerinde teknoloji firmalarıyla çalışmaya başladı. Son birkaç yıldır bu tür projeler üzerine çalışan Hollanda merkezli ilk dijital modaevi The Fabricant ve İskandinav kökenli Carlings firması salgın başladığı andan itibaren dünyanın sayılı modaevlerinin ve tasarımcılarının kapılarını çaldığını ve kendilerine danışmanlık vermelerini istediklerini söylüyor. Hazırladıkları dijital koleksiyonları satışa çıkaran ve sadece dijital platformlarda kullanılabilen sanal kıyafetler üreten bu iki firma çoktan yeni moda dünyasının lideri olacağa benziyor.
AVATAR MANKEN DÖNEMİ BAŞLADI
2016 yılında kampanya yüzü olarak Final Fantasy oyununun avatar kahramanı Lightning'i seçen Louis Vuitton markasının ardından şu anda birçok modaevi sanal mankenler ve marka yüzleri üzerinde çalışmaya başladı. Gucci, Prada, Stella McCartney gibi 100'den fazla markanın yer aldığı Drest isimli uygulamaya talep patlamış durumda. Uygulamada yarattığınız avatara beğendiğiniz kıyafetleri giydirip ardından beğendiğiniz parçaları Farfetch üzerinden satın alabiliyorsunuz. İngiliz The Guardian gazetesine konuşan The Fabricant markasının kurucusu Kerry Murphy, "Haziran itibariyle moda haftası ya da defile yapmak isteyen her tasarımcı ve firmanın dijitale adım atmış olması gerekiyor. Bu dünyada sınır yok, tasarımcılar koleksiyonları tamamen dijital olarak sunup, dijital mankenler üzerinde tanıtabilir. Ya da bildiğimiz mankenlerin yüzleri dijital vücutlarla birleştirilebilir. Gerçek modellerin üzerine dijital koleksiyonlar yansıtılabilir. Gerçek kıyafetler ve dijital mankenler bir arada kullanılabilir. Öngörülemez ve tamamen sizin yaratıcılığınızla alakalı bir moda dünyası geliyor" diyor.
DİJİTAL KIYAFET DÜNYASI
The Guardian belirli dijital programları satın alan son tüketicilerin daha önce hiç moda bilgileri olmasa bile kendi çizimlerini yapıp, bazı parçaları 3D printer'larda basıp kullanabileceği ya da sanal kıyafetlerini kendi görüntüleriyle birleştirip sosyal medya hesaplarında kullanacakları bir dönemin kapısının aralandığını belirtiyor. Fortnite oyunu oynayan herkesin çoktan sanal kıyafet fikrine alıştığını belirten gazete, "Bundan sonra perakendenin elinde bulunan pasta payının bir kısmını dijital kıyafetler alacak. Ve dijital kıyafet dünyası her geçen gün büyüyecek. İnsanların artık yeterince giyilebilir kıyafetleri var. İnsanlar bu salgınla doğal dengelerin ne kadar bozulduğunun bir kez daha farkına vardı" analizini yaptı.
***
Pul ve payet demode sade giysiler popüler olacak
Şu an bir AVM'ye gidip, bir mağazaya adım atıp kıyafet denemek hayal bile edemeyeceğimiz kadar bize uzak... Bu durum internet ortamı üzerindeki satışları tam anlamıyla patlatmış durumda. Hepimiz dezenfekte edilerek gelen bir kargoyu nasıl eve alacağımızı ezberlemiş durumdayız. Sanal platformlar üzerinden satışların yıl sonuna kadar geçtiğimiz yıl aynı zamanlara göre yüzde 40'ın üzerinde artacağı tahmin ediliyor. Satın alınanların içerikleri ve bir kıyafetten beklediklerimiz de değişmiş durumda. Amerikalı moda tarihi bilimcisi Allison Pfingst, "İki yıkamada çöp olan o tekstil ürünlerini bir daha hiçbirimize satmalarına imkan yok. Hepimiz bu salgınla, kolay yıkanabilen, yıkandıkça deforme olmayan parçaların peşine düştük" diyor. 60 derece ve üstündeki bir sıcaklıkta yıkanan doğal kumaşlar gerekiyor. Bu durum tüm iplik ve tekstil üreticilerini kendilerini gözden geçirmeye zorlayacak. Tarihçi ayrıca, "Pullar, tüyler, payetler, taş işlemeleri demode olacak. Düz ve sade kalıplı kıyafetler dolapların en vazgeçilmez parçaları haline gelecek. El işi ve dikiş dikebilmek yeniden popüler olacak. Moda trendlerinin hızı yavaşlayacak. İkinci el yükselişe, sosyal medya fenomenleri düşüşe geçecek. Evlerde kadınların rahatlıkla giyebileceği, hem işlerini yapıp hem de dişiliklerini hissedecekleri elbiseler hiç olmadığı kadar popüler olacak" yorumunda bulundu.
***
Haftanın konuğu
Miray Tok Çakır'ın tercihleri
Mirimalist markasının kurucusu Miray Tok Çakır'a bu sezonun trendlerini, kombin yaparken dikkat ettiği noktaları ve dolabının vazgeçilmezlerini sorduk.
* Bu sezon bir süredir hakim olan güçlü omuzlar, hacimli ve katlamalı kol detayları ilgimi çekiyor.
* Kombin yaparken genelde siyah ve beyaz renklerde birbiriyle eşleşmesi kolay parçalar seçmeyi seviyorum. Renk kullanmak istersek bunu ayakkabı ve çantaya bırakma taraftarıyım. Bir süredir her şeyin altına beyaz sneaker giymek de işimi çok kolaylaştırıyor.
* Dolabımda en çok siyah ve beyaz bluz ve gömlekler var. Ve bol kalıp mini elbiseler.
* Moda sektöründe asla asla dememek gerektiğini öğrendim. Ama mesela çiçek desenleri, batik desenler ve genel olarak pembe rengiyle aram hiç iyi değil.
* Yazın vazgeçilmezim uzun elbise altına düz sandalet… Gündüzden geceye uzayan günler ve özellikle seyahatler için uzun elbise kilit bir parça.
* Alışveriş yaparken kalıbının ve tarzının bana uygunluğuna bakarım. Kumaş içeriği ve dikiş kalitesine endeksli olarak fiyat da önemli kriterler. Artık ürünlerin içinde kendimi her anlamda iyi hissediyor muyum ve aldıktan sonra kaç defa giyebileceğim gibi sorular üzerine daha fazla düşünüyorum. Özellikle içinde bulunduğumuz zor zamanlardan sonra bu son soru çok daha önem kazanmalı hepimizin seçimlerinde.
* Kendi tasarımlarımla en kolay kombinleyebildiğim için Zara her zaman kurtarıcım. Yurt dışında vintage ve ikinci el butikleri gezmeyi severim . Bazen şansım yaver gidiyor ve inanılmaz parçaları inanılmaz fiyatlara bulabiliyorum.
***
Moda kazanı
SANATÇI ELİNDEN KOLEKSİYON
Sevimli hayvan çizimleriyle tanınan ABD'li sanatçı Lucia Heffernan güncel giyim markaları biri için kapsül koleksiyon hazırlayan isimler kervanına katıldı. Heffernan, Pinko için hazırladığı ve kısa süre önce internet sitesinden satışa çıkan koleksiyonunda Tiffany'de Kahvaltı gibi kült eserlerden esinleniyor. Ve tabii ki koleksiyonun dikkat çeken baş kahramanları sevimli hayvanlar oluyor.
MODAEVLERİ KİTAPLARA AĞIRLIK VERDİ
Hepimizin evinde olduğu bu dönemde modaevleri takipçileriyle olan bağlarını daha da kuvvetlendirmeye çalışıyor. Bu amaçla podcast yayınları yapanlar olduğu gibi kendi tarihini anlatan kitaplar yayımlayan ve modaseverleri zengin tarihiyle büyülemeye çalışanlar da var. Bunlardan biri de Dior. Fransız modaevi geçtiğimiz günlerde kendi mirasının anlatıldığı 10 kitaplık özel bir seçki yayınladı.
ARABADAN İLHAM ALAN SAAT
Lüks sektörü bu yaşanan dönemin ardından en hızlı şekilde kendisini toplayacak sektörlerden biri olarak kabul ediliyor. Ünlü saat markası Breitling de otomobil markası Bentley ile uzun yıllardır süregelen işbirliğini kutlamak için sınırlı sayıda üretilen özel bir koleksiyonu satışa sundu. İki markanın DNA'larındaki benzerlikten esinlenilerek üretilen saatlere tüm dünyada sadece bin şanslı saat meraklısı sahip olabilecek.
EVDE YAPABİLECEĞİNİZ KEYİFLİ AKTİVİTELER…