Müziği kendine hayat yolu yapmış iki isim. Ülkemizin değerli müzisyenlerinden Fuat Güner ve dünyaca ünlü kamança ustası Mark Eliyahu. Onları bir şarkı bir araya getirdi. Bestesi Eliyahu'ya, sözleri ise Güner'e ait olan Nefes Yerine günlük hayatın koşturmacası sırasında farkına varamadığımız güzelliklere dikkat çekiyor. Bu güzellikleri görebilmenin yolunu gösteriyor: "İnan gün bugün. Hayat senin eserin. Güzellikler akar içine. Eğer istersen tüm kalbinle. Hadi geç olmadan, uyan bu uykudan. Yeter ki gönlünde bul güzeli. Sevgiye uzat ellerini…"
Şarkının salgın öncesi çekilen klibinde ise İstanbul'un özlediğimiz manzaraları var. Klibi izlerken denizin kokusu burnunuza geliyor. Yemyeşil ormanda yürüdüğünüzü hayal ediyorsunuz. Bir kafeye oturup ısmarladığınız ince belli bardakta gelen çayın tadını hissediyorsunuz.
Geçen yıl ocak ayında Güner'in TRT 2 için yaptığı Aramızda Müzik Var programına konuk olan Eliyahu, daha sonra yaptığı besteyi usta müzisyene gönderip "Fuat bu besteme söz yazar ve seslendirir misin?" diyor. Güner'in kabul etmesiyle de Nefes Yerine ortaya çıkıyor. İki özel müzisyenle hem şarkı hem de hayatla ilgili sohbet etme fırsatı bulduk.
FUAT GÜNER
Yanlışlardan dönmenin yaşı yok
- Mark Eliyahu'yu hiç tanımayan birine nasıl anlatırsınız?
- Mark, kamançası ile insanların gönlüne girecek melodileri bulan, bunları güzel icra eden, ayrıca sahnedeki karizması izleyicileri etkileyen, genç, yetenekli ve başarılı bir sanatçı.
- Besteyi ilk dinlediğinizde neler hissettiniz?
- Kolay beğenen biri değilimdir aslında. Ama Mark bestesini yolladığında açtım, dinledim ve hemen beğendim. Üstüne çalışırken daha çok sevdim. Sözler için çalışmaya başladığımda, kamançanın melodisini ele aldım.
- Yazdığınız sözlerden yola çıkarsak, duyarsızlık, çaresizlik, acımasızlık ve ilgisizlik... İnsanlık nasıl bu hale geldi?
- Bir düşünün... İş hayatı acımasız, duygusuz ve hızlı. Ayrıca hepimizin günlük rutinleri var. Tamamen bir koşturma hali. Buna o kadar çok dalıyoruz ki, birçok güzelliği fark edemiyoruz. Bence o güzellikleri görebilmek, hayatın anlamını bulabilmek için aşırı hırslarımızdan, egolarımızdan, menfaatçilikten, ihtiraslardan, kıskançlıklardan, duyarsızlıktan, mülkiyet duygularımızdan kurtulmamız lazım. Ruhumuzu aydınlatmamız, daha duyarlı, sevecen, anlayışlı olmamız lazım. Bu hem kendimize, hem ilişkilerimize, hem de dünyaya olumlu yansıyacaktır. Buna dikkat çekmek istedim. Ve burada İpek İyier'e teşekkür etmek istiyorum, çünkü bazı mısralar ona ait, sözleri bitirmemdeki katkısı önemli.
- Yaşadığımız salgın, geçirdiğimiz bu zor süreç iyiye ulaşmada bizim için bir fırsat olabilir mi? Gelecek sizce nasıl şekillenecek?
- Salgın ve yaşadığımız bu süreç, aslında birçok şeyi gözden geçirme fırsatı yaratıyor, ama görebilenler ve düşünebilenler için! Nefes almanın, özgürce hareket edebilmenin, sevgiyle sarılıp kucaklaşabilmenin, tribünlerde birlikte coşmanın, omuz omuza konser, sinema, tiyatro izleyebilmenin kıymetini hatırlamamıza sebep oldu. Keşke insanoğlunun sahip olduklarının değerini fark edebilmesi için, acı deneyimler yaşaması gerekmese... Elbette herkes bu süreçten ders çıkarmayacak, kaldığı yerden devam edecek. Diğer yandan "Dünya bundan eskisi gibi olmayacak" diyorlar, buna katılıyorum, ama dünyanın daha çok dijitalleşmesinin insan ruhundaki etkileri için endişe taşıyorum.
MODEL UÇAK YAPIYORUM
- "Hayat senin eserin", diyorsunuz şarkıda. Siz hayatınızı nasıl yaşıyorsunuz?
- Tanrı bize akıl vermiş; kendi kararlarımız, kendi tercihlerimiz geleceğimizi şekillendiriyor. Yanlışlarımız elbette olacak, ama önemli olan fark etmek, yüzleşmek ve düzeltmek... Ben mutlu yaşamamı sağlayan mesleği icra ediyorum, çok şükür, ama kimse bana bunu altın tepside sunmadı. Ne gerekiyorsa yaptım, çok çalıştım. St.Joseph Lisesi'nde okurken bir yandan turneye gittiğim için sınıfta bile kaldım. Ailem mühendis olmamı istedi, oldum, yıllarca inşaat mühendisi olarak çalıştım. Ne zaman müzik ile hayatımı idame ettirebileceğime inandım, o zaman mühendisliği bıraktım, yani risk aldım, ama akılcı risk aldım. Diğer yandan insanın ruhunu sağlıklı tutması için işinin tamamen dışında bir hobisi olması gerektiğine inanırım, mesela ben radyo kontrollü model uçak yapıyorum ve bunun faydasını bu karantina günlerinde de görüyorum.
- Hata yaptığınız olmadı mı?
- Hatalarım da oldu elbette, mesela hayatım boyunca çok spor yaptım, ama onun dışında sağlığıma dikkat etmedim. Birtakım hastalıklarla bunun bedelini ödedim. Son 10 yıldır çok dikkat ediyorum, sağlıklı besleniyorum. Veya kazancımı gereksiz harcardım, her isteyene verirdim, bu yanlışımın da bedelini ödedim ve değiştim. Keşke bedelleri ödemeden yanlışlarımızı görsek.
- Gençlere tavsiyeleriniz var mı?
- Sabit fikirlerden, batıl inançlardan, çevrenizin etkilerinden kurtulun, dünya hem tarihi hem coğrafi olarak geniş, farklı şeyler okuyun, dinleyin, izleyin, düşünün ve sorgulayın. Yanlışlardan dönmenin yaşı yok. Hayata bir kere geliyoruz, keşkelerle ölmemek lazım.
MARK ELİYAHU
Türk çayı vazgeçilmezim
- Bu besteye neden Fuat Güner söz yazmalıydı?
- Şarkıyı bestelediğimde, Fuat Güner'in yazacağı şarkı sözlerini duyabiliyordum, bu yüzden onunla iletişime geçtim. O da şarkıyı sevdi ve müziğe tam olarak uyan harika sözler yazdı. Bu şarkıda kendisi ile çalışmak, benim için büyük bir ayrıcalıktı ve asla unutamayacağım çok özel bir deneyim oldu.
- Sözleri dinlediğinizde neler hissettiniz?
- Fuat beni çağırıp sözleri açıkladığında tüylerim diken diken oldu.
- Çok güzel bir uyum yakalamışsınız. Sırrı nedir?
- Müzik evrensel bir dil ve ikimiz de bu dili konuşuyoruz. Birbirimize ve müziğe saygımız sonsuz. Sanırım işin sırrı bu.
- Şarkıyı söylerken Güner'e eşlik ediyorsunuz. Türkçe söylemek zor olmadı mı?
- Hiç zor olmadı. Küçük bir çocukken ailem beni Türkçe şarkılar söylemeye yönlendirdi. İbrahim Tatlıses şarkıları örneğin... Sözlerini anlamasam da bu bana çok doğal geliyordu. Hâlâ da öyle.
- Bu günlerde nefes almakta zorlandığımız anlar oluyor. Siz nasıl başa çıkıyorsunuz?
- Benim de çoğu insan gibi çıldırdığım anlar oluyor. Ama diğer taraftan iyi şeyler, hayatta neyin önemli olduğunu düşünüp yaşananları bir perspektif içinde değerlendirdiğinizde ortaya çıkıyor. Bu dönemi yeni müzikler besteleyip ev stüdyomda çalışarak geçiriyorum.
- Şarkının sözlerinde gökyüzüne bakmaktan bahsediyor. Siz en son ne zaman baktınız?
- Her sabah kalktığımda ilk yaptığım şey. Gökyüzüne baktığımda düşüncelerden arınıyor ve yeni bir günün titreşimlerini hissediyorum. Bu da benim için çok önemli.
- Klipte ince belli bardakta çay içerken görülüyorsunuz. Çayı seviyor musunuz?
- Evet. Günde 5 ile 25 bardak arasında içiyorum. Türk çayı benim için vazgeçilmez.
- Türk hayranlarınıza bir mesajınız var mı?
- Beni bu güne kadar destekledikleri için çok teşekkür ediyorum. Türkiye ile Türk kültürü ve insanı ile aramda bir bağ olduğunu hissediyorum. Son beş yılda Türkiye ikinci evim oldu. Tekrar gelip konser vereceğim günleri sabırsızlıkla bekliyorum.