Türkiye 1980'li yıllarda serbest piyasa ekonomisiyle tanışınca bir değerler karmaşasının içine de düşer. Değer skalasında para bir anda birinci sıraya yükselir. Ertem Eğilmez'in 1984 yapımı Namuslu filmi işte tam da o yıllarda yaşanan değer aşınmasının filmidir. Namuslu bir veznedar Ali Rıza Bey'in toplum ve mahalle baskısına direnemeyip düzene ayak uydurmasını ve aslında sistemin makbul olarak gördüğü bir insana dönüşmesini anlatır. Ki naçizane paraya atfedilen değerin toplumda, aile içinde her türlü ilişkiyi nasıl dejenere ettiğinin sinemamızdaki en güzel örneklerinden biridir.
Selçuk Aydemir'in yazıp yönettiği, Murat Cemcir ve Ahmet Kural ikilisinin yeni filmi Baba Parası, aradan geçen 36 yılda değer aşınmasının gittikçe daha da derinleştiğini düşündürüyor insana. Para sevgisi iliklerine kadar işlemiş, onu elde etmek için her türlü şeyi yapacağını gösteren karakterler açıkçasıNamuslu'da gördüğümüz insanlara rahmet okutacak türden.
Baba Parası'nın 'babası' zaten servetini namussuz işlerden edinmiş bir milyarder. Hasta ve ölecek, kızı hariç çevresindeki herkes onun ölmesini bekliyor. O da bunu bildiği için nüfusuna aldığı ve almadığı tüm çocuklarını toplayıp onları ucunda 1 milyar doların olduğu bir oyunun içine sokuyor. Ve macera başlıyor. Çocukları, eski eşi, kayınçosu herkes 1 milyar dolar için birbirine her türlü fenalığı yapacak insanlar. Onların arasında sadece kızı her şeye rağmen babasına üzülüyor. Lakin o da herkes tarafından biraz aklı havada görülüyor.
Selçuk Aydemir, toplumsal olarak parayla ilişkimizin kodlarını iyi çözmüş. Bu kodları kah abartarak kah ters-yüz ederek filmin komedisinin ana unsuru haline getiriyor. Açıkçası para sevdasının bizi nerelere savurduğunu anlamamızı sağlıyor. Ki manzaranın fena olduğunu tahmin edersiniz...
Birbirlerini o güne kadar tanımayan iki kardeşi oynayan Murat Cemcir ile Ahmet Kural ise diğer filmlerinde birbirlerini bütünleyen iki karakterken bu filmde farklı bir durumla karşımızdalar. İkisi de paragöz ve aynı zamanda bir rekabet halindeler... Bu durum da ikilinin mizahını zenginleştiren bir unsur olarak ortaya çıkıyor.
Taşlama, durum ve karakter komedisi ve yer yer kaba komedinin yer aldığı bir komedi harmanı olarak değerlendirilebilecek Baba Parası, nihayetinde ağlanacak halimize güldürüyor. Hem de, birkaç noktadaki zorlama esprileri saymazsak, kimi yerlerde katıla katıla kimi yerlerde tebessümle. Film aydınlık ve şen şakrak olsa da genel olarak ahlaki değerlerin yozlaşmasıyla ilgili karanlık bir tablo sunuyor. Ama finaliyle de umutsuz bırakmıyor bizleri...
BUNLAR DA VAR
BİR ŞARKISIN SEN ÖMÜR BOYU SÜRECEK
Renee Zellweger'i yeni bir Oscar yolculuğuna sokan, Ropert Goold'un yönettiği Judy, sinemanın efsane oyuncularından olan Oz Büyücüsü filminin yıldızı Judy Garland'ın hikayesini anlatıyor. Oz Büyücüsü filminin üzerinden 30 yıl geçmiştir. Garland da bir özel gösteri için Londra'ya gider ve burada hayatını gözden geçirir.
YALANLAR VE GERÇEKLER
Gavin Hood'un yönettiği Resmi Sırlar, ABDİngiltere öncülüğündeki Irak İşgali'ne giden yolda yaşanan gerçek ifşa hikayesinin filmi. Keira Knightley, Matt Smith, Matthew Goode ve Ralph Fiennes'ın rol aldığı filmde, Irak'ın işgali için oluşturulacak algıyı yaptığı ifşa sonucu bozan ama bu eylemi nedeniyle devlet sırları yasasını çiğnemekle suçlanan bir kadının hikayesi anlatılıyor.