2001'de gösterilen
Sümela'nın Şifresi-
Temel'i görmemiştim. 2 milyona yakın seyirci toplayan o filmi görmemiş olmamın, kültürüme getirdiği büyük kaybı kısmen de olsa gidermek için, bu ikinciye koştum. Ama gördüm ki, gerçek bir kayıp söz konusu değilmiş. Ve de biz sinema yazarlarının, popüler sinemayı hor görmesek ve -en azından kendi adıma konuşuyorumiyi örneklerini bağrımıza bassak da, kitleyle hep aynı noktada buluşmamız hiç de kolay değilmiş. İlk filmde Temel, Rus mafyasının sevimli (!) karakteri Korkunç İvan'ın altınlarını çalıyor, adam da onu öldürmeye yemin ediyormuş. Bu ikinci bölüm pat diye oradan başlıyor ve ilk bölümü görmeyenleri şaşırtıyor. Bu kez Temel, Korkunç İvan'ın kiralık katili Abramoviç tarafından Trabzon'da izleniyor. Ama adam bir türlü hedefi vuramıyor ve ülkesine dönüyor. Temel ve kankası da ardından Rusya'ya gidiyor. Ve şenlik orada sürüyor.
ÇALAKALEM BİR SENARYO
Film aslında umut verici biçimde açılıyor. Jeneriklerde filmin çeşitli görevlerini yerine getirenlerin işleri önce yanlış biçimde yazılıyor, hemen sonra düzeltiliyor. (Ancak görünce anlarsınız!) Bu bile özgün bir çaba. Ardından Temel'in devekuşu, köpekbalığı, kurtköpeği gibi 'birleşik hayvan adları'na getirdiği yorumlar geliyor. Orada da kahkahayla güldüğümü hatırlıyorum. Ne yazık ki sonrasında gülme olayı hayli tavsıyor. Çalakalem bir senaryo, yeterince espri içermiyor. Görsel gag'lar ise hemen hiç yok. Üstelik gerçekten komik olabilecek sahneler harcanmış. Örneğin Moskova'da, mafyanın inindeki vuruşma sahnesi pat diye bitiyor. Koskoca Rus mafyası, hem de yuvasında, iki gariban Laza nasıl hemencecik teslim oluyor, anlamak imkansız. Bu filmin komedi sınırları içinde bile... Ama başka bir şey oluyor. Film bir yandan Trabzon'dan verdiği neredeyse İstanbul kadar modern kent imajıyla şaşırtıyor. Hepsi en şık giysiler, çoğu mini eteklerle erkekli-kadınlı eğlenen güzel kızlar diyarı! Ve Alper Kul veya Ruhi Sarı gibi çok yakışıklı sayılmayacak erkeklere bile (pardon!) kul köle olan güzellik kraliçesi gibi kadınlar. Sanki Trabzon için özel yapılmış reklam filmi! Böylece güldürmeyen, bu alanda parlak bir geçmişi olan Türk sinemasına yakışmayan ve en son dönemin Recep İvedik filmlerini bile mumla aratan bu komedi denemesi, sonunda aşk filmi olarak daha iyi işliyor. Ve bol bol kullandığı Karadeniz kültürüyle birleşerek (özellikle finaldeki folklorik dans bölümü), başka bir alanda daha başarılı oluyor. Oyunculardan en çok baba karakterindeki deneyimli Salih Kalyon'u kutlamak isterim.
MOSKOVA'NIN ŞİFRESİ - TEMEL **
Yönetmen: Adem Kılıç /
Senaryo: Yılmaz Okumuş /
Görüntü: Ercan Özkan /
Müzik: Kemal Sahir Gürel/
Oyuncular: Alper Kul, Aslıhan Güner, Ruhi Sarı, Salih Kalyon, Ayşegül Günay, İsmail Hakkı, Çetin Altay, Necip Memili, Anastasia Pavelyeva / Üçgen Film