Çok çalışkan bir tasarımcı, Gamze Saraçoğlu. Ne zaman konuşsak telaş içinde, bir yere koşturuyor. Bir yandan kendi markasıyla ilgileniyor, bir yandan özel şirketlere danışmanlık veriyor, bir yandan Cotton Bar'ın koleksiyonlarını hazırlıyor, bir yandan da Mimar Sinan Üniversitesi'nde ders veriyor. İstanbul Fashion Week (IFW) zamanında da temposunu düşürmüyor. Meslektaşlarının çoğu daha temalarını oluştururken, o koleksiyonu bitirmiş, çekimini bile halletmiş oluyor. Saraçoğlu'nun 'Black Ink' (Siyah Mürekkep) adını verdiği koleksiyonunun defilesi bugün, IFW kapsamında santralistanbul'da sergileniyor. Ve her zamankinin aksine, daha 'karanlık' bir Saraçoğlu göreceğiz. Barok dönemden esinlenmiş, tasarımcı. Görünümlerden renklere, detaylardan müziğe kadar dönemin etkilerini görebiliyorsunuz. Saraçoğlu'nun bu defilesinin bir diğer özelliği ise sunumun beş duyuya birden hitap edecek olması. Astarlarından ipliklerine kadar ipek ağırlıklı kıyafetler önce tabii ki göze, ardından da dokunma duyumuza hitap ediyor. Hem salona girişte, hem de defile boyunca çalacak olan güçlü org ve koro müziği, kulaklarımıza... Gamze Saraçoğlu için Parfüm Tasarım Atölyesi tarafından özel hazırlanan 'Black Ink' adlı koku ise defile alanının yanı sıra davetiyelerde de koklanacak. Son olarak, defilenin ardından Limango'nun düzenleyeceği özel partide de çikolata ve çilek ikramıyla ağızlar tatlanacak. Saraçoğlu'nun moda macerası, modanın bugünkü kadar 'moda olmadığı' günlere dayanıyor. Bugünkü 'tasarımcı patlaması'nın ise durulacağına inanıyor: "Kötüler zaman içinde elenecektir, elbette. Ama bugün, imkanı olduğu için bu işte iyi olmadığı halde yapanlar var. Ben, imkanı olmadığı için bu işi yapamayanlara üzülüyorum. Mimar Sinan'da öyle öğrencilerim var ki, Londra Moda Haftası'nda defile yapabilecek düzeydeler.
- Bu çalışkanlığınızın altında ne gibi bir sebep yatıyor?
- Ben, bu ülkede sevdiği işi yapabilen nadir insanlardanım. O yüzden de mesleğimin kıymetini iyi biliyorum. Çok şanslı veya yetenekli olduğum için değil, bu işi yapmak istediğim ve çok çalıştığım için buralara geldim. Kendimi çok zorladım. Hayallerimin bilincinde oldum hep.
- Bildiğim kadarıyla işletme eğitimi aldıktan sonra moda tasarımına yöneldiniz.
- Evet. Üzerine işletme mastırı da yaptım hatta. Ailenin tek çocuğuyum ve babamın otomotiv işlerinin bana kalması gerekiyordu. Çok radikal bir şekilde moda eğitimi almaya karar verdim. Kimseden destek almadan New York'a, Parsons'a gittim. İlk girdiğimde çizim yapamazdım, bitirdiğimde herkesten iyi çiziyordum. Ama kaç kurs, ders aldım; anlatamam. Dört yıllık okulu iki yılda ve dereceyle bitirdim nihayetinde. Ardından Donna Karan'ın yanında çalıştım. Ama aile sıkıntıları yüzünden dönmek zorunda kaldım. Ve burada, ufak bir bütçeyle işimi kurdum.
- İşletme eğitiminin faydasını gördünüz mü bu noktada?
- Elbette. Çünkü o zaman moda tasarımcılığı bilinmediği için ilk iki yılım zor geçti. Bu eğitimi almış olmasam, işimi kuramazdım. Ayrıca çok çalışmamın sebebi de o. Çünkü hep şu endişem var benim: Bu koleksiyon satmak zorunda! Ki o parayla yenisini yapabileyim. Ayrıca işletme eğitimim sayesinde modanın farklı kulvarlarını da keşfettim ve çeşitli firmalara danışmanlık yapmaya başladım.
- Esas gelir kaynağınız halen moda danışmanlığı, değil mi?
- Evet. Kendi mar-kamı arka plana atmıyorum tabii ama Boyner, Turkcell, Limango ve Beğendik için de çalışıyorum. Birine koleksiyon hazırlıyorum, diğerine üniforma danışmanlığı yapıyorum. Bence bütün tasarımcıların disiplin kazanması, sorumluluk alması ve tabii ki ek gelir elde etmesi için böyle işler yapması şart.
İş kadınları artık günün her saatine uygun giyiniyor
Gamze Saraçoğlu, dört yıldır Boyner'in Cotton Bar markasının da kreatif direktörü aynı zamanda. Saraçoğlu, iş kadınlarına yönelik markanın tüm tasarımlarından sorumlu. İş kıyafetlerinde elbise ve kruvaze ceketlerin ön planda olduğunu anlatıyor tasarımcı: "İş kadınları artık esnek, günün her saatine yönelik giyiniyor. Eskiden pantolon, ipek gömlek ve ceket giyilirdi mesela. Artık pantolon üzerine şık bir triko da tercih ediliyor. Biz de her kıyafeti birbiriyle giyilebilecek şekilde yapıyoruz." Saraçoğlu'nun danışmanlık verdiği bir diğer şirket de, indirimli alışveriş sitesi Limango. Sitenin moda danışmanlığını yapan Saraçoğlu, her sezon tasarımcıların koleksiyonlarından belli başlı parçalar seçip, haftada bir özel 'tasarımcı satış günleri' yapıyor.
Black Ink kokusu tüm salonda hissedilecek
Saraçoğlu'nun defilesini izlemeye gelecek olanları bekleyen 'beş duyu' sürprizinden biri de, tasarımcı için özel yapılan parfüm. Saraçoğlu, daha şimdiden talep görmeye başlayan parfümü yeni mağazasında satacak. Black Ink'i, 'koku kimliği' yaratmak isteyen kişi, marka ve şirketlere özel parfüm üreten Parfüm Tasarım Atölyesi hazırlamış. Önce tasarımcıdan koleksiyonun vermek istediği duyguyu ve temayı öğrenmiş, ardından da İtalya'daki bir laboratuvarda çalışmışlar. Black Ink parfümü, narenciyelerle başlıyor. Barok dönemin karanlığının içindeki aydınlığı simgelemesi için İtalyan bergamutu seçilmiş. Orta notalarda müge, mayıs gülü gibi çiçeksi notalar kullanmışlar. Dip notalarda ise sandal ağacı var.
(www.parfum tasarim.com)