Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERSİN RAMOĞLU (GÜNEY)

Yalandan değil hakiki müze otel

Şans olacak ama işin de doğru yürüyecek!
Otel için bir arsa alıyorsun kazmayı vurduğun yerden tarih fışkırıyor...
Bu hem şans hem de şanssızlık!
Çünkü 10 liralık iş, bin liraya çıktı!
Bir yılan hikâyesidir bu!
Adamın canına okudular!..
Bürokrasiyi aşmak zordur!
Hem hantaldır hem de vicdansız...
Hikâye uzun...
Hataylı işadamı Necmi Afsuroğlu 1990 yılında Haraparası Mahallesi'nde 66 kişiden tek tek topladığı 25 dönümlük bir arazi satın alır...
Niyeti buraya bir otel yapmaktır!
Araziyi aldığı 66 kişiden dili yanmış olmalı ki oteli 66 kolon üzerine kurmuş!
Türkiye'de zordur işadamı olmak!
Mutlaka işinize takoz koyan çıkar!
Şunu demezler;
"Bırakalım yapsın yüzlerce insana iş ve aş versin!" Süründürürler!
Bir dakikalık iş için bile!
Bu kadar acımasız bürokratımız var!
Neyse...

***

Antakyalı işadamı Necmi Afsuroğlu'nun 10 yıl süren çile dolu otel hikâyesi 2009 yılında başladı.
Kazmayı vurduğu yerden tarih fışkırdı.
Bu bir talih mi talihsizlik miydi?
Başına gelmeyen kalmadı çünkü!
400 odalı 35 milyona mal olacak otel, 122 milyon dolara tamamlandı.
Oda sayısı da 200'e indi.
Şaka gibi bir şey bu!
5.5 metre aşağı inildiğinde kazılan her metrede Helenistik, Bizans, Roma, Osmanlı dönemlerine ait binlerce eser bulundu...
Mozaiklerin ise dünyada bir benzeri yok!
Otel yeniden projelendirildi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Anıtlar Yüksek Kurulu'ndan gerekli izinler alındı ve inşaata başlandı.
Arkeolojik kalıntının olmadığı 66 nokta belirlendi.
Temeller elle açılan kuyularda yükseldi.
Oda sayısı düştü...

***

İşe Hilton Müze Otel olarak başlandı.
Hilton ortaklık istemedi önce.
Tarih fışkırınca işe balıklama atladı.
Bu kez ortaklığı Asfuroğlu kabul etmedi.
Hilton'la yapılan anlaşma iptal oldu.
Otelin adı "The Museum Hotel Antakya" olarak değiştirildi.
İnşaat sırasında çıkarılan tarihi obje sayısı 30 bini buldu.
Neler yoktu ki içlerinde...
Bir kısmı şimdi Necmi Asfuroğlu'nun adını taşıyan 600 metrekarelik Arkeoloji Müzesi'nde sergileniyor.
Müze de bakanlığa devredildi.
Kıymet bilmez bürokratlara rağmen müze otel kentin ve bölgenin önemli bir turizm kozu oldu.
Oteli tamamlamak kolay olmadı...
Adında bile sıkıntı çıktı.
Ürgüp'te aynı adı taşıyan bir başka otel var sadece adı müze olan!..
Antakya'daki ise gerçek bir müze...
Üstelik dünyada bir eşi benzeri yok!
Dünyanın en büyük mozaiği de burada...
Tam 1200 metre kare...
Eurefos imzasını taşıyan Pegasus mozaiği ise görülmeye değer bir şahaser.
Onun yanında Ürgüp'tekinin adı olmaz.
Her yer elle kazıldı.
35 arkeolog, 120 işçi, iki yıl süren çalışma sonunda Helenistik, Bizans, 5 ve 6'ncı yüzyıl Roma, İslami ve Osmanlı dönemlerine ait binlerce eseri gün yüzüne çıkardı.
İşinsanı Afsuroğlu, Arkeoloji Müzesi için tam 50 milyon dolar harcadı ve "Bu para devletime helâl olsun" dedi.
Müze ehil ellerde değil.
Oradaki kirliliği gözlerimle gördüm.
Bakanlık buraya acilen bir el atmalı...
Büyük titizlikle ortaya çıkarılan eserler toz topraktan kurtarılmalı.
Müze görevlileri binlerce yıllık emsalsiz mozaikleri hortumla yıkıyormuş.
Bu gidişle eşsiz mozaikler bozulacak!
Motosikleti bile giriş kapısına yaslamışlar.
Tarihe ve emeğe saygısızlıktır bu!
Otel öyle projelendirilmiş ki saçakların altındaki avlunun ışığı arkeolojik kalıntılarla görsel bağın kopmamasını sağlıyor.
Mükemmel bir iş yapmış Afsuroğlu.
Otel dokuz şiddetinde bir depreme dayanacak şekilde de inşa edilmiş.
Restoranlar, gece kulübü, fitness, açık ve kapalı yüzme havuzları ise çatıya yerleştirilmiş.
Evlat Asaf dört elle işe sarılmış!
Baba oğul şimdi ziyaretçileri bekliyor!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA