Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERSİN RAMOĞLU (GÜNEY)

Memleket öne geçti anacığım

Güzel anam seni unuttum mu sandın yoksa?
Seni nasıl unutabilirim özlemin bir kor gibi yakarken beni!
Seni de unutmadım güzel insan!
Adamlığın ve güzel dostluğunla sen de unutulacak biri değilsin Yaşar abi (Bayboğan)!
7 Temmuz geçeli çok oldu biliyorum!
Bir dakika bile aklımdan çıkmadınız.
Sizleri anmak için klavyenin başına her oturuşumda memleket meselesi öne geçti!
Güzel anam kusura bakma ne olur!
İkinizden de öyle güzel hatıralar kaldı ki bende, hangisini yazacağımı bilmiyorum!
Memleket meseleleri bitti mi derseniz;
Türkiye'de bu dert bitmez ki...
Adı soyadı bizden olan satılmışların, ABD adına etki ajanlığı yapan gazetecilerin cirit attığı bir ülkede yaşıyoruz.
Memleket meselesi hiç bitmez yani.
Türkiye kanlı bir darbe yaşadı.
İşgali vatan uğruna şehit olan 251 insan önledi!
İyi ki görmediniz o gece yaşananları.
Her gün o kadar ihanetler yaşanıyor ki; anlatsam sayfalara sığmaz!
Neyse!
Bu ara fistuğumun da, Yaşar abimin de mezarına gidemedim...
Onları Fatiha'sız bırakmadım ama.
Rabbim ebediyete göçmüş tüm anne ve babalara rahmet eylesin, mekanlarını cennet yapsın.

***

Ah benim anam...
Dünya tatlısı güzel anam...
Gücüm kuvvetim, Dayanağım, sırdaşım anam!
'Haydeee' deyişinin üzerinden yıllar geçti.
Ne çok şey sığdırmıştın o tek kelimeye...
Haykırışın hala kulaklarımda!
Sesindeki hasret ve sevdayı unutamam...
Kazım Koyuncu 'Hayde gidelum hayde dağa karayemişe' demişti...
Ama senin hayden de isyan vardı; "Al beni buradan oğul, memlekete, babana, çaylıklarıma, evime götür" demişti...
Memlekete gittik gitmesine ama bir tabutla!
Bu gidişin dünyamı yıktı zaten.
Enkaz altında nefessiz bıraktın beni.
Boğazıma bir şeyler düğümlendi hep!
Yokluğunda kime anlatabilirim efkarımı, hasretimi, derdimi bilmem ki...
Oysa denize bakan evimizin balkonunda seninle konuşurken sabahın insanın içini titreten soğuğunu hiç hissetmezdim...
Etrafın yeşili denizin mavisi ısıtırdı bizi.
Bana hep destek oldun güzel anam...
"Git uşağum" demeseydin buralara da gelemezdim...
Gelmezdim zaten!
Uçağa binişimi unutamam!
Gözlerimin önünde ve aklımda sen vardın, bakışların yüreğime işlemişti.
Birlikte yaşlansaydık ne olurdu sanki?

***

Ben anacığıma 'fistuğum' derdim...
Nasıl sevinirdi, bilseniz!
Çilekeş anamın hayatında duyduğu belki tek güzel söz buydu.
Hala öyle mi bilmiyorum ama bizim oralarda erkeğin eşine iltifatı yadırganır.
Bu yüzden olmalı babamın anama sevgisini ifade eden sözler söylememesinin sebebi.
Büyüklerin yanında çocuk bile sevilmez...
Bu da ayıp sayılırdı!
Güzel anam torunların büyüdü...
İkisi de koca adam oldu...
Onları izlediğinizi sanıyorum.
Gidişini hiç kabul edemedik ama.
Babam da sen de bir gün görmediniz!
Çok fakirlik çektiniz, çektik!
Hele de anam...
Hele sen fistuğum!

***

Güzel insandı; gülen yüzlü adamdı Yaşar Bayboğan...
Eğitimin babasıydı.
Çağ Üniversitesi'ni ve kolejini kurmuştu...
Servetini eğitime harcamıştı...
O da zamansız ayrıldı aramızdan...
Hem de anacığımla aynı saatte...
Üniversitesi ve koleji yaşıyor.
Onlar hep yaşayacak zaten!
Memlekete güzel insanlar yetiştirecekler!
Lütfi ve Gökhan da, Yaşar abimin bıraktığı yerden bayrağı daha yukarılara taşıyacak!
Gece gündüz çalışıyorlar.
Tanığım ben Yaşar abi, meraklanma sen!
İyi çocuklar yetiştirmişsin!
Onlarla ne kadar övünsen azdır yani!
Eserinin üzerine titriyorlar!
Odana hiç çıkmadım Yaşar abi...
Orada yaptığımız sohbetleri, yediğimiz karavanayı da unutmadım...
En çok da gülen yüzünü!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA