Hatay'ın stratejik önemi büyüktür!
Emperyal güçler sosyal yardım örgütü kılıfıyla şehre dolması bundan.
Afrin'e giden paralar buradan gönderildi.
O tünel ve koruganlar da bu paralarla yapıldı.
PKK Amanos'larda bunun için üs kurdu.
Terör örgütü 15 Temmuz öncesi Amanos'lardaki silahlı gücünü artırdı.
O kanlı gece Türkiye bir iç savaşa sürüklenseydi Hatay, İskenderun ve Adana'da kan gölüne dönecekti.
Hatay'ın önemi büyük yani...
Amerika buradan hiç eksik olmadı.
Hatay'ın önemini ilk keşfeden Mustafa Kemal'di. Hatay'a sahip olacak bir Türkiye'nin, Akdeniz'de söz sahibi olacağını biliyordu!
Son ataklarıyla bölgesel güç haline gelen Türkiye'nin Hatay ve İskenderun Körfezlerine çok ihtiyacı var.
Hatay üzerinde büyük bir senaryo olduğu da kesin.
Hatay'a konuşlanan ABD menşeli yardım kuruluşları ajan kaynıyor.
Türkiye'yi karıştırmak için fırsat kolluyorlar...
Ofisleri öyle sıkı korunuyor ki Türk polisinin buralara girmesi imkansız gibi bir şey...
Pentagon'a girmek daha kolay!
Bina girişlerinde göz tanıma, parmak izi gibi kilitler konulmuş...
Çalışanların çoğu da PKK sempatizanı.
***
IOM Uluslararası Göç Örgütü içindeki bazı kişilerin bölücülük faaliyeti yaptıklarına dair yağmur gibi ihbar geliyor.
IOM Gaziantep ofisi çalışanlarından bazı kişiler Adana'yı su yolu yaptı...
Türkiye aleyhinde ajanlık yapıyorlar.
Suriyeli öğrencileri taşıyan kimilerinin misyonerlik yaptığı, Suriyeli ailelere para vererek din değiştirmelerini istediği belirtiliyor.
Türkiye aleyhine istihbarat ve bilgi toplandığı iddiaları hafife alınacak gibi değil.
IOM Gaziantep ofis çalışanlarından bazıları da PKK/ PYD/YPG gibi terör örgütlerine hizmet ettiği iddiaları var.
Türkiye'ye gelen Kürt kökenli Suriye vatandaşlarına paralar verilerek Kobani, Haseke ve Kamışlı'ya dönüşleri sağlandığı da söylentiler arasında.
Amaç Suriye'deki Kürt nüfusunu artırmak.
Uluslararası Göç Örgütü IOM'un bölgedeki faaliyetleri mercek altına alınmalı.
***
Şu sıra HDP ve CHP'nin eş gündemi; yeni anayasa ve erken seçim!
Oysa daha yeni seçim yapıldı Seçimsiz yaklaşık 4 yıl var.
Buna rağmen CHP ve HDP "erken seçim" tartışması başlattı.
Seçimi en çok da PKK istiyor.
Yani ABD'nin bölgedeki "kara gücü!" Kemal Kılıçdaroğlu'nun ve Gürsel Tekin'in, Demirtaş'la ilgili söylemlerini laf olsun diye yapmadıkları ortada.
Hastalandı yalanının bile bir amacı var...
Cezaevinde oluşuyla ilgili sözlerinde...
AK Parti ve MHP istemedikçe bir erken seçim olmayacağı kesin!
Buna rağmen seçim çağrısı yapılıyor.
Boşuna mı bu çağrılar?
Ya da amaçlanan ne?
Çevremizdeki ülkelere bakın...
İran, Irak ve Lübnan çok karışık.
Birileri Türkiye'de karışsın istiyor...
Bu çağrılar "kaos" içindir.
ABD yine Türkiye'yi karıştırmak istiyor.
Seçim meselesi de planın bir parçasıdır.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Tank-Palet yalanları, Erdoğan ailesi ile ilgili "Türk Savunma Sanayiini ele geçirmeye çalışıyor" şeklindeki üfürmeleri de aynı amaca yöneliktir...
Adam beynindeki düşünme lobunu kullanamıyor.
Çünkü beynini FETÖ ele geçirmiş.
Hala 15 Temmuz için 'tiyatro' diyor...
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz'ün S-400'lerin Türkiye Hava Sahasını savunmak için değil Ankara'yı savunmak için alındığı yalanı da aynı hastalıklı beynin ürünüdür.
Bunlar Libya ile yapılan anlaşmaya en az Rumlar kadar kızdılar.
2023'e yönelik büyük bir hazırlık var...
AB'ye üye 27 ülkenin büyükelçilerinin Ankara'da Ekrem İmamoğlu ile bir araya gelmeleri bu hazırlığın en bariz göstergesidir