FETÖ'cü işadamlarına yönelik Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 2 yıl devam eden dava sonuçlandı.
Davanın 'niye'si, 'nasıl'ı bir yana;
FETÖ davalarından çıkan farklı kararlar Başkan Erdoğan'a kurulan bir tuzak gibi.
Birbirinden farklı ama aynı amaca hizmet eden kararlar tuzak değilse nedir?
Mesela Danıştay'ın Cumhur İttifakı'nı bitirmeye yönelik "andımız" kararı...
Zamanı mıydı şimdi?
Seçime endeksli bir operasyon gibi.
FETÖ davalarında ayrı yerlerdeki mahkemelerden birinin aynı suça 1 yıl, bir diğer yerdeki mahkemenin ise müebbet vermesinin izahı nedir?
Hangisi doğrudur?
Bir yıl hapis veren mahkeme mi, yoksa müebbet hapis veren mahkeme mi?
Hani FETÖ davalarında 'uygulama birliği' olacaktı.
Bu tuhaf kararlarının sebebi nedir?
Bir il için suç sayılan şey diğer bir il için neden suç sayılmıyor?
Hani CMK 221'den faydalananların eşleştirmeleri yapılacaktı!
Ne oldu?
Neden aynı suç için ayrım yapılıyor?
***
Mahkemeler eliyle Başkan Erdoğan'a kurulmak istenen bir tuzak var...
Örnek; birbirini tutmayan mahkeme kararları.
Mesela Halil Kadı…
Bu adam Fetullah Gülen'in para kasasıydı…
İhbar edilmeseydi, İstanbul'daki işyerinden milyonlarca dolarını yine ABD'ye kaçıracaktı.
Herif, darbe sonrası önce fabrikasını doktor kardeşinin üstüne geçirdi.
Sonra Kayyum'dan kurtuldu.
Saklandığı gaybubet evinden de işlerini yönetti.
Hem de polisin gözü önünde.
Sonra itirafçı olmak için teslim oldu.
'Parayla kurtulacak' lafları ayyuka çıktı.
Bu adam mahkemenin eski başkanının kapısına kadar elini kolunu sallayarak gitti.
'İtiraf edip yırtacağım' demiş çevresine.
İddia böyle.
Üstelik itiraf etmediki 'iftira' attı.
Ama dediği gibi yırttı...
'Cennet' masalıyla uyutulan enayiler ise içeride kaldı.
***
Birbirini tutmayan mahkeme kararları Erdoğan'a kurulan bir tuzaktır...
Hem de sinsi bir tuzak...
Bazı gazetecilere açılan uyduruk FETÖ davaları da öyledir...
Bu davalar uluslararası medyaya servis edildi.
Yabancı gazetelerde bu haber;
"Erdoğan, FETÖ'cü suçlamasını bir silah gibi kullanıyor" başlığıyla çıktı.
Hiçbir gazete Türk mahkemelerini suçlamadı, Başkan Erdoğan'ı suçladı.
Mahkeme kararları yüzünden Reis yurtdışında diktatör olarak lanse ediliyor.
Bu bir tuzak değilse nedir?
Bir de Kemal Kılıçdaroğlu ile FOX sunucusu Fatih Portakal'ın peşinde koştuğu 'Sarı yelek' meselesi var...
Eşeğin aklına karpuz kabuğu düşüren...
Vandalları sokağa çağıran bir tuzak da bu!
Kılıçdaroğlu; 'Sokağa çıkmayan işçiye işçi demem!' diye haykırıyor.
Sendikalara da 'sendika demem' diyor.
Turpun büyüğü torbada yani!
Teröristlerin kripto mesajlarını deşifre eden istihbarat unsurları, alçakların 15 Temmuz benzeri bir kalkışma hazırlığında olduğunu belirledi...
Güzel yurdumun insanı bir yandan darbecilerle uğraşacak diğer yandan Suriye'de PKK ile savaşacak!
Yani gelecekleri varsa görecekleri de var.
Biz hazırız lo!