Başkan Erdoğan, Fırat'ın doğusuna birkaç gün içinde operasyon yapılacağını açıkladı.
Mehmetçik harekat saatini bekliyor.
Her şey hazır!
Belki de siz bu yazıyı okuduğunuz sırada kahramanlarımız orada savaşıyor olacaktır.
Karşımızda sinsi bir ABD var…
Gözü bir şey görmeyen!
Bizimle de kedi fare gibi oynamak isteyen.
Başkomutan Erdoğan ABD'nin alçak oyunlarına daha fazla izin vermedi.
Şimdiden gazamız mübarek olsun!
Fırat'ın doğusu ile bir alakası var mı?
Bilmem!
FOX TV sunucusu Fatih Portakal halkı sokağa çağırdı.
Tesadüf müdür?
Adamın vukuatı çok da...
Üstelik FOX'un sahibi islam düşmanı bir Yahudi olunca...
İster istemez şüpheye düşüyorsunuz…
Bayportakal da hükümetin hizmetlerini karalamak için çabalayınca...
Mersin Şehir Hastanesi gibi dünyanın en modern hastanesini karalamaya kalktı herif.
Şimdi de 'Sarı Yelek' hummasına tutuldu.
Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kemal Kılıçdaroğlu ile kapalı kapılar arkasında 3.5 saat görüştü…
Herşeyi konuştular!
Sonra baykemal, Soroscu bir vakfın daveti üzerine Almanya'ya uçtu.
Orada da PKK ve FETÖ'cülerle sarmaş dolaş pozlar verdi.
Bilmem anlatabildim mi?
***
Gazeteciler, insan yararına haber yapar.
Terörü teşvik etmezler!
Bu Bayportakalın vukuatı çok!
15 Temmuz akşamı darbeyi püskürten halka evlerine dönün çağrısı yaptı.
Darbecilerin gözaltına alınmasını da 'cadı avı' olarak niteledi.
'PKK'ya teşekkür edilmeli' bile dedi.
Adamda yok yok yani!
CHP'li Ali Şeker'in sarı yelekle ilgili subliminal mesajı sonrası Fatih Portakal'ın;
"-Hadi bakalım barışçıl bir eylemle, doğalgaz zamlarını protesto edelim" demesi,
"-Yapabilecek miyiz?" diyerek tahrik dolu çağrıları.
Şüphe uyandırmaz da ne yapar?
Bu adam sunucu mu yoksa darbeci mi?
Sahi kim bu adam?
Hangi hakla sokakları yaktırmaya kalkıyor.
Zam protestosuymuş...
Ne protestosu?
Yaptığı bal gibi provokasyondu…
Mehmet Ali Alabora da kalkışma için 'Mesele ağaç değil hâlâ anlamadın mı?' demişti...
***
Bu densizi eleştirdiğim her yazımla ilgili soluğu mahkemede aldı.
Kendisine sokakları yaktırma, Reis'e iftira atma özgürlüğü isteyen bu sunucu bizi susturmak istiyor.
Şikâyetçiymiş!
Varsın olsun!
Ülkede şikayet etme özgürlüğü var.
Bu yazıyla ilgili de mahkemeye koşacak.
Durmasın koşsun!
O da 'Fransa gibi Türkiye de yansın' diye içinden geçiriyor mu bilmem.
Sokaklara çıkalım, ortalığı yakıp yıkalım, ekonomiyi felç edelim, polislere düşmana saldırır gibi saldıralım diye yanıp tutuşuyor mu?
Onu da bilmiyoruz.
Ama şüphelerimiz yok değil!
Neyse.
CHP'nin ve HDP'nin çok sevdiği çapulcular, Gezi'de seçilmiş hükümeti devirebileceklerini zannetmişti.
Emperyalist yamyamlardan destek almalarına rağmen.
DHKP-C, PKK ve FETÖ'cü kahpeler ile birlikte devlete baş kaldıranlar oldu.
Tunus, Libya, Cezayir, Şili ve Ukrayna'da Gezi benzeri olaylarla darbeler oldu.
Bizde olmadı ama.
Başkan Erdoğan, Macron gibi geri adım da atmadı.
Hayal kuranlara duyurulur.
Nokta...