Duramadı yine…
Cumhuriyet'in 95. yıldönümünde bile kafasındaki nefreti kustu…
Liboşluğunu gösterdi yani.
Şu sözlerine bakın;
"Atatürkçülük ve Kemalizm tabelası altında cuntacılık, darbecilik işlerine de karıştım."
Kim diyor bunu?
Ermenisever Hasan Cemal.
Diğer adıyla Liboş Hasan.
Adam sadece cuntacı değil…
Hem PKK'sever, hem de FETÖ'cü.
Çıktığı tekne turunda telefonuna düşen Bahoz Erdal'ın ölüm haberine ağlayacak kadar hem de.
Kadrolu Reis düşmanı olan Hasan Cemal, bakın başka ne diyor;
"Erdoğan'a karşı Atatürk'ün yanındayım!"
Hoppalaa!
Herhalde Atatürk'e karşı da Amerika'nın, AB'nin, Soros'un hatta IMF'nin yanındadır…
Kemalizm tabelası altında hem cuntacılık, hem de darbecilik yapandan başka ne beklersin…
Yaptığını da inkar etmiyor.
Başka şeyler de zırvalamış.
Her şeyi özgürce yazıyor…
Sonra da Başkan Erdoğan için 'diktatör' ve 'özgürlükçü değil' diyor…
Acaba diktatörün yönettiği bir ülkede böyle yazılar yazmak mümkün mü?
Bunu anlatmıyor işte.
Hasan efendi Esad'ın ülkesinde, ya da Sisi'nin yönettiği Mısır'da olsan bu tür yazıları yazabilir misin?
Diktatör görmek istiyorsan Cemal Kaşıkçı cinayetine bak!
Cumhuriyet'in 95. yıl kutlamalarıyla birlikte dünyanın en büyük havalimanının açıldığı gün neden ayaklandılar acaba?
***
Galiba İstanbul Havalimanı, önemli bir zafer anıtı da ondan…
Muhteşem bir eser oldu.
Muhalefet kıskançlık krizine girdi.
İstanbul Havalimanı, Atatürk'ün söylediği gibi ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine taşıyan büyük bir eserdir.
Dünya oradaydı…
Ama ana muhalefet yoktu…
Keşke olsaydı.
Neden yoktu?
Çünkü kıskandı…
Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ı kıskanıyor…
Kıskançlıktan gözleri görmüyor…
Oraya tıpış tıpış gelecek ama…
Tekrar ediyorum, Kılıçdaroğlu'nun yerinde olsam bu açılışa giderdim.
Gitseydi takdir alırdı.
Gözünü kin bürüdüğü için gitmedi.
Kıskançlıktan da çatladı…
Gitseydi büyürdü…
Vallahi de billahi de büyürdü…
Ama adam mantığıyla değil duygularıyla hareket ettiği için gitmedi…
Bu arada İstanbul Havalimanı'yla ilgili abuk subuk laflar edenler çıktı.
Biri Hürriyet'ten kovulan Mehmet Yakup Yılmaz mesela.
Erdoğan'ın, havalimanını bir 'zafer anıtı' olarak tanımlamasına kızdı.
Hayırdır aka...
Dünya medyasının koca koca verdiği havaalanı haberlerini candaş medya ise ya hiç görmedi ya da çarpıtarak verdi.
***
Suudiler ve ABD, Kaşıkçı'yı İstanbul'da paketleyip Arabistan'a götürecek Türkiye ve MİT'e operasyon çekecekti.
Böylece Prens Selman güçlenecek, Türkiye 3. Dünya ülkesi konumuna düşürülecekti.
Yapamadılar…
Yaptırmadık çünkü.
Aksine acımasız bir katil olduklarını dünyaya ifşa ettik.
Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin Kaşıkçı cinayetini aydınlatmasından da rahatsız.
Boşuna polemik yapıyor.
Cinayeti gizlememiz için yapılan yüklü rüşvet teklifine rağmen failleri ortaya çıkardık.
Kılıçdaroğlu vır vır yapıyor.
Tunceli'de donarak şehit olan askerlerimizi de diline dolamış.
Sebebini yarın yazacağım.
Bekleyin.
***
Fırat'ın doğusuna bomba yağdırdık.
PKK'nın inşa ettiği siper ve mevzileri, yerle bir ettik.
Beyler bundan da rahatsız oldu.
Cumhuriyet, Sözcü, Odatv, T24 ve Birgün gibi yıkıcı medya kudurmuş çakal gibi saldırmaya başladı.
Bir yerlerden emir aldıkları belli.
CHP'nin kanalı Halk TV'de Mine Kırıkkanat isimli sözde gazeteci millete tehdit yağdırdı.
Cumhurbaşkanı ve mütedeyyin insanlara da hakaret etti.
Bu kafa Reis'e "diktatör" diyor;
İnançlı insanlarla dalga geçiyor.
Hatta aşağılıyorlar.
Sonra da "toplum kutuplaştı" diyorlar...
Milleti aptal yerine koymayın be!