CHP'ye verilen her oy, Mehmetçiğe sıkılan kurşun gibidir!
Nokta!
Kim ne derse desin, nokta!
Kolay rüya görmem.
Dün gece çok enteresan bir rüya gördüm…
Hayırdır inşallah!
Rüyamda çeşit çeşit ağaçların, renk renk çiçeklerin arasından kelebeklerin uçuştuğu, nazlı nazlı akan dereden kuzuların su içtiği bir yeşil vadideydim.
Diyarbakır'da, Hakkari'de, Siirt ve Şırnak'ta, kısacası yurt içi ve yurt dışında PKK ve FETÖ'nün katlettiği binlerce vatan evladı beyaz takım elbiselerini giymiş grup grup yanıma geliyordu.
Bir araya toplanan şehitler seçimde Kandil'le işbirliği yapan CHP, SP ve İP'e oy verenlere haklarını helal etmeyeceğini haykırdı.
Ürperdim.
Hepsi de vatan uğruna şehit düşmüştü.
PKK ve FETÖ kurşunlarıyla kimi anne ve babasından, kimi eşinden, kimi evlilik hayali kurduğu yavuklusundan, kimi de can bildiği evladından ayrılmıştı.
Hepsi bir ağızdan, "Hakkımızı helal etmiyoruz' dedi.
Maçka'da PKK'nın şehit ettiği Trabzonlu hemşerim Eren Bülbül bana doğru koşuyordu.
Yanıma geldiğinde;
"Bunlar vatan hainidir" dedi.
Ona sadece "İyi ki varsın Eren" diyebildim.
Arkasından Eskişehirli Piyade Uzman Çavuş Serdar Ege geldi.
Ege'nin iki kızı vardı.
Zeytin Dalı harekatında şehit düşmüştü.
"Yazıklar olsun. Hani Atatürk'ün askeriydiler, PKK'ya nasıl oy verdiler" dedi kaşlarını çatarak.
***
İstanbullu Piyade Uzman Çavuş Koray Karaca'nın da güzel hayalleri vardı.
Evlenmeyi planladığı bir de sevgilisi.
'Bu vatan için can verdim. PKK'ya oy verenlere hakkımı helal etmem' diyordu oda.
Mersin Anamur'lu Piyade Astsubay Üstçavuş Hasan Kuş'a ilişti gözüm.
Mahzundu.
CHP'ye ise öfkeli.
'Kalleşlerle birlik yapanlardan hesap sorulacak' dedi.
Samsunlu Uzman Çavuş Burak Akalın da HDP'ye oy verenlere kızıyordu…
Kalabalıklar arasında 15 Temmuz şehitleri de vardı.
Erol Olçok ile oğlu Abdullah Tayyip'e ilişti gözüm.
Abdullah Tayyip babasının yanından ayrılmıyordu.
Annesini ve kardeşini çok özlediğini söyledi.
Reis'in yol arkadaşı Erol Olçok ise;
"ABD 15 Temmuz'un rövanşını almak için içimizdeki hainleri kullandı" dedi.
Arkadan Ömer Halisdemir çıkıp geldi.
Kanlı darbe gecesi o olmasaydı Semih Terzi Özel Kuvvetler Komutanlığını ele geçirmiş, iç savaşı başlatmış olacaktı.
O da 'hakkımı helal etmiyorum' dedi.
***
Vadinin her tarafından şehitler akın akın geliyordu.
Çok şaşırdım.
Ne yapacağımı bilmez haldeydim.
Adanalı Uzman Çavuş Halis Koca tekmil verdi.
Peşinden de diğerleri.
Ben Afrin dağlarında şehit olan Uzman Çavuş Oğuzcan Ekiz, Ben Gaziantepli Enes Sarıaslan, Ben Denizlili Jandarma Astsubay Çavuş Mehmet Dinek, Ben Vanlı Uzman Onbaşı Rıdvan Çevik, Ben Eskişehirli Uzman Çavuş Recep Çetin, Ben Ispartalı Jandarma Uzman Çavuş Burhan Açıkkol, Konyalı Jandarma Astsubay Çavuş Abdullah Taha Koç…
İzmirli Uğur Palancı, Jandarma Uzman Çavuş Arif Demirel…
Ben Keltepe şehitlerinden Hataylı Uzman Çavuş Mustafa Ozan Gökçe.
Samsunlu Astsubay Kıdemli Çavuş Göksu Şafak Şahin…
Şehitler, Çoruh Nehri gibi çağlıyordu.
Vatan uğruna can verdikleri için pişman değildiler.
Seçimde kurulan kumpasa lanet okuyorlardı.
Atatürk Havalimanından darbeci generallerin koruması altında Bakırköy Belediye Başkanı'nın evine kaçan Kemal Kılıçdaroğlu'na öfke kusuyorlardı.
Adam seçim günü bile provokasyona imza atmıştı.
Şehitlere "Bu millet size minnettardır" dedim.
251 kahraman tankların önüne yatarak vatanı işgalden kurtarmıştı.
Darbe gecesi şehitler vatan için can verirken Kemal Kılıçdaroğlu, Abazan Muharrem ve Meral Akşener keyif çatıyordu.
Şehitler, Muharrem'in ahlaksızlığını halktan gizleyen gazetecilere de tepki gösterdi…
Uğur Dündar, Emin Çölaşan, Bayportakal, İsmail Küçükkaya, Soner Yalçın, Yılmaz Özdil, Nevşin Mengü ve Ayşenur Arslan'a saydırıp durdular.
Öyle utandım ki…
Neyse.
CHP'li Bülent Tezcan alçakça seçimin galibinin tacizci Muharrem olduğunu açıklayarak büyük bir provokasyona imza attı.
Seçimin galibi Reis'tir.
Hem de her türlü filme rağmen.