Mesele memleket meselesi olunca akan sular durur.
Öyle ya…
İhracat,
Denk bütçe,
Milli gelir,
Döviz rezervi,
Enflasyon, işsizlik,
Büyüme ve benzeri kavramları siyaset uğruna elinin tersiyle itemezsin!
Halkının refahı, huzuru, ekonomik durumu, işi, gücü, gelirinin giderini karşılaması…
Bu değerler bir siyasetçinin olmazsa olmazıdır.
Kılıçdaroğlu gibi biri için bunlar önemsiz olabilir.
Ama Erdoğan için öyle değil.
***
Siyasette bazen hiç istemediğin durumlarla da karşılaşırsın…
Mavi Marmara olayı gibi...
Davos'ta İsrail Cumhurbaşkanı Simon Peres'e 'One minute' diyerek posta koyan da, İHH'cılara 'Bana mı sordunuz gemiyi gönderirken?' diyen de Erdoğan'dı.
İkisinde de haklıydı.
Mesele memleket meselesi çünkü…
Erdoğan dün Davos'ta Peres'i azarlarken de bugün
İsrail'le anlaşma yaparken de doğrusunu yaptı.
Dün dünde kaldı.
Bugün başka şey gerekebilir.
***
Türkiye-İsrail anlaşması başta FETÖ ve CHP olmak üzere muhalifleri rahatsız etti.
İHH'cılar da bozuldu…
O gün
Türkiye'nin başına bu belayı açanlar bugün Erdoğan'a trip atıyor… O da haklı olarak;
"Siz kalkıp da Türkiye'den böyle bir yardım götürmek için günün başbakanına mı sordunuz?" dedi.
Sordular mı?
Yok.
O günü hatırlayın.
Şov için yola çıkmışlardı.
Az kalsın ülkeyi savaşa soktular.
Karşında manyak bir İsrail vardı…
Dünyanın her yerinde gözünü kırpmadan cinayet işleyen…
Bunu bile bile o insanları oraya götürmenin cinayetten ne farkı var?
İHH Başkanı yargılanmadığı için dua etsin.
Erdoğan'ın "Bana danışmadınız" sözlerine de
karşılık vermeyi bıraksın.
Kimse de Erdoğan için
"Savunduğu şeyden döndü" demesin sakın.
O sözünün eri ve sıkı bir dava adamıdır.
***
Paralel medya
'Saray'a Mavi Marmara isyanı büyüyor' diyor.
Ne içün?
Türkiye ile İsrail anlaştığı için…
Hadi lan!
İHH Başkanı Bülent Yıldırım, kafasına göre takılmış yine…
9 kişinin ölümünden sorumlu adam.
Sus artık!
Gemide öldürülenlerden birinin eşi de Erdoğan'a höykürüyor…
Yanlış adres kardeşim…
Kızman gereken o değil ki.
Çünkü gemiyi ölüm sularına süren İHH Başkanı Bülent Yıldırım'dır.
Mavi Marmara gemisi Gazze'ye gitmeye hazırlanırken, AK Partililer de teknelerle gemiyi uğurlamak istemişti.
Konuyu Erdoğan'a açtıklarında;
"Bir takım riskleri var, olumlu bakmıyorum, teşkilat uğurlamaya bir organizasyon dahilinde katılmasın" demişti.
Erdoğan'ın samimiyet testinden geçmeye ihtiyacı yok.
Gizli ajandası da yok.
Siyasi hesaplar yapmaz o.
Bugünlere bedel ödeye ödeye geldi çünkü…
Kefeniyle yatıp kalkarak
Türkiye'yi böyle büyüttü.
***
Etrafımız sarılmış,
Yaylım ateşi altındayız…
78 milyon da aynı gemideyiz.
Bir PKK sıkıyor, bir DAEŞ;
Bir Almanya çelme takıyor, bir ABD…
PYD armalı Amerikan askerleri arkadan ateş ediyor.
Tezgâh büyük yani…
Puştumuz da çok.
Türkiye'nin gemisi yüzmeli, yüzdürülmeli…
Farkında mısınız İsrail
anlaşmasından sonra Rusya
ile bozuk olan ilişkilerimiz
hızla düzeldi…
Sorun bakalım niye?
Sahi niye?