İlla bir kulp bulacaklar Erdoğan'a laf etmek için!
Ulan 43 kişi öldü be!
250 de yaralımız var!
Yaslıyız, yaslı!..
Ne konuşuyorsunuz siz!
İşiniz bir bahaneyle vurmak…
Zamanı mıdır şimdi?
Hiçbir şey kesmiyor sizi!
Bayılıyorsunuz Brüksel'de ve Paris'te yaşanan feci görüntülerle dolu kayıtları Atatürk Havalimanı gibi göstermeye…
Yahu siz insan değil misiniz?
Zorunuz ne?
Ne istiyorsunuz milletten?
Görmüyor musunuz olan biteni?
Erdoğan İsrail'e haddini bildirir, Eleştirirsiniz.
Barışır, Onu da istemezsiniz.
Siz nesiniz ne!
***
'Teröristin bir elinde bomba diğerinde medya' demedik boşuna…
Biri kalkmış 'Güvenlik zafiyeti yoktu, neden öldüler?' diyor…
Niyeti puştluk!
Diğeri 'Cennetin yerini bilemem, cehennemin adresini vereyim' diyor…
Onun da maksadı aynı…
Araştırmacısı, 'Yetti artık!
Alın IŞİD'inizi de gidin!..' diyerek Erdoğan'a saldırıyor!
Keçi sakallısı 'Terör ve diktatör' diyor.
Bir gerzek de 'Eyvah IŞİD'miş' dedi!
Puştluk dolu ifadeler…
Puşt lafı az bile…
O katiller ellerinde keleş, bedenlerinde ölüm yeleği, dış hatlara daldı…
İnsanları böyle taradılar.
İki kahraman polis olmasa belki 300 kişi ölecekti.
Ben sizin niye vıdı vıdı ettiğinizi biliyorum.
Derdiniz Erdoğan!
Onun kadar taş düşsün başınıza emi…
***
Arkadaşın biri, "Patlamayla, bir kısım muhalifin mevzuyu Erdoğan'a bağlama hızı saniyede 300 km falan.
Şerefsizlikte rekor kırıyorlar.
İnşallah kıs kıs gülen herkes bir gün, desteklediği terör örgütü tarafından öldürülür" dedi.
O insancıl, o yüreği sevgi dolu adamı da böyle yoldan çıkardılar işte.
Türkiye'ye karşı medya linci yaşanıyor!
Saldırının üzerinden 24 saat geçmesine rağmen CNN İnternational, tıpkı Gezi sırasında yaptığı gibi İstanbul'dan non-stop canlı yayın yaptı… Yani Amerikan kanalı CNN, Türkiye'yi dünyaya terör ve kaos ülkesi gibi göstermek için nefes almadı.
Bu yayınlara bakın bombaların failini bulursunuz…
Sebep ortada:
Rusya ve İsrail ilişkilerinin düzelme yoluna girmesi.
***
Hain saldırıdan geriye acı hikayeler kaldı.
Hüseyin Tunç bunlardan biri…
Gülsen ananın iki gözü iki çeşme…
Kağıthane Gültepe Endüstri Meslek Lisesi öğretmeni olan talihsiz Tunç 5 yaşında yetim kaldı.
Gülsen ana yetimlerini büyütmek için sokaklardan ekmek toplamış.
Hüseyin ise öğretmenlerinin yardımıyla okudu.
Kardeşlerini de kendisi okuttu.
Önceki gün Hüseyin havaalanına Kilis'ten gelecek arkadaşlarını almaya gitmişti.
Annesi:
"Oğlum, gitme" dedi.
"Anne, gider gelirim. Ne olacak?" dedi ve gitti.
Gitti, ama dönmedi…
Dönemedi.
Havaalanında arkadaşı Hüseyin'i aramıştı.
İlk saldırıdan sonra konuşmuşlar.
"Sıkıntı yok, ben iyiyim.
Sana da sahurluk alıp geliyorum" demişti.
Sonra…
Sonrası yok işte!
Hayat bu kadar kısa.
Bunlar hâlâ gerçeği görmek yerine Erdoğan'a saldırıyorlar.
Vicdanları yok ki!