Şehit savcı Mehmet Selim Kiraz'ın DHKPC'liler tarafından öldürülmeden az önce çekilmiş fotoğraflarını yayınlayan gazetecilerin savunması beni çıldırttı.
Yargılanan 18 gazeteci o fotoğraflarla eylemin korkunçluğunu göstermek istediklerini ve fotoğrafları habercilik adına yayınladıklarını iddia etti.
Gel de dümdüz gitme şimdi…
O savcı babaları ya da kardeşleri olsaydı o fotoğrafları yine basarlar mıydı?
Bu ne pişkinliktir böyle!
***
Biz trafik kazasındaki yaralının kanlı görüntülerini kullanmıyoruz, Cinsel istismara uğrayan, yaşı küçük çocukların fotoğraflarını da yayınlamıyoruz.
Neden?
Sebebi çok.
Başta sapıkları çocuklardan uzak tutmak için.
Oysa bunlar şehit savcının çaresizlik ve acı dolu görüntülerini yayınlamayı gazetecilik saydılar…
O savcının anne ve babasını, çoluğunu, çocuğunu hiç düşünmediler.
***
"Eylemin korkunçluğunu göstermek" istemişler.
Yiyeyim o yalanı…
Hele de buna inananı…
Savcı Mehmet Selim Kiraz, DHKP-C sempatizanı
Berkin Elvan'ın intikamını almak isteyenler tarafından önce rehin alındı.
Ağzı bantlandı.
DHKP-C paçavrası göğsüne asıldı.
Başına silah dayadılar.
Manzara korkunçtu.
Sonra şehit edildi.
Malum gazeteciler teröristleri saniye saniye takip etti.
Paylaştıkları tüm fotoğrafları da yayınladılar.
Alçakça terör örgütünün propagandasını yaptılar…
7,5 yıla kadar hapisleri istenince 'habercilik yaptık'
diye kıvırdılar.
Fotoğrafları yayınlamak gazetecilikmiş…
Hadi lan!
Bakın
Fransa'ya…
Ölen
hangi masum insanın fotoğrafı yayınlandı?
***
Savcının fotoğraflarını yayınlayan gazetecilerin dünya görüşleri o teröristlerden farklı değil ki…
Cumhuriyet Gazetesi Sorumlu Yazıişleri Müdürü
Abbas Yalçın, Birgün Gazetesi Sorumlu Yazıişleri Müdürü
Berkan Gültekin, Birgün Gazetesi İmtiyaz Sahibi
İbrahim
Aydın, Şok Gazetesi
Sorumlu Yazıişleri Müdürü
Kağan Özbek, Özgür Gündem Gazetesi Sorumlu Yazıişleri Müdürü
Reyhan Çapan ve
Millet Gazetesi eski Sorumlu Yazıişleri Müdürü
Sedat Gülmez…
Sizin haberciliğinizin içine tükürürüm ben.
Bakalım hakimi kandırabilecek misiniz?
Can Dündar, Eren Keskin, Orhan Duman, Başak Günsever, Mehmet Emin Öztürk, Seçil Şengelir, Temel Tanadalan, Gökhan Çorbacı, Mehmet Sabuncu, Murat Şimşek ve
Orhan Şahin de mahkemeye gelmedi.
Artık polis zoruyla gelirler.
***
İnsanlıktan çıktılar.
Fotoğrafı olduğu gibi vermelerinin sebebi olayı tüm çıplaklığıyla ortaya koymak içinmiş.
Örgüt propagandası değil yani(!)
Beyler terör örgütünün şiddetini yansıtmak istemişler.
Okura eylemin korkunçluğunu böyle göstermişler.
Asıl habercilik buymuş!
IŞİD'in insanları diri diri yaktığı, baş kestiği fotoğraflar da yayınlanmış!
Mozaiklemek yanlışmış…
***
Ne diyeyim ben şimdi, insanlıktan zerre kadar nasiplenmemiş bu zibidilere?..
O zaman şöyle mi yapmak lazım?
Cinsel istismara uğrayan çocuğun da, kadının da yüzünü açık yayınlayalım.
Tecavüzü teşvik eden taciz haberlerini ballandıra ballandıra anlatalım o zaman!
Bu kalemlerden kan damlıyor.
Gazetecilik etiğiniz buysa siz insan değilsiniz vesselam!