1 Kasım sonrası işler hızlandı.
Mesela Paralel İhanet Çetesi'ne yönelik operasyonlar arttı.
Devamı da gelecek.
Kökleri kazınacak inşallah.
Dağlar, Türkiye Cumhuriyeti'ne baş kaldıran PKK'lı çakallara mezar oldu.
1 Kasım'da AK Parti'ye bu yetkiyi vatandaş verdi zaten.
Terör bitene kadar mücadele sürecek.
Devlet kararlı.
Silahlar gömülmedikçe daha çok PKK'lı geberir.
***
FETÖ…
O da bitecek!
'Selam Tevhit'te kumpasçı 54 hâkim ve savcıya yurtdışı yasağı kondu.
Diğerleri gibi kaçamayacaklar!
FETÖ'nün
'iç savaş'
kışkırtıcılığı yapan iki militanı, Nokta Dergisi GYY'si ile Yazı İşleri Müdürü tutuklandı.
Aynı kişiler, seçim öncesi Erdoğan'ı şehitlerin önünde selfie çekerken gösteren mizansen kapak yüzünden gözaltına alınmış ama serbest kalmıştı.
Son ihanetlerinde kodesi boyladılar.
İtiraf gibi savunmaları vardı:
"Koalisyon çıkacağını sandık!"
İç savaş çıkarmak için demek ki koalisyon olmasını bekliyorlardı.
***
Neyse…
Seçim öncesi güvenlik güçleri,
PKK ve
DAEŞ'e göz açtırmadı.
Şimdi bunlara
Paralel Yapı ile
KCK da eklendi.
Sis kalkınca, Baskınlar arttı.
Suç işleyene af yok!
Huzuru kaçıran, kumpas kuran memur, teröre bulaşan herkes, çetelere para yardımı yapan işadamı, vergi hırsızları, devlet içindeki Paralel'in elemanları cezasını çekecek!
***
Titreyenler arasında
Hürriyet de var.
Nasıl bir yağcı olduklarını dünkü başyazı da gördünüz.
Dansöz gibi kıvırttılar.
Dün küfrettiği AK Parti kadrolarına bugün yağ çekmeye başladılar.
Korkunun ecele faydası yok ama!
Çünkü çok halt karıştırdılar.
Ertuğrul Özkök, Ömer Çelik üzerinden
'yağ' turlarına hız verdi.
Seçimde
'Türkiye kazandı' ifadesi doğru.
Ama PKK'ya ve Paralel'e ölümüne destek veren Hürriyet ve diğerleri de ihanetlerinin bedelini hukuk içinde ödemeli.
AK Parti'ye oy vermeyenin de hukuku korunacak.
Bunun için
Aydın Doğan'ın aklına ihtiyaç yok!
***
Kelkit'i iyi bilirim…
Az gitmedim oralara…
Hele Zigana'nın karla kaplı, buzlu yollarında uçuruma yuvarlanma korkusunu az yaşamadım.
O zamanlar bile Kelkit'te
Aydın Doğan'ı sevene rastlamadım.
Aksi olsaydı AK Parti Kelkit'ten yüzde 75,9 gibi ezici bir sonuç alır mıydı?
Adam memleketine söz geçiremiyor.
Koca ülkenin siyasetini dizayn etmeye kalktı.
Erdoğan, 'Kelkitliyim' diyen
Doğan'a
"Kelkit seninle yürümüyor, bizimle yürüyor"
sözünü boşuna demedi.
***
Gelelim
Köpekçi Bekir'e…
Hâlâ pislik yapıyor.
Bekir Coşkun dünkü yazısında edepsiz bir fıkrayla Erdoğan'a hakaret etti.
Fıkranın orjinalindeki
'padişahı' algı için sultan yaptı utanmaz herif:
"Geldik Çengelköy'ün badem salatalığına…
Satıcılar bağırınca sultan, 'Bağıran neyi satıyorsa, onu sokun'
dedi…
'Çengelköy badem…' diye bağıran geldi…
Çengelköy salatalıklarını soktukça, bu güldü…
Sultan bunu görünce camdan, 'Ne gülüyorsun ulan?'
diye bağırdı…
Yanıtladı adam:
Arkadan balkabağı satan geliyor…"
Balkabağı satan o mu acaba?