Adanalı Ayşe Arman, "Hayat her şeye rağmen devam ediyor" dedi.
İçinden gelmese de hem Erdoğan'ı hem de AK Partilileri tebrik etti.
Laga luga yapmadı.
Kıvırmadan AK Parti'nin hakkını teslim etti.
"Büyük başarı" dedi.
"Yüzde 50 olarak morardık" diyerek samimiyetini belli etti.
Bukalemundan hızlı renk değiştiren Ertuğrul Özkök ise sabah geç uyandığını, eşinin pilates yapmaya gittiğini, bunun da iyi bir haber olduğunu, çünkü bunun hayatın devamı anlamına geldiğini ifade etti.
Neymiş.
Demek ki AK Parti iktidarı kimsenin hayatına -iddia edildiği gibi- müdahale etmiyor.

Şu ara kimi korkudan, kimi de yumuşaklığından araziye uydu.
Korku.
Evet korku!
Biliyor musunuz, karşı mahalledeki malum tetikçiler AK Parti'nin zaferini gölgelemek için şimdi de 'korku' bahanesine sarıldılar.
Ulan zibidiler, Ne korkusu bu?
Millete silah mı çekildi?..
Aksine bombalarla, yalanlarla, algı çalışmasıyla vatandaşı provoke eden sizdiniz. 'Korku'nun zaferiymiş!
Duyduğum en yavşak mazeret!
'Hile var' demek için 'Oy ve Ötesi' tezgahını kuran itler hile yapıldığını söyleyemiyor.
Ama milletin korkudan AK Parti'ye oy verdiği palavrasını seslendiriyor.

Şarapçı Ahmet zaferi gölgelemek için fitne çıkarma peşinde.
Provokatör, aklı sıra Erdoğan ile Davutoğlu'nu kavga ettirecek.
Emir Aydın Doğan'dan.
Asıl o ne yapacak o?
Hakkında devam eden yığınla soruşturma var. FETÖ yok artık.
Onu kim kurtaracak?
En çok da lolitacı Can Dündar'a acıyorum…
Adam nereden nereye geldi be! "İnsanın
kendine yaptığını, bir ordu gelse yapamaz."
Böyle der eskilerimiz.
Adam sevilen romantik bir yazarken, FETÖ'nün elinde en hain, en nefret edilen robot haline geldi.

Can Dündar da AK Parti'nin zaferini 'korku'ya bağladı.
Canlı bombalar, şehitler, beyaz Toros ve ekonomik kriz endişesinin AK Parti'yi iktidar yaptığını iddia etti.
Salakça bir tespit.
Hatta aşağılık bir görüş.
Milleti aptal sandı.
FETÖ'nün diğer gazetesi Taraf, "Kaos planı tuttu" dedi.
Birgün'cüler sağ ile solun daha da ayrıştığını söyledi. Sözcü
pislik manşetlerinden vazgeçer mi?
Aynen devam!
Yalnız AK Parti'nin zaferi, Fatih Portakal ile İsmail Küçükkaya'yı bayağı morarttı.
İkisi de kabız olmuş gibi ıkınarak haber sunuyor.
Adana Barosu Başkanı Mengücek Efendi de AK Parti'yi yıkmak için epey uğraştı.
Adam asli işini bırakıp günlerce siyaset yaptı.
Ama o da boyunun ölçüsünü aldı.

Paralel Yapı'nın 'Nokta' dergisi, İsrail'den aldığı talimatla ihanete devam etti.
Neyse ki derginin GYY'si Cevheri Güven ile Yazı İşleri Müdürü Murat Çapan tutuklandı.
Müsamaha yok artık!
Adamlar 1 Kasım seçimlerinden 'iç savaş' sonucunu nasıl çıkardı, içeride bunun hesabını versinler şimdi.
Halkın bir kısmını diğer bir kısmına karşı silahlandırarak, birbirini öldürmeye tahrik etmenin cezası en az 15 sene.
Neyse…
Daha önce de söyledim.
Erdoğan birçok alanda reform yaptı.
İnşallah
PKK'yı da Paralel İhanet Çetesi'ni de (P.İ.Ç.) o bitirecek…
Güzel günler yakındır.