'Pozantı'da 2 şehit verdik, onların failleri bulunmadan emniyet okullarla uğraşıyor."
Böyle başlık atmıştı Ekrem Dumanlı'nın Zaman'ı.
Gülen'in Adana'daki Burç Okulları'nın Vergi, Maliye, Milli Eğitim, İtfaiye, SGK, Milli Emlak, Çevre ve Şehircilik ile Tarım İl Müdürlüğü yetkililerince incelendiği günün hemen sonrasında.
Kudurdular!
Salyalı ağızlarına şehit polislerimizi bu yüzden aldılar.
Yazdıkları da yalandı.
Pozantı'daki kahramanlar, failleri yani PKK'lıların leşini yere serdikten sonra şehit düştü.
Yani ortada fail kalmamıştı.

Gülen medyası PKK'lıya terörist diyemiyor ama kahraman şehitlerimizle puştça alay ediyordu.
O iki polis teröristlerle kahramanca çarpıştı…
Arkadaşlarını kurtarmak için bombanın üstüne atladılar.
Daha genceciktiler.
Teröristler önceden keşif yaptıkları karakola gece saat 02.30'da sızdı…
Ellerinde susturuculu tabanca, Keleş ve el bombası vardı.
Niyetleri polislerin tümünü şehit etmekti.
Planlarını, Gülen medyasının istismar ettiği İsa İpek ve Serdar Kazar bozdu.
Hem de son mermilerine kadar kahramanca çarpışarak...

Saldırı planlıydı. Rayların üzerinde bulunan yırtık kağıt parçalarında karakolun krokisi vardı.
Pozantı'ya saldıranların önce 8 kişi olduğu söylendi.
Meğer 2 kişiydiler.
Vali Mustafa Büyük ve Emniyet Müdürü Cengiz Zeybek'in kamera görüntülerinden yaptıkları tespit böyle.
İki terörist arka taraftan gelip, susturucu takılmış tabancalarla girişteki iki polisimize ateş etti önce.
Kahraman polisler İsa İpek ve Serdar Kazar ise anında karşılık verdi.
İsa 32, Serdar 29 yaşındaydı.
Çatışma sırasında ikisine de çok sayıda mermi isabet etti.
Yere düşmeden önce teröristlerden birini vurdular.
Arkadaşının vurulduğunu gören diğer PKK'lı kaçarken Keleşle etrafı taramaya başladı.
Mermiler bıraktığı izlerle gecenin karanlığını yarıyordu.
O sırada devriye nöbeti tutan bir başka polis memuru, sağa sola ateş ederek kaçmakta olan teröristin üzerine şarjörünü boşalttı.
Kalleş PKK'lı yere serildi.

İsa İpek ve Serdar Kazar aldıkları mermi yaraları yüzünden çok kan kaybetti.
Mavi üniformaları bayrağımızın rengine döndü.
Şehit polislerimizin üzerindeki gömlek ve pantolonlar çıkarıldı.
Cepleri boşaltıldı.
Serdar Kazar'ın cüzdanından kanlı bir kâğıt çıktı.
Kağıtta pazartesiden başlayarak haftanın yedi günü için hazırlanmış dualar vardı.
Yaşadığı saldırı sanki içine doğmuştu şehidimizin. Teröriste terörist diyemeyen FETÖ'nün yayın organları, işte bu yürekli kahramanlarla alay etti.
Ekrem Dumanlı'nın da savcı Zekeriya Öz ve Celal Kara gibi kaçması yakındır…