Cemal Süreya'nın "İzmir'de hayat beklenmez, kovalanmaz da. O zaten sizinle beraberdir" sözünü ne de çok severim. Geçmiş olsun güzel İzmir! Yüreklerimiz acınla kenetlendi. Kayıplar için başsağlığı, yaralılara acil şifa, kalanlara sabır diliyorum. Mucize kurtuluşların devamı için dualarımız devam ediyor. 17 Ağustos 1999 Marmara depreminde evimiz Şişli'deydi. Karanlığa çatlayan duvarların sesi, binlerce çığlık işledi. Sabah yaklaşık bin kişinin yaşamını yitirdiği, yerle bir olan Avcılar'a göreve gittiğimde yaşadığım keder aynı sıcaklıkta… Yirmi yıl geçti! Tekrarlayıp duruyoruz; "Deprem değil ihmal öldürür, hazırlıklı olmak hayat kurtarır." Böyle vakitlerde "tehlike ile risk" kavramı ne çok karıştırıyoruz. Zemin koşulları, yapılan binalar, yapılar sağlamsa bu tehlikeye meydan okur, risk düşer. Deprem afete dönüşmez.
Peki ya Ankara olası şiddetli bir depreme hazır mı? Türkiye'nin deprem tehlike haritasında dördüncü derecede deprem bölgesinde yer alıyor. Çevresindeki aktif fay hatları nedeniyle deprem riski taşıyor. Başkentin kuzeyinde birinci derece deprem bölgesi bile var. Kuzeyinde "Kuzey Anadolu Fay Hattı", güneydoğusunda "Kırşehir-Keskin Fayı", daha güneyde Haymana, doğusunda ise Bala'daki irili ufaklı faylar. Tarihsel sürece baktığımızda Ankara'yı yıkmış, etkilemiş, merkezlerini, ilçelerini ve kalesini de yıkmış depremler görüyoruz. Bolu-Gerede'de 1944'te yaşanan deprem Çamlıdere, Gürün, Kızılcahamam, Kazan ilçelerini ciddi şekilde etkilemiştir. Cami minareleri devrilmiş, can kayıpları yaşanmış. Peki bugün yapı stoku depreme ne kadar dayanıklı? Örneğin Çankaya bölgesi kayaç zemin, Kuzeye doğru Yenimahalle, Ankara Çayı'nın etrafı ise yumuşak toprak zemin… Üstelik çok katlı binaların yoğun olduğu ilçelerin başında geliyor. Uzmanlara göre, Altındağ, Etimesgut, Keçiören, Mamak, Sincan, Gölbaşı, gibi merkezde olan ilçelerde tehlike yüzde 50 artmış durumda. Diğer yandan Bala, Beypazarı, Çamlıdere, Elmadağ, Güdül, Kahramankazan, Kızılcahamam gibi ilçelerde tehlike önemli oranda azalmış. Binaların deprem yükü hesaplaması, güçlendirme çalışmaları, riskli yapıların belirlenmesi, kentsel dönüşüm çalışmaları yeni haritaya göre yapılacak. Bu harita riskli binaları belirlemede ciddi rol üstlenecek. Ankara'nın deprem tehlikesi kadar riskleri de yüksek. Yapı stokuna ilişkin acil eylem planı hazırlanmalı. Tehlikenin arttığı bölgelerde kentsel dönüşüm çalışmaları hızlandırılmalı. Dilerim artık enkazda yaşam sessizliği son bulsun.