Her kentin bir ruhu, bir dokusu, tarihi birikimi vardır. Ünlü düşünür İbn-i Haldun insanların zamanla yaşadığı şehrin ruhuyla karakteristik açıdan özdeşleştiğini söyler. Sokak taşlarından mezarlarına kadar her biri ayrı gizem taşır, kendine özgü hikâyesi vardır. Dalgaların koynundaki büyülü İstanbul, çorak toprakların orta yerindeki güçlü Ankara… Ahmet Arif, "Karanfil Sokağı" şiirinde Ankara'yı içindeki hasret ve kente duyduğu aşkla bir başka anlatır; "Duvarları katı sabır taşından/Kar altındadır varoşlar/ Hasretim nazlıdır Ankara/ Dumanlı havayı kurt sevsin/ Asfalttan yürüsün Aralık/ Sevmem, netameli aydır/Bir başka ama bilemem/ Bir kaçıncı bahara kalmıştır vuslat/ Kalbim, bu zulümlü sevda/ Kar altındadır."
Değer sistemi, yaşam kalitesi, kültürel doku ve miras, turizm, iş imkânları marka şehirlerin olmazsa olmazı. Doğal güzellikler, çevre duyarlılığı, cazibe, otantiklik, otel ve pansiyon olanakları, kütüphaneler, yemekler, vasıflı iş gücü, iş imkânları…Tek başına kentsel dönüşüm yetmez! Örneğin Ankara'nın en eski yerleşim yerlerinden Ulus'un çehresi değişti. Geleneksel Ankara Evleri aslına uygun inşa edildi. Ankara Kalesi adeta bir sanat merkezine dönüştü. Yine Pirinç Han Antikacılar Çarşısı da. Ancak! Bu bölgedeki sosyal doku yenilenemedi. Örneğin kızım Doğa birkaç arkadaşıyla bu hafta sonu takı malzemeleri almak için tarihi Suluhan'a gitti. Döndüğünde karşılaştığı manzarayı çok üzgün bir şekilde şu sözlerle anlattı; "Hava karardığında oralarda yürünmez. Bu kadar güzel bir yer nasıl bu kadar güvensiz olabilir? Neden yüzlerce yıllık bu mekânlar Floransa gibi turist çekmesin?" Yenileme ve restorasyon yoluyla kültürel miras ve kimliğin korunması tabii ki önemli. Güvenli bir sosyal yapı yoksa turist çekemezsiniz. Merkezi yönetim ile belediyeler bu konuda el ele verip çözüm üretmeli.
Başkent de dâhil bütün kentlerimizin başarı grafiklerinin çıkarılmasını öneriyorum. Neye göre mi? Eğitim, sağlık, servet, konut, çalışma hayatı, gelir, çevre, güvenlik, altyapı hizmetleri, sivil katılım-sosyal hayat 10 kriter olabilir. Böylece yerel yönetimlerin başarısı da sağlıklı şekilde ölçülebilir. Refah seviyesindeki yükselmenin kentlerin dokusuna ne kadar yansıdığı net görülür. Dün ölüm yıl dönümü olan Cahit Sıtkı Tarancı'yı rahmetle anıp, "Kara Sevda" şiiriyle güzel hafta diliyorum;"Bir kere sevdaya tutulmaya gör/ Ateşlere yandığının resmidir/Aşık dediğin, Mecnun misali kör/Ne bilsin alemde ne mevsimidir/ Dünya bir yana, o hayal bir yana/Bir meşaledir pervaneyim ona/Altında bir ömür dönedolana/Ağladığım yer penceresi midir?