Bu yazının üzerinden tam 101 yıl geçti. Bugün bu yazıyı kaleme almak için Gazi Mustafa Kemal Atatürk Ankara'ya gelecekti. Dün Atatürk'ün Ankara'ya gelişinin yıldönümü çeşitli etkinliklerle kutlandı.
Bu yıl pandemi nedeniyle sınırlı sayıda katılımcı ile gerçekleştirilen etkinliklerde guru hâkimdi… Kurtuluş Savaşı temellerinin atıldığı bu ilk Ankara'ya geliş bugünün Cumhuriyeti'nin habercisiydi.
Kurtuluş Savaşı'nın ana karargâhı konumunda bulunan Ankara, Cumhurtiyet'imizin kuruluşuna uzanan süreçte önemli görev ve kararlara ev sahipliği yaptı.
İşte o günün ev sahipliği ile bugünün Türkiye'sine uzanan süreçte Ankara tarihin önemli bir kilometre taşı oldu.
Ankara binlerce yıllık tarihinden gelen sorumlulukla Millî Mücadele'nin karargâhı olmayı hak etmişti. Hititlerden Roma'ya, Galatlardan Selçuklulara köklü tarih ve kültürel birikimini, Ahilerin ahlak, terbiye, gelenek ve görenekleriyle birleştirmiş eşsiz ve özel bir şehir olan Ankara'nın, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kararıyla Millî Mücadele'nin de karargâhı olmuştu.
101 yıl önce dün Ankaralılar Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü Çankaya ve Dikmen tepelerinde, hafızların ezan ve salâtlarıyla, at ve kağnılarla gelen binlerce kişiyle ve seymen alaylarıyla karşıladı. O günün tarihe düşülen notlarına baktığımız da 'Paşam vatan uğruna ölmeye geldik. Şahadet şerbeti içmeye şehit olmaya hazırız Atam…' sözleri bugünde aynı ruhla yaşıyor.
Anadolu'nun ortasında, kendi kaderine terk edilmiş, unutulmuş bir bozkır şehrinde bir milletin yeniden var oluş destanının yazıldığı Ankara, Türk Milletine Başkentlik etme gururunu ve heyecanını her daim taze tutmuştur.
İşte o destanın bugünkü tanıkları olarak 'iyi ki geldin Atam' diyoruz.