Onsuz da olmuyor… Onunla da. Güne sosyal medya gezintisiyle başlıyorum. Son birkaç aydır kâbus gibi… Korkarak açıyorum. 'Geceden sabaha neler olmuş'un merakı.
Bizim mesleğin temel kodu 'merak'tır. İşte o merakın gereği olsa gerek. 'Çember daralıyor' diyeli aylar oldu. Ne çemberi ne de daralan süreci dikkate aldık.
Ama sevdiklerimizi birer birer kaybediyoruz. Tıpkı yaprak dökümü gibi… Acı ev ev dolaşıyor. Uğramadık ev bırakmamaya kararlı gibi… Ocaklar sönüyor… Hüznün mevsimi çok sert esiyor bu yıl. Sosyal medya mecraları demiştim ya… Tıpkı cenaze ilanı mecralarına döndü. Gün, saat yok ki bir acı haberle karşılaşmayalım. Arkadaş, akraba, eş-dost ve sevdiklerimize dair…
Ne çok hüzne tanıklık ettik… Ne çok acıyı son aylara sığdırdık. Kovid-19'un hayatımıza girişinin yıl dönümü de geçti.
Tüm dünyada olduğu gibi biz de bu illetle toplumsal mücadele veriyoruz. Kovid-19 illetinin kıskacındaki hayatı, 'Maske, mesafe, temizlik' üçlüsü ile hayatta tutmaya çalışıyoruz.
Ankara, hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması kapsamında kurallara uydu. İşte bu hassasiyetimizi hafta içinde de hayata geçirelim. Mümkün oldukça kalabalıklardan uzak duralım. Temizlik, maske, mesafe'li hayata tutunalım. Sonbahar kışa döndü… Kış baharın habercisi olsun. Daha fazla hüzne tanıklık etmeyelim. Çok üzüldük çok… Daha fazla üzülmeyelim.