Er, Osmanlıca olarak yazılan eserin yüksekliğinin 2,5 metre, eninin 1.80 cm ağırlığının ise yaklaşık 100 kg olduğunu söyledi. Erken yaşlarda sanata ilgisi başlayan ve ilerleyen yıllarda 6 yıl bir ressamın (Mövsim Oruçov) atölyesinde kara kalem, sulu boya ve yağlı boya dersleri alan Er, 1989'da Yâsîn Sûresi'nin bir levhasını gördü ve hat sanatına ilgisi başladı. O yıllarda Ankara'da hattat olmaması sebebi ile sahaflardan bulmuş olduğu Kalem Güzeli kitabından ve muhtelif yazılardan uzun süre istifade ederek yazmaya çalıştı. Daha sonra İstanbul'da Reisü'l Hattatin Hasan Çelebi'den sülüs ve nesih yazılarda onayını alan Er Hamamönü'ndeki atölyesinde Hüsn-i Hat dersi vermeye devam ediyor.
'HEM VATAN MİLLET...'
"Nokta-i Süveydâ" karma İslam Eserleri sergisi ile Ankaralı sanatseverlerin beğenisini kazanan Er "Bu sergi milli ve manevi değerler üzerine olsun istedim. Milli ve manevi değerlere gençlerin dikkatini çekmek istedim. Sergi gezildiğinde de gerek vatan ve millet ile alakalı gerekse manevi yönden ayet, hadis gibi yazılar var. Sergi açılalı 1 hafta oldu. Ankara için böyle bir galerinin açılması güzel oldu. Yoğun bir ilgi gördü. 1 hafta sürecek. İlgiye göre 1 hafta daha uzatılabilir" diye konuştu. Er, İstiklal Marşı'nı nasıl yazdığını ise şöyle anlattı: "15 Temmuz gecesi saat 11-12 gibi meydana indiğimde helikopterlerin MIT lojmanlarını bombaladığını gördüm. İnsanlarla birlikte Külliye'ye doğru yürüdük. Aklıma orada Mehmet Akif Ersoy'un Allah bu memlekete bir daha istiklal marşı yazdırmasın sözü geldi. Çünkü bunun bir darbe değil bir işgal girişimi olduğunu gördüm. Memleketim için çok kaygılandım. İstiklal marşı kafamda yer etti. Kendi kendime dedim ki bu işgalden kurtulursak büyük bir istiklal marşı yazacağım. Türk gencinin her Türk insanının sindirerek anlaması ve okuması gereken bir şeydi."
"99 SELÇUKLU YILDIZI..."
Er yapılma aşamasını şöyle anlattı: "Özel bir kâğıt yaptırdım. Bizim hüsnü hat kâğıtlarımız farklı. Özel bir işlevi vardır. Yumurta akı şapla karıştırılarak üzerine sürülür. Normal bir hat kâğıdına olsun diye. Tek parça kâğıt yaptırdık. Parça parça kâğıt kullanmadık. İs mürekkebiyle ve kamış kalemle yazdım. Geleneksel sanatlara uygun bir şekilde yazılmış oldu. Tezhiplenmesi hususunda da
başta eşim Füsun Er yardımcı oldu. Diğer tezhiplerde de Gülten Aslantaş ve Serap Ekizler Sönmez desenini kullandık. O desende de 99 tane Selçuklu yıldızı kullandık. Allah-u Teâlâ'nın 99 ismine ithaf..."
'BAŞKANIMIZIN YANINDA DURALIM'
"BENIM gönlüm Külliye'den yana" diyen Er "İstiklal marşını istiyorlar. Talip olanlara baskısını yaptırdık. Böyle bir şey yapmak Külliye'nin önünde aklıma gelmişti. En çok oraya yakışır. Amerika ülkemize özellikle Cumhurbaşkanımıza saldırıda bulunuyor. Cumhurbaşkanımızın yanında duralım güçlü olsun. Cumhurbaşkanımız da halkıyla birlikte güçlü. Bir nebze katkımız olursa ne ala. Bu eseri sayın cumhurbaşkanına bizzat teslim etmeyi çok arzu ederim. Biliyorum onun da çok hoşuna gider" dedi.