Angela Dorothea Merkel, 17 Haziran 1954'te Hamburg'da doğdu. Babası Horst Kasner Berlinli Luteryen bir papaz, annesi Herlind ise öğretmendi. Komünist Doğu Almanya'da, Berlin'e 80 kilometre uzaklıktaki Templin kasabasında büyüyen Merkel, öğrenciyken Free German Youth (FDJ) adlı komünist topluluğun üyesiydi. Matematik, fen ve dil derslerinde büyük kabiliyet gösteren Merkel, Templin'deki öğreniminin ardından 1973-1978 yılları arasında Leipzig Üniversitesi'nde fizik eğitimi aldı. 1978'den 1990 yılına kadar Central Institute for Physical Chemistry of the Academy of Sciences'ta devam ettiği öğreniminden fizik doktoru olarak mezun oldu ve kimya alanında çalışmaya başladı.
1989 yılında Berlin Duvarı'nın yıkılmasının ardından büyüyen demokrasi hareketiyle Demokratischer Aufbruch Partisi'ne girerek, politikaya atıldı. 1990'da, Doğu Alman Cumhuriyeti'nin son hükümeti olan Lothar De Maizier geçiş hükümetinde sözcülük yapan Angela Merkel, aynı yıl, Almanya'nın birleşmesinden iki ay önce Hristiyan Demokrat Parti'ye (CDU – Christian Democratic Union) girerek, ilk genel Almanya seçimlerinde Federal Alman Meclisi'ne CDU'dan seçildi ve üç ay içinde, Kadın ve Gençlik Bakanı olarak zamanın başbakanı Helmut Kohl'ün kabinesine girdi. Angela Merkel çok hızlı bir politik kariyer yaparak, 1991 ve 1998 yılları arasında hem parti başkan yardımcılığını, hem de Helmut Kohl kabinelerinde iki kez bakanlık görevini üstlendi ve 1998'de partisinin genel sekreterliğine seçildi.
2000 yılında, partisini sarsan yolsuzluk skandalları sırasında önce Kohl ve diğer parti yöneticilerinin yanında yer alan ve hatta Kohl'ün Suudi Arabistan'a tank satışı karşılığında rüşvet aldığı iddialarını "tamamen saçmalık" diye niteleyerek reddeden Angela Merkel, kriz tırmanıp, eski Başbakan Kohl'ün oynadığı rol açığa çıkmaya başlayınca, eski patronunu kınayan ilk CDU yöneticisi oldu. Bu çıkışıyla dikkat çekerek Nisan 2000'de parti lideri olan ve tamamen Amerika yanlısı bir Irak politikası güden Merkel, iki sene sonraki seçimlere yeterince popüler bir isim olarak görülmediğinden, CDU'nun başbakan adayı olarak katılamadı (Başbakan adayı CDU'nun kardeş partisi Hristiyan Sosyal Birliği'nin lideri Edmund Stoiber olmuştu). Edmund Stoiber'in 2005 yılındaki seçim kampanyası sırasında Doğu Alman seçmenleri "aptal" diye nitelemesi Merkel'den büyük tepki aldı ve bu da ikilinin 2002 seçimlerinden bu yana aralarının bozuk olmasına sebep oldu.
Birlik Partilerinin Stoiber'in adaylığında 2002 seçimlerini kaybetmesiyle, 2005 erken seçimlerinde Merkel başbakan adayı oldu. Başbakan adaylığı ilk gündeme geldiğinde buna şüpheyle bakan geniş bir kesim vardı; çünkü Angela Merkel, Doğu Almanyalı Protestan bir kadındı ve CDU genelde Katolik Batı Alman erkekleri tarafından yönetilmiş bir partiydi. Aday olmasının ardından Merkel, büyük bir imaj değişikliği yaparak, saç modelini değiştirdi, daha renkli giyinmeye başladı ve seçim kampanyaları boyunca sık sık efsane rock grubu The Rolling Stones'un Angie adlı parçası çalındı.
18 Eylül 2005 tarihindeki Alman ulusal seçimlerinde Merkel ve Schröder baş başa yarıştılar ve Merkel oyların yüzde 35.2'sini alırken Schröder yüzde 34.2'sini topladı. Daha sonra Sosyal Demokrat Parti yetkilileri ve Hristiyan Demokrat Parti üyeleri arasında lider Angela Merkel'in başbakanlığı konusunda anlaşma sağlandı ve anlaşma uyarınca Angela Merkel'e başbakanlık koltuğunun bırakılması karşılığında Sosyal Demokratlar, yeni kabinede 8 bakanlığı aldılar. Angela Merkel, parlamentonun onayını aldıktan sonra, 22 Kasım 2005'te 51 yaşında Almanya tarihinin en genç, ilk Doğu Almanyalı ve aynı zamanda ilk kadın başbakanı oldu.
Dış basında zaman zaman İngiltere eski başbakanlarından Margaret Thatcher'la karşılaştırılan (Maggie-Angie benzetmesi yapılır) Angela Merkel, kürtaj ya da eşcinsel hakları gibi toplumsal konularda daha merkezci görüşlere sahip ve sık sık Doğu Almanya'da büyümüş bir insan olarak özgürlüklerin önemini en iyi kendisinin bildiğini söylüyor.
Alman ekonomisini iyileştirmek, büyüyen işsizlik oranını düşürmek, dış politikada ABD ile soğuyan ilişkileri düzeltmek ve bugüne dek Avrupa Birliği'nde entegrasyonun temel motoru olarak görülen Fransa-Almanya ittifakına verilen önemi azaltmak isteyen Angela Merkel, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğine ise ancak özel bir statüyle gerçekleşirse sıcak bakabileceğini belirtiyor.
1977 yılında evlendiği eşi fizikçi Ulrich Merkel'den 1982 yılında boşanmasının ardından, halen birlikte olduğu, kimya profesörü Joachim Sauer ile, 1998 yılında evlenen Angela Merkel'in hiç çocuğu yok.