Rahmetliye en yakın gazetecilerden biriydi Cengiz Çandar. Özal'ın zehirlendiği iddiasının gündeme geldiği gün tesadüfen bir tv kanalındaydı. Aslında yeni çıkan kitabını anlatmak üzere davet edilmişti ama gündem Özal olunca iddialara ilişkin yorumlarını da aktardı mecburen.
Söylediklerini sizlerle paylaşmak için özellikle not aldım. Çünkü onun anlattıkları son dönemde ortaya atılan iddialardan daha inandırıcı geldi bana. Daha bilimsel ve akla yatkın... İşte Çandar'ın, "Kesinlikle inanmıyorum Özal'ın öldürüldüğüne!" kanaati ve buna sebep olarak sıraladıkları:
"İyi değildi. Doktoru Cengiz Aslan'ın uyarısına rağmen uzun ve yorucu bir seyahate çıkmıştı. Türki Cumhuriyetler'e yaptığı o son gezide ben de vardım, başka gazeteciler de vardı. Hepimiz görmüştük çok yorgun ve bitkin olduğunu. Konuşmaya mecali yoktu. O geziden döndükten 48 sonra ölüm haberi geldiğinde de Köşk'e ilk adım atanlardan biriydim. O gün anlatılanlara göre ölümü doğal bir ölümdü. 'Striknin ile zehirlendi' diyorlar. Rahmetli kahvaltı bile yapmadan sabah sporu için koşu bandının üzerine çıkmış. Bir bardak su bile su içmeden nasıl almış o striknini? Bunların hiçbiri hoş değil. Gereksiz tartışmalar. 20 yıl sonra naaşının çıkarılması filan da çok üzdü beni. Ölümünün arkasında suikast filan aramaya gerek yok. Çünkü Turgut Bey bir kalp krizi sonucu hayatını kaybetti!"