Adada olduğumdan haberi yokmuş Belediye Başkanı Cevdet Çağlar'ın. Cuma günü yazımı okuyunca aradı ve akşam bir araya geldik evinde. Bir yandan Ekinlik, bir yandan Marmara Adası'nı gören manzarası muhteşem yeni mütevazı evinin bahçesinde az şekerli kahve ikram eden eşi Nebahat Hanım çok dertliydi.
"Yazdıklarınız bizi çok mutlu etti. Sağ olun desteğiniz için ama ben Cevdet'in bir dahaki dönem aday olmasını istemiyorum. Çünkü çok yoruldu Sevilay Hanım. Adaya bir şeyler yapacağım diye neredeyse canından oluyordu. Stres damarlarını tıkadı. Bypass geçirdi. Ona bir şey olsa ben mahvolurum. Çünkü bir evlat sahibi olamadığımız için bizim bizden başka kimsemiz yok!" deyince hem çok duygulandım hem de çok üzüldüm.
Başkan Çağlar yaptığı işleri anlatırken gözleri parlayan bir adam. Ama bir yandan da yaptığı bu işlerin adanın bir kısım yerli halkı tarafından kıymetinin bilinmemesine hayıflanan bir insan.
Bazılarının vefasızlığı çok üzmüş onu. Çok kırmış...
Haklı da.
Çünkü bu küçücük adada harikalar yarattı elindeki o dar bütçeyle. İnanılmaz bir işi başardı. Daha önceki yıllarda kuyularda suyun tükenmesiyle beraber susuzluktan kıvrılan Avşalı, onun sayesinde sonsuz bir suya kavuştu. Hükümetin de desteği ile tıpkı Dubai'de olduğu gibi deniz suyunu arıtarak ada halkının hizmetine sundu. Musluklardan pırıl pırıl, mis gibi arıtılmış deniz suyu akan başka neresi var Türkiye'de?
Allahaşkınıza. Böyle muhteşem bir projeyi ada halkının hizmetine sunmuş bir adamı küstürmek, gönlünü kırmak ayıp değil mi?
İnsan geçmişi hatırlarda en azından o geçmişin hatırına bu adama destek verir. Avşa'ya sesleniyorum; "Kıymetini biliniz. Çünkü bir daha böyle gönülden hizmet veren bir adam bulamazsınız!"
Bu arada adalılar olarak Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'a da bir teşekkür borcumuz var.
Başkan Çağlar'dan öğrendim ki, meğer bu yıl adada yapılan bütün yollar, asfalt çalışmaları filan onun sayesinde olmuş.
Sağ olsun, var olsun.
Desteğinin devamını temenni ediyoruz. Mesela keşke şöyle minik bir havalimanı yapılsa adaya.
Küçük uçakların inip-kalkabileceği filan. Muhteşem olur!
Çünkü düşünsenize, İstanbul'dan atlayacaksınız uçağa, 'küt' 15 dakika sonra adadasın! Parası olan sabah gelir, akşam geri döner.
"Olmaz yaaaa..." filan demeyin.
Olur.
Binali Yıldırım isterse her şey olur!