Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEVİLAY YAZIYOR SEVİLAY YÜKSELİR

CHP'nin yandaşı olmak bir gazeteciyi bu kadar vicdansız kılmak zorunda mı?

Önceki akşam Beyaz TV'deki Acı Kahve programında canlı yayındayken sms yoluyla geldi haber...
CHP'li bir haber kaynağım o gün toplanan Merkez Yürütme Kurulu'na dair enteresan bilgiler aktarıyordu.
Diyordu ki; "Kılıçdaroğlu MYK üyelerinin tümünden istifa etmelerini istemiş! Revizyona gidecekmiş. Haftaya değişim kesin!"
Canlı yayının ortasında gelen bu haber gazetecilik açısından epeyce heyecan vericiydi. O an hem vakit çok geç olduğu, hem de canlı yayına devam etmek zorunda olduğum için verilen bu haberin teyidini alamadım ama kaynağıma güvendiğim ve "haber beklemez" mantığını benimsediğim için son derece mühim olan bu kulisi bizleri izleyenlerle paylaştım.
Ama bunu yaparken, söz konusu bilginin ham ve teyitsiz olduğunu da özellikle belirttim.
İzleyenlerden bazıları benden aldıkları bu duyumu twitter'a yazınca haber çok kısa zamanda yayıldı tabii kamuoyunda.
Yayın çok geç vakitte bitti.
Kalktım evime gittim. Uyudum.
Ancak sabah uyandığımda yığınla cevapsız çağrının ve mesajın olduğunu gördüm telefonumda.
Haber doğruymuş gerçekten.
İşin tam şeklini öğrenmek için aradım MYK'da görevli üst düzey bir üyeyi.
Anlattı o da sağ olsun tüm ayrıntısıyla.
Kemal Kılıçdaroğlu MYK üyelerine şöyle bir açıklama yapmış; "Verdiğiniz emek için hepinize teşekkür ederim arkadaşlar.
Önümüzdeki hafta kadroda bir revizyona gitme düşüncesindeyim. Doğru bir ekip kurabilmek için elimi rahatlatmanızı rica ediyorum sizlerden..."
Şimdi sizden Kılıçdaroğlu'nun yaptığı bu açıklamanın ne anlama geldiğini yorumlamanızı istesem ne cevap verirdiniz Allah aşkınıza?
Şunu demez miydiniz? "Adam kibarca istifa edin demiş işte!"
Ama öyle değilmiş...
Meğer Kemal Bey'in söylediklerini bu türlü okumak sadece ve sadece kötü niyetli, AKP yandaşı, yalakası tiplerin becerisiymiş.
Peki böyle buyuran kim?
Adı Gürsel Tekin'le özdeşleşen, Gürsel Tekin tuvalete dahi gitse haberdar olan, onun basın sözcüsü gibi hareket eden, Gürsel Başkanı'nın uyarına gelirse CHP içinde olup biten her şeyi olduğu gibi sahibi olduğu internet sitesinde yazıp çizen Barış Yarkadaş...
Bu arkadaş, dün sabah sahibi olduğu internet sitesinde, "CHP'de kimler odasını topluyor?" başlığı ile bir haber yayımladı.
Ve söz konusu haberde aynen şu ifadelere yer verdi: "Kılıçdaroğlu başkanlığında toplanan MYK'daki diyaloglar, 'değişim sinyali' olarak yorumlandı. Kılıçdaroğlu'nun MYK üyelerine 'Çalışmalarınız için teşekkür ederim' dediği, ancak Beyaz TV'nin iddia ettiği üzere 'istifa istemediği' öğrenildi. MYK'da değişimin uzun süredir beklendiğini de belirten bir MYK üyesi şöyle konuştu:
Sayın genel başkan bunun, yani değişimin işaretlerini zaten vermişti. Şaşılacak bir şey yok.
Beyaz TV'nin iddia ettiği üzere, kimsenin istifası da istenmedi. Bu haber külliyen yalan. Sayın genel başkanın istifa istemesine falan gerek yok.
Tüzükte istediği kişiyi görevden alma yetkisi var. Niye istifa istesin ki? Beyaz TV ve Kanaltürk gibi AKP yandaşı kanallar CHP'nin içini karıştırmak için elinden geleni yapıyor.
Tüzüğümüzü dahi bilmeyenler, partimiz hakkında yalan - yanlış konuşuyor."
İnanamadım Barış Yarkadaş'ın sitesinde bu yazılanları okuyunca.
Bazı üyelerin Kılıçdaroğlu'nun açıklaması sonrası odasını bile toplamaya başladığını kendisi yazan bir habercinin, sırf ağabeylerinin canını sıkan birilerini karalayacağım, salçalayacağım, paralayacağım mantığından hareketle bu kadar zavallı bir duruma düşmesine akıl sır erdiremedim...
Hani gerçekten yalan olsa haber eyvallah derim.
"Haklılığı var" der geçerim...
Ama değil!
Sapına kadar doğru bir haber!
Üstelik teyidini veren de beyefendinin tanıdığı o MYK üyesinin ta kendisi.
Ben onun kim olduğunu da biliyorum.
Ağabeyi Gürsel Tekin'den başkası değil!
Hayret ya!
Vallahi de billahi de hayret!
Hani insan yandaş olur, taraf olur, kanka olur filan ama taraftarı olduğu partinin ikinci, üçüncü ya da beşinci adamları öyle buyurdu diye dosdoğru, dört dörtlük bir habercilik yaptığı alenen ortada olan bir meslektaşına göz göre göre nasıl çamur atar?
Nasıl onu utanmadan, arlanmadan, "Yalancılıkla, yandaşlıkla, yağcılıkla ya da iş bilmezlikle" suçlar?
Acaba bu arkadaşın hiç mi yüreği sızlamıyor işine gerçekten emek veren insanlara karşı böyle kalem oynatırken?
Hiç mi o satırları kaleme alırken sormuyor şu soruları kendi kendine: "Abiciğim kadın patlatmış işte haberi! Yapmış üzerine düşeni?
Daha ne denilebilir ki artık bunun üzerine?"
Bu ne güdümlülük yahu?
Ne insafsızlık!
Ne zavallılık!
CHP'nin yandaşı olmak bir gazeteciyi bu kadar mı vicdansız kılmak zorunda?
Bir gazeteci sıkı bir CHP fanatiği olduğunda aynı zamanda neden vicdanlı, etik değerlere saygılı, habercilik ilkelerine bağlı olamaz ki?
Anlamakta cidden güçlük çekiyorum...
Bir zamanların ilkeli gazetecisi olarak bildiğimiz Barış Yarkadaş'ı bu ruh haline sokan nedenlerin ne olduğunu cidden çok merak ediyorum...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA