Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEVİLAY YAZIYOR SEVİLAY YÜKSELİR

Sav'ın çarkına dair bilinmeyenler

Bilindiği üzere, CHP'deki politbüronun 2 numarası Önder Sav'dır.
Peki, Baykal'ın en kadim siyasi dostu, kara kutusu, parti içi ve dışı statükoculuğun simgesi olan Önder Sav, politbüroya her şeye rağmen başkaldırarak adaylığını ilan eden Kılıçdaroğlu'na neden sahip çıktı?
Neden bir gün öncesine kadar, "Kimse Deniz Baykal gitti diye avucunu ovuşturmasın!" diyen Sav, politbüronun diğer adamlarını bile şoke eden ani bir manevrayla Kılıçdaroğlu'na destek verme kararı aldı? Üstelik de, "Baykal bile aday olsa desteğim Kılıçdaroğlu'na!" diyerek.
Ne oldu aslında perde arkasında? Yazayım efendim.
Birincisi... Önder Sav kaset skandalının patlamasının hemen ardından MYK yani politbüronun kararıyla zorunlu olarak yaptığı ve işin içine Sarıgül'ü de bulaştırdığı açıklamasının altında ezildi. Çünkü tamamen gerçeğe dayalı olduğu bilinen o kasetle ilgili gündemi değiştirmek için yapılan açıklamadaki iddiaların hepsi palavra çıktı!
İkincisi... Deniz Baykal'a, "Genel Başkan ben olayım, olağanüstü kurultaya kadar" teklifini götürüp, emanetçilik teklif etti. Ancak Sav'ın, "Kariyerimde, 6 aylığına da olsa CHP Genel Başkanlığı da yaptı yazsın!" umuduyla yaptığı teklif, Baykal tarafından, "Sen ağabeylik yap Önder. Emanetçi Genel Başkan Yılmaz (Ateş) ya da Mustafa (Özyürek) olsun şimdilik!" şeklinde geri çevrildi.
Ondan sonra da olanlar oldu zaten. Yani, ezelden beri çekişme yaşadığı Yılmaz Ateş ve Mustafa Özyürek'in emanetçi de olsa genel başkan title'ını alacak olmasını içine sindiremedi Önder Sav.
Ve hemen akabinde de, Baykal'ın dönme olasılığına rağmen cesurca adaylığını açıklayan ve partinin geleceğini şekillendireceği gün gibi ortada olan Kılıçdaroğlu'nun arkasına geçti!
Yani Önder Sav, her zamanki zekâsıyla hareket edip bir taşla iki kuşu birden avladı!
Hem, yıllardır çekişme yaşadığı hasımları Yılmaz Ateş ve Mustafa Özyürek'in siyasi geleceğini bitirdi, hem de sosyal demokratların tümünün etrafında toplandığı kamuoyunun ve medyanın gücünü arkasına alan mutlak genel başkan Kılıçdaroğlu'nun gözüne girerek oturduğu koltuğu korumak için büyük bir hamle yaptı.
İşte burası benim midemi bulandırıyor sevgili okurlarım. Çünkü ben ve benim gibi düşünen sosyal demokratların tek arzusu mevcut politbüronun topyekûn mezara gömülmesidir. Mesele sadece politbüro şefinin ve onun birkaç adamının gitmesi değildir. Asıl mesele faşizan düşüncelere sahip zihniyetin değişmesidir tümden. O nedenle bir duyarlılık gösterip, Kılıçdaroğlu'nun, Önder Sav konusunda daha dikkatli ve temkinli davranması gerektiğinin altını kalın kalın çiziyorum huzurlarınızda.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA