İki gün önce uzun zamandır görüşmediğim, yurtdışında yaşayan eski bir dostum aradı. Birkaç dakika hal hatır ettikten sonra kendisi de eski bir gazeteci olan arkadaşımla Türkiye'yi konuşmaya başladık. İkimizin de önünde internet açık. "Aaaa Albay Çiçek tahliye edilmiş!" dedi. Sonra da, "Anlatsana neler oluyor orada? Kurtlar Vadisi'ni geçti verdiği bu manzara ile Türkiye. Baksana, günlerdir konuşulan adam önce tutuklanıyor, 18 saat sonra serbest kalıyor. Aklımız karıştı bizim buralarda. Bu action'a kalp dayanmaz yahu!" deyip, başladı uzaktan gördüğü Türkiye manzarasını tahlil etmeye ve Ergenekon Davası ile ilgili ardı ardına komplo teorilerini sıralamaya...
Ancak hararetle devam ettirdiği konuşmasının en can alıcı noktasında ansızın sustu ve "Allah kahretsin. Ne kadar aptalım ben yahu! Durduk yerde başını belaya sokacağım. Kusura bakma Sevilaycığım" dedi...
Tabii önce anlamadım.
"Hayırdır niye benim başım belaya giriyor ki?" diye sordum...
"Eee seni dinleyenlerin canını sıkacak laflar ediyorum da ondan" dedi...
Dayanamadım bastım kahkahayı...
"Boş ver canım sen devam et. Onların canı senin gibi adamların anlattıklarına sıkılmaz. Onlar benim ya da senin değil, daha kayda değer adamların anlattıklarını ciddiye alırlar. Haa mesela şu anda arayan sen değil de, Ergenekon firarisi Bedrettin Dalan ya da Turhan Çömez olsaydı işte o zaman ben hapı yutmuştum. Bu ince düşüncen için teşekkür ederim ama bizim korkacak birşeyimiz yok!" dedim...
Kaldığımız yerden devam ettik ve tam 5 yıldır Türkiye'ye gelmeyen arkadaşımın Erol Mütercimler edasında anlattıklarını tek bir yorum katmadan büyük bir ilgiyle dinledim.
Ancak helalleşip telefonu kapattıktan sonra, beni bir panik aldı ve kara kara düşünüp, "Acaba beni de birileri dinliyor mu?" sorusuna cevap aramaya başladım.
Sonra da, kendi kendime, gülüp, "Eğer dinliyorlarsa ben bittim abi! Kim bilir dinleyenler ne eğleniyordur bizim medya mahallesine dair yapılan geyikleri duyunca. Sadece ben değil tabii, benim gibi onlarca gazeteci de cümbür cemaat rezil oluyoruzdur saygıdeğer dinleyicilere karşı! Allah bilir ya, biz gazetecilerin, televizyoncuların birbiri hakkında yaptığı dedikoduları dinleyip, ertesi günü birbirlerine anlatıp dalga geçiyorlardır zavallılığımızla. Birbirlerine, "Ya bu gazeteciler ne dedikoducu, ne ikiyüzlü adamlar arkadaş!" deyip, isim isim deşifre ediyorlardır bizleri emniyet koridorlarında. Hayali bile çok kötü. Ama çok kötü!" yorumunu yaptım...
Onun için lütfen bir yetkili bana cevap versin. Söylesin birisi bana.
"Beni de dinliyor musunuz?"