Çarşamba akşamı TRT 2'de yayımlanan Medya Müfettişi programının konuğuydum. Programı sunan Serra Karaçam, "Bugünkü yazınız ilginç. Düşündüm de şu öğrencilere serbest kıyafet konusunu bu akşam bizim programda masaya yatırabiliriz. Siz ve Taraf Yazarı Rasim Ozan Kütahyalı ile. Ne dersiniz?" deyince biraz tereddüt ettim ve "Bence ben gelmeyeyim. Çünkü konuşulan sıradan bir konu değil. Bu konu devletin bir bakanı olan Nimet Çubukçu tarafından gündeme taşındı. Sizin televizyonunuz da bu devletin televizyonu. Yani doğal bir yandaşlık söz konusu. O nedenle tartışma objektif olmaz. Olamaz..." diyerek Karaçam'a davetini kabul edemeyeceğimi söyledim.
İnat etti... Direndi...
"Yanılıyorsunuz. Belli ki siz bizim programı izlememişsiniz. Başladığı günden bu yana objektif yayıncılık anlayışı ile takdir alan bir program. Hele de tartışmalarda" deyip, sonunda beni ikna etti.
Belli ki davetine ilk başta tereddütle yaklaştığım Karaçam alınmış. Programın sonunda, "Nasıl buldunuz moderatörlüğümü? Yeterince objektif miydim, değil miydim?" diyerek espri yoluyla olsa da serzenişini aktardı. Dedim ki cevaben; "Sonuçta karşında 80'li yıllarda büyümüş bir insan var. Sence çok normal değil mi; o berbat darbeli yılları insanlara sevdirmek için yapmadığı hokkabazlık kalmayan TRT'ye benim önyargılı yaklaşmam. Bu değişim çok sevindirdi ve aynı zamanda umutlandırdı beni. Demek ki TRT'de iyi şeyler oluyormuş artık. Söz veriyorum bundan böyle bir medya müfettişi gibi TRT'nin sıkı takipçisi olacağım!"