Bazı ekonomistler Amerikan Merkez Bankası'nın varlık alımlarını azaltmasının piyasalara bir mesaj olduğunu, sıkı para politikasına dönüş olmadığını ileri sürüyor. Eğer sıkı para politikasına dönülürse zaten düşük olan enflasyon gerileyeceğinden ABD ekonomisinin durgunluğa gireceğini ileri sürüyorlar.
Çünkü gerileyen enflasyon tüketicilerde alımları öteleme düşüncesi yaratacağından bu defa toplam talep azalmasıyla üretim düşer ve ekonomi durgunluğa girebilir.
Dolayısıyla enflasyon istenen yüzde iki düzeyine ulaşmadan sıkı para politikasının ekonomiye zarar vereceği düşünülüyor. Yine bazı ekonomistler parasal sıkılaştırmanın Japonya'yı ve Almanya'yı sevindireceğini ama yükselen ülkelerde yeni bir 1994 Meksika Tekila Krizi ve 1997-98 Asya Krizi'ne neden olabileceğini ileri sürüyorlar.
Gelelim varlık alımlarının azaltılmasıyla ABD dolarında beklenen değerlenmeye...
Varlık alımlarının azaltılmasıyla doların 2014'te euro karşısında yüzde 8 değerleneceği düşünülüyor. Tabii bu tahmin gerçekleşirse Japon yeni karşısında bu defa dolar aynı oranda değer kaybedecek. Böylece euro /dolar paritesinin 1.36'dan yaklaşık 1.26 düzeyine gerileyeceği ileri sürülüyor.
Dolayısıyla böyle bir gelişme Almanya ve Japonya'yı sevindirecek.
Çünkü bu iki ülke rekabet gücü kazanacağından ihracatlarını hızla çoğaltacaklar. Ekonomileri canlanacak, büyüme hızları yükselecek.
Peki dolar, euro karşısında değerlenmediği takdirde ne olacak? Bu durumda Avrupa ekonomisi daha da zora girebilir.
Çünkü euro bölgesinde enflasyon yıllık olarak yüzde 2.2'den yüzde 0.8'e geriledi. Yine dün açıklanan euro bölgesi işsizlik oranı yüzde 12.1 düzeyinde kaldı. Bu rakamlar euro ekonomisinde iyileşme olmadığını, ekonominin durgunluğa yöneldiğini gösteriyor bize.
Değerli euro bölgeyi durgunlaştırıyor.
O halde Avrupa Merkez Bankası yeni bir para politikası tasarlaması gerekiyor.
Tabii bu politika düşük faiz yanında parasal genişlemeyi içermeli. Aksi halde dolar karşısında değerli euro kendi geleceğini yok edebilir. Bu arada Avrupa'da verimlilik reformları yapılmadan sadece parasal önlemlerle işlerin çözülemeyeceğini ileri sürenlerin olduğunu da hemen belirtelim.
Gelelim sıraladığımız bu olasılıklar karşısında Türkiye'nin durumuna...
Doların, euro karşısında değerlenip Avrupa ekonomisinin ihracatını artırıp canlandırması Gümrük Birliği üyesi olan Türkiye'ye olumlu etki yapar.
Durgunluk içinde bir Avrupa, Türkiye ekonomisi için sürekli olumsuz beklenti yaratabilir. Bunun yanında, değerli doların yükselen ülkelere getireceği yeni yük Türkiye'yi fazla etkilemez.
Çünkü Türk parasının nominal değeri reel kur düzeyine yakın seyrediyor. Ve Türkiye'de diğer yükselen ülkeler Brezilya, Hindistan, Endonezya, Güney Afrika, Meksika gibi yüksek bütçe açığı ve yüksek kamu borç yükü yok.
O halde olası şoklara Türkiye ekonomisi direnç gösterir. Mali disiplin sürdüğü takdirde bu ülke ekonomisinde kırılganlık olmadığını söyleyebiliriz. Kısaca, Türkiye ekonomisi güvenli.