Otuz yıldır izlenen yüksek faiz- düşük kur politikası Türkiye'de işsizliğin hep yüksek düzeyde oluşmasına neden oldu. İşsizlik oranı Malezya'da yüzde 3.1, Endonezya'da 6.3, Meksika'da 4.9 düzeyinde seyrederken Türkiye'de yüzde 9.8 olmasının nedeni faiz lobisinin katkısı olarak değerlendirilebilir. Çünkü yüksek faiz -düşük kur politikası Türk parasını değerlendirip ihracatta rekabet gücünü azaltırken ithal mallarının fiyatını ucuzlatıp ithalatı cazip hale getirdi. Üretmek kârlı olmaktan çıktı. İthalatçı sürekli kazandı. Bu nedenle cari açık yüksek düzeyde oluştu hep. Ve ihracat kârlı olmaktan çıktığı için yatırımlar dış ticarete konu olmayan alanlara yöneldi. İşte lüks otomobil, lüks konut, lüks AVM, lüks lokanta yatırımları bu nedenle hızla çoğaldı. Şimdi bu politika değişiyor. Önce Merkez Bankası, lobinin "faiz artır" baskısına rağmen politika faizlerini onların istediği düzeye yükseltmedi. Ardından da Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu yurt içi tasarrufları artırmak, israfı azaltmak ve üretken alanlara yatırımları çoğaltmak amacıyla kredi kartlarına, tüketici kredilerine, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerinin kredilerine miktar ve taksit sınırlaması getiren üç ayrı yönetmelik taslağını tartışmaya açtı.
Önce kredi kartlarına gelen düzenlemeye bakalım... Buna göre gıda ve akaryakıt alımlarında taksit uygulanmayacak. Bilgisayar, elektronik eşya, araç kiralama, cep telefonu ve kuyumculuk işlemlerinde taksit sayısı 6'yı geçemeyecek. Beyaz eşya ve mobilyada taksit sayısı 12 olabilecek. Böylece beyaz eşya ve mobilya yerli üretim olduğu için taksit sayısı yüksek tutularak tüketimi teşvik ediliyor. Bunun yanında kartla nakit çekimleri ve genel mal alımlarında vade 9 ayı geçemeyecek.
Gelelim konut ve otomobil kredilerine... Konut kredilerinde teminat olarak alınan konut değerinin ancak yüzde 75'i kredilendirilebilecek. Hemen belirtmekte fayda var taslak yönetmelikte konut için taksit sınırlaması getirilmiyor. Binek otomobil alımlarında ise taşıt kredisi taşıtın fatura bedeli 50 bin liranın altındaysa yüzde 70'ini geçemeyecek. Elli bin liranın üzerindeki taşıtlarda kredi tutarı 50 bin liraya kadar yüzde 70, üzerine yüzde 50 verilebilecek. Böylece lüks otoların talebinin azaltılması hedefleniyor. Bir de binek otomobillere verilen taşıt kredilerinde vade kırk sekiz ayı aşamayacak. Genel olarak tüketici kredilerinin vadesi 36 ay olacak. Faktoring, leasing ve finansman şirketlerinde ise binek otomobillerde kredilendirme tutarı ve vade yukarıda belirttiğimiz gibi taşıt bedelinin yüzde 70'i ve vadesi 48 ayı geçemeyecek. Tabii bu arada hazırlanan yönetmelikte otomobillere getirilen vade ve taksit sınırlamaları sadece binek araçları için geçerli oluyor. Diğer taşıtlar yönetmelik taslağında sayılmadığından aynı koşullar onlar için geçerli olamayacak. Bunlar faiz lobisini hizaya getiren düzenlemeler oluyor. Anlayacağınız lobi artık her istediğini kolayca yaptıramıyor.