Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÜLEYMAN YAŞAR

Notçu zannettik işkenceci çıktı

Kredi derecelendirme notu bir ülkenin kullandığı kaynakların fiyatını belirliyor. Eğer notunuz yüksek olursa ucuza para temin edebiliyorsunuz.
Notu yüksek olan ülkeye daha çok doğrudan yatırım yapılıyor. Büyüme hızı düşük maliyetli finansman nedeniyle yükseliyor, istihdam ve refah artıyor. İşte bu nedenle kredi derecelendirme kuruluşlarının verdiği notlar önemli. Bu notları önemsememek pek doğru bir yaklaşım değil. Çünkü küresel yatırım fonlarının yöneticileri bu notları dikkate alarak yatırım yapıyor.
Gelelim Türkiye'nin notuna...
Türkiye'nin notu bir kredi derecelendirme kuruluşu hariç diğer iki kuruluşça yatırım yapılamaz seviyede tutuluyor.
Oysa kredi notu iki kuruluş tarafından yatırım yapılabilir seviyeye getirilmesi halinde özellikle yatırım fonları Türkiye'ye daha fazla fon göndermeye başlayacak. Böylece daha ucuz finansman sağlanacağı için yatırımlar çoğalacak, istihdam ve refah daha hızlı artacak. Ama bu sürecin başlamasına bir türlü izin verilmiyor. Türkiye'nin notu yatırım yapılamaz seviyede tutuluyor. Ve kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye'nin notunun niçin yatırım yapılabilir seviyede olmadığını bir türlü tutarlı bir gerekçe ile açıklayamıyor.
Hemen bir örnek verelim, Moody's isimli kredi derecelendirme kuruluşu Türkiye'yi Arnavutluk, batmış İrlanda ve yine ekonomisi zor durumdaki Macaristan seviyesinde "yatırım yapılamaz" olarak değerlendiriyor.
Gelelim Moody's'in "çok iyi" diyerek not verdiği ülkelere... Yatırım yapılabilir notu verilip A2 olarak notlanan Polonya'nın faiz dışı bütçe açığının milli gelirine oranı 2012'de yüzde 0.5, 2013'te yüzde 0.2 düzeyindeyken, Ba1 notu verilen Türkiye'de faiz dışı açık yerine 2012'de yüzde 1.2, 2013'te yüzde 1.1 faiz dışı fazla var. Yine Baa3 notu verilen Romanya ve Baa1 notu verilen Litvanya Türkiye'nin üzerinde yatırım yapılabilir düzeyde tutuluyor. Oysa Türkiye bu üç ülkeden de iyi durumda ve borçlarını çok daha kolay geri ödeyebilecek ekonomik performansa sahip bulunuyor. Türkiye'nin dış şoklara dayanıklılığı da diğer ülkelere göre daha sağlam.
Çünkü faiz dışı kamu açığı yok, resmi döviz rezervleri 6 aylık ithalatını karşılayacak durumda. Yine resmi döviz rezervleri kısa vadeli dış borçlarından yaklaşık 22 milyar dolar daha fazla tutarda bulunuyor.
Peki niçin Moody's Polonya, Romanya ve Litvanya'ya Türkiye'den daha iyi olmadıkları halde yatırım yapılabilir notu veriyor? Bunun nedeni bu üç ülkenin CIA'ya siyah bölge olarak bilinen işkencehane açma izni vermesi olabilir.
Niye böyle bir değerlendirme yapabiliyoruz?
Çünkü hafta başında Reuters'in haberine göre Abu Zubaydah isimli mağdurun avukatları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu.
Avukatlar, Polonya'da siyah bölgeler olarak bilinen Varşova'ya 180 km. uzaklıktaki Stare Kiejkuty köyündeki CIA işkencehanesinde El Kaide şüphelisi olarak Zubaydah'ın işkence gördüğünü belirttiler.
Ve Polonya hükümetinin 2008'de açılan CIA işkencesi davasını savsakladığı ve üstünü örtmeye çalıştığını bildirdiler.
O halde Moody's CIA'ya siyah bölge açma izni verdikleri için Polonya, Romanya ve Litvanya'yı aldığı talimatla ekonomik olarak koruyor olabilir. Dolayısıyla bu ülkelere destek olarak ucuz finansman sağlamak için notlarının yüksek tutulduğunu ileri sürebiliriz.
Anlayacağınız biz notçu zannederken onlar CIA işkencehanelerini örtbas eden ülkelerin koruyucusu olarak karşımıza çıkıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA