Bu yılın başında pek çok kişi Avrupa'daki kriz nedeniyle Türkiye'nin ihracat yapamayacağını ve dövizsiz kalıp batacağını iddia etti. Ama tam tersi oldu Türkiye, kasım ihracatında rekor bir sonuca ulaştı. Geçen yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 20 arttı. Bu yılın on bir aylık ihracatı 139 milyar dolara ulaştı. Geçen yılın aynı dönemiyle kıyaslandığında ihracat yüzde 13.6 çoğaldı.
"Türkiye batacak" diye medyada bu yılın başında büyük gürültü çıkaran faiz lobisi ise cebini iyice doldurdu. Niye derseniz... Bu zevatın yıl başında yaygara yapıp yüzde 13 düzeyine çıkarttırdığı Hazine gösterge kâğıdı faizleri şimdi yüzde 5.93'e geriledi. Böylece "Türkiye batacak" diye bağıran lobinin elemanları, patronlarına çok kazandırdıkları için bu yıl onlardan iyi komisyon alacaklar.
Faiz lobisinin elemanları gelecek yılın komisyonlarını da yükseltmek için şimdi yeni bir gürültü daha başlattı. Bu sefer de Türkiye'nin altın ihracatını suçmuş gibi göstermeye kalktılar. İçeriden ve dışarıdan "Türkiye İran'a altın ihraç ediyor" diye bağırıyorlar.
Oysa Türkiye'de altın ithalatı ve ihracatı dönemin başbakanı Turgut Özal tarafından 1984 başında yapılan kambiyo düzenlemeleriyle serbest bırakıldı. Böylece altın kaçakçılığı önlendi. Altın ihraç ve ithali kayıt altına alındı.
Türkiye ilk altın ihracatını 1990'da 200 kilogram olarak gerçekleştirdi. Ardından 1991'de 500 kilogram, 1992'de 1.1 ton altın ihraç etti. Altın ihracatı 2000'de 85.7 ton, 2008'de 213.8 ton, Ağustos 2012'de 218.8 tona ulaştı.
Türkiye ihracatını çoğaltıp cari açığını azaltmaya başlayınca, işte bu yeni durum lobinin hiç işine gelmedi. Çünkü bildiğiniz gibi, Türkiye'nin cari açığının azalması faizleri geriletiyor. Bir cepten bir cebe kredi vermeyi kârlı olmaktan çıkarıyor. Dolayısıyla lobi Türkiye'nin dış ticaret dengesini bozmak amacıyla hemen harekete geçti.
Lobinin işbirliği yaptığı bazı politikacılar, ABD senatosundan cuma günü İran'a, altın dahil kıymetli metal transferini yasaklayan bir karar çıkarttılar. İlk bakışta bu karar İran'ın nükleer silah üretimini engellemek için alınan bir yaptırım gibi görülebilir ama asıl amaç, Türkiye'nin ekonomik başarısını engellemek.
Lobinin istediği şu: "Türkiye altın ihraç edemesin, döviz girdisi azalsın, ekonomi kırılgan olsun ve biz yüksek faizimizi alalım." Ne yaptırım nedeniyle İran halkına yaşatılan "jenosit" önemli onlar için, ne de Türkiye ekonomisi ve Türkiye halkı. Tek istedikleri yüksek faiz, kolay kazanç.
Hatırlayın... İran'a uygulanan yaptırımın benzeri geçmişte Irak'a uygulandı. UNICEF'e göre, 1990-1997 arasında beş yaş altı 338 bin 149, beş yaş üstü 540 bin 707 çocuk, yani toplam 878 bin 856 çocuk yaptırımlar nedeniyle öldü. Çünkü yaptırımlar nedeniyle ilaçtan ve gıdadan yoksun kaldılar.
Türkiye'yi altın satıyor diye suçlayan faiz lobisine ve destekçilerine hatırlatalım. İran'da yaptırımlar nedeniyle ölecek çocukların katili olacaksınız.