Yunanistan'ın ekonomisini yeniden yapılandırması için mutlaka özelleştirme yapması gerekiyor. Çünkü devlet ticarette asla iyi bir patron olamıyor. Bu kural dünyanın her yerinde geçerli. Devletin yetersizlikleri ekonomiyi verimsizleştiriyor. Verimsiz ekonomi de kamu borçlarını çoğaltıyor.
Yunanistan'ın kamu borçlarının milli gelire oranı yüzde 175 seviyesinde bulunuyor. Bu oran 2013'te yüzde 189'a yükselecek. Bu ülkede kamu borç yükü yeni borçlanma yapmasa bile sürekli artıyor çünkü Yunan ekonomisi küçülüyor. Bu yıl ekonomi yüzde 6.4 daralacak.
İşte bu nedenle Yunanistan ekonomisinin hızla büyümeye geçmesi lazım. Büyümek için de yatırım yapmak gerekiyor. Ama yatırımcı bulmak çok zor. Çünkü yerli ve yabancı yatırımcılar Yunanistan eurodan çıktığı takdirde zarar edeceklerini düşünüyorlar. Kısacası Yunanistan'ın eurodan çıkma ihtimali yatırımcıları engelliyor.
Hatta bu endişe varlık fiyatlarını da hızla düşürüyor. Mesela Yunanistan'ın en kârlı kuruluşu olan şans oyunları firması OPAP geçen hafta satışa çıkarıldı. Çinliler dahil yedi yatırımcıdan talep geldi. Fakat Yunanlılar bu özelleştirmeye karşı çıkıyorlar. Çünkü OPAP'ın devletin içine düştüğü bu mali krizde çok ucuza satılacağını düşünüyorlar. Hatta Yunanlı oligarkların devlet varlıklarını ucuza kapatmak için pusuda beklediklerini de ileri sürüyorlar.
İşte bir yanda eurodan çıkma endişesi diğer yanda gerileyen varlık fiyatları, Yunanistan'a bırakın doğrudan yatırımı, bu ülkede özelleştirmeyi bile engelliyor. Devlet, bu olumsuz koşullarda, elindeki verimsiz işletmeleri ve atıl duran varlıkları özele devredemiyor.
Oysa IMF, AB ve Avrupa Merkez Bankası üçlüsünün hazırladığı programa göre, Yunanistan'ın 2022'ye kadar 50 milyar euroluk özelleştirme yapması gerekiyor. Fakat iki yılda ancak 1.6 milyar euroluk özelleştirme yapılabildi.
Yunanistan'da özelleştirmede ortaya çıkan bir önemli sorun daha var. Ülkede pek çok kamu şirketinin mal varlığı tapuda kayıtlı değil. Örneğin, Yunan su şirketinin pek çok gayrimenkulü var ama bunlar tapuda kayıtlı olmadığı için şirketi özelleştirmek ileride büyük bir hukuki karmaşa yaratacak. Bunun gibi pek çok kamu şirketinin hangi gayrimenkullere sahip olduğu bilinmiyor. Daha doğrusu Yunan devleti mal varlığının ne olduğunu tam olarak bilemiyor.
International Herald Tribune gazetesine göre, Yunanistan'da gayrimenkullerin pek çoğunun tapu kaydı yok ve bu garip durumun Osmanlı İmparatorluğu döneminden beri sürdüğü belirtiliyor. Kısacası bizim özelleştirme hep Kemalist devlete takılmışken, "Komşu"nun özelleştirmesi ise Osmanlı engeline takılıyor. Yine başka bir sorun da sahillerde yapılan konutlar. Bu konutlar kamu arazilerinin üzerine tapu kaydı olmadan yapılmış. Devlet müfettişleri Katokolo kıyı kentinde sahillere yapılmış yedi bin tapusuz konut tespit etmişler.
Şimdi sahillerdeki kamu arazileri özelleştirildiği takdirde bütün bu konutların yıkılması gerekiyor. Bu yıkımı yapmak çok zor. İşte bu nedenle Yunanistan'ın hızlı bir özelleştirme programı uygulaması ve kaliteli devlete geçmesi mümkün görünmüyor. Sonuç olarak Yunanistan'ın borçlarını mevcut programa göre ödemesi oldukça zor.
