İtalyan savcı Michele Ruggiero, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının peşini bırakmıyor. İtalyan Savcı, Ficht ve Standart & Poor's'a (S&P) dava açtı. Ona göre, bu iki notçu kuruluş, piyasa manipülasyon tekniklerini kullanarak piyasaları yönlendirdiler.
Savcı iddianamesinde, S&P ve Ficht'in "taraflı ve saptırıcı bilgi yayarak finansal piyasaları istikrarsızlaştırıp İtalyan imajını, prestijini ve kredi güvenilirliğini yok ettiklerini" ileri sürüyor. "İtalyan bonolarının değerini düşürüp Euro'yu zayıflattılar" suçlamasında bulunuyor. İddianamede, S&P'den beş, Fitch'den de iki olmak üzere toplam yedi kişi suçlanıyor.
Peki savcı iddianamede hangi somut veriyi kullanıyor? Savcı, S&P'nin, 20 Mayıs 2011'de İtalya'nın not görünümünü olumsuza çevirdiğini duyurduğunu, ancak bunun gerekçesini üç gün sonra açıkladığını belirtiyor ve aradaki zamanın piyasaları karıştırma amacına yönelik kullanıldığını ileri sürüyor.
Bu üç günlük süreçte piyasalarda belirsizlik yaratıldığına, hisse senedi fiyatlarının düştüğüne, özel tahvil ve devlet tahvil fiyatlarında oynaklık yaratıldığına dikkat çekiyor.
Savcı, Fitch'in de benzer bir yol izlediğini, onun da piyasalarda oynaklık yarattıktan sonra, 27 Ocak 2012'de İtalya'nın notunu A seviyesinden BBB+'ya indirdiğini belirtiyor. Bu iki notçu kuruluşun İtalyan devletine ciddi saldırıda bulunarak ek borç yükü meydana getirdiklerini ileri sürüyor ve onları İtalya'ya ağır ekonomik hasar vermekle suçluyor.
Yine EU Business'in haberine göre, İtalyan hazinesinde kamu borç yönetim başkanı olan Maria Cannata da, savcı Ruggiero'ya belirttiği şahsi düşüncesinde "özellikle S&P'nin İtalya'ya karşı olumsuz yönde kesin hükümlü olduğunu" söylüyor. Gelelim bu iki notçu kuruluşun savcıya verdikleri cevaba... S&P ve Fitch yetkilileri şeffaf ve objektif derecelendirme yöntemlerini bütün ülkelere aynı şekilde uyguladıklarını söylüyorlar. Söylüyorlar ama... Dünyanın dört bir yanından notçu kuruluşlara dava üstüne dava açılıyor.
Geçen hafta Illionis genel savcısı, 2008 krizinde yatırımcıyı yanılttıkları gerekçesiyle S&P'ye dava açtı. Yine birkaç gün önce Avustralya mahkemesi "yanlış yola sevk etmek ve aldatıcı" not vermekten S&P'yi suçlu buldu.
Bunlara ek olarak Moody's ve S&P isimli notçulara açılan çok önemli iki dava daha var. Bu davalardan ilki Abu Dhabi Commercial Bank'ın NewYork'da açtığı dolandırıcılık davası... İkincisi de, ABD'nin en büyük emeklilik fonu olan California Public Employess Retirement System'in açtığı dava. Bu davalar halen sürüyor.
Bütün bu yaşananlar Türkiye'yi çok yakından ilgilendiriyor. Biliyorsunuz, Türkiye'nin kredi notu yıllardır haksız olarak "yatırım yapılamaz" seviyede tutuldu. Ancak geçen hafta başında Fitch, Türkiye'nin döviz üzerinden notunu "yatırım yapılabilir" seviyeye getirdi. Oysa bu seviye bile Türkiye için oldukça düşük. Çünkü Türkiye'nin notu BBB- değil en az A seviyesinde bulunmalı.
Ama dikkat ettiyseniz Türkiye'de hâlâ bu not artırımına itiraz edenler var. Adeta Türkiye'nin notunun düşük tutulmasını ve böylece Türkiye'ye para gelmemesini istiyorlar. Daha özet söylersek, bu kişiler ve kesimler, Türkiye insanının yüksek faiz ödemeye devam etmesini istiyorlar.
Bir de İtalyan savcıya bakalım... İtalyan savcı iddianamesine bu notçu kuruluşların İtalya'nın notunu düşürdükleri için İtalyan devletine ciddi saldırıda bulunduklarını, bu yolla İtalya'ya ek borç yükü meydana getirip ağır ekonomik hasar verdiklerini ileri sürüyor.
Bizdeki faiz lobisinin elemanları ise notçuları notumuzu haksız yere düşük tuttukları için bırakın eleştirmeyi, tam tersine alkışlıyorlar. En hafif deyimiyle böyle tuhaflıklar ve insafsızlıklar ancak bizde görülebiliyor herhalde.