Bankaya mevduatınızı yatırıyorsunuz, siz paranızın karşılığında faiz beklerken, banka sizden para istiyor. İşte bu duruma, "nominal faizlerin negatif olması" deniyor.
Şimdi Avrupa'da çok güvenilir bankalar böyle yapıyor. Hatta Fransa, Hollanda ve Almanya'nın üç aylık devlet bonolarının faizleri sırasıyla yüzde -0.004, yüzde -0.035 ve yüzde -0.162 oranında seyrediyor. Yani bu ülkeler devlet bonolarına negatif faiz veriyor.
Niye negatif faiz veriyorlar? Çünkü parası olup da risk almak istemeyen insanlar, "Avrupa Para Birliği'nde bir dağılma olabilir" korkusuyla, negatif de olsa bu ülkelerin bonolarını alarak kendilerini güvenceye alıyorlar.
Tabii enflasyon oranı dikkate alındığında nominal faizlerdeki negatif durum daha da ciddileşiyor. Reel negatif faiz daha da büyüyor. Çünkü Avrupa para bölgesi ülkelerinde yıllık enflasyon yüzde 2.4 oranında bulunuyor.
Bu durumda enflasyondan arındırıp reel faizi hesaplamak için, negatif nominal faiz oranını enflasyona eklemek gerekeceğinden, reel faiz olarak tasarruf sahibinin kaybı daha da artıyor. Ama parası olup da hiç risk almak istemeyenler bu zarara razı oluyor.
Peki nominal faizler negatif olmasına rağmen niye Avrupa Merkez Bankası'ndan yine de faiz indirimi bekleniyor? Bekleniyor çünkü ekonominin canlanması için paranın fiyatının düşük olması gerekiyor. Ucuz para yatırım maliyetini azaltıyor ve dolayısıyla daha çok yatırım yapılıyor.
Ayrıca Avrupa Merkez Bankası'nda park edilmiş olan bankalara ait 791 milyar euro var. Bu paranın da yatırıma dönüşmesi gerekiyor. Tabii eğer likidite tuzağına yakalanılmamışsa... Çünkü bazı durumlarda faizler ne kadar azalırsa azalsın yatırımcı yatırım yapmaktan kaçınıyor. İşte böyle bir duruma likidite tuzağı deniyor.
Faiz indiriminin diğer bir nedenine gelince... Merkez bankaları bir de kur savaşları nedeniyle faizleri indiriyorlar. Zira faizler yüksek olursa ülke parası değerleniyor, o ülkenin ihracatta rekabet gücü azalıyor. İşte bu nedenle Avrupa rekabet gücü kazanmak için euroyu devalüe etmek zorunda, dolayısıyla bu nedenle de Avrupa Merkez Bankası'ndan faiz indirimi bekleniyor.
Gelişmekte olan ülkeler de zengin ülkelerin bu hamlelerine karşı tedbir alıyorlar. Mesela Brezilya Merkez Bankası parasının değerlenmesini önlemek için sürekli faiz indiriyor. Eğer faizleri indirmezse ülkeye daha çok sıcak para geleceğinden ve bu yüzden parası değerleneceğinden, Brezilya ihraç mallarını satamayacak, ülkede üretim azalacak ve işsizlik artacak. Bunu iyi bildiğinden Brezilya sadece faiz indirmekle kalmıyor sıcak parayı da vergilendiriyor.
Bir de kur savaşları aynı zamanda ticarette anlaşmazlık çıkartıyor. ABD Merkez Bankası faizleri sıfıra yaklaştırdığı için doların rekabet gücü arttı. Bu nedenle Çin, Dünya Ticaret Örgütü kararlarına aykırı olarak 3 milyar dolarlık ABD yapımı otomobile kurallara uygun olmayan gümrük vergisi uygulamaya başladı. Önümüzdeki dönemde adil dünya ticaretine aykırılıklar çoğalacak, bu konuda sorunlar daha da artacak. Çünkü Avrupa Merkez Bankası 0.75 olan politika faizlerini daha aşağılara çekerse euro değer kaybedeceğinden Avrupa malları Çin ve diğer Asya ülkelerinde rekabet gücü kazanacak, dolayısıyla bu defa Çin ve AB arasında benzeri sorunlar çoğalacak.
Gelelim Avrupa Merkez Bankası'nın faiz indirimlerinin Türkiye'yi nasıl etkileyebileceğine... Avrupa'da yaşanan bu son gelişmelere rağmen Türkiye'de faizler oldukça yüksek seyrediyor.
Türkiye bu faizlerle yoluna devam ederse, toplam iç talebi kontrol edeceğim derken dış talebi düşürebilir. Çünkü Avrupa'da nominal faizlerin negatife gerilediği dikkate alınırsa, Türkiye'ye gelme olasılığı artan sıcak para Türk parasını aşırı değerlendireceğinden, Türkiye ihracatta rekabet gücünü kaybedilebilir. İşte bu nedenle gerekli tedbirleri bir an önce almakta fayda var. Ya faizler inecek ya da sıcak paraya ek vergi gelecek. Başka çare yok.
Bizim faiz lobisinin elemanları, Türkiye'ye yüksek fiyattan para satılmasını desteklemek için, daha açıkçası, Türkiye Hazinesini soymak için, negatif nominal faizin mümkün olamayacağını ileri sürüyorlardı. İşte onlara bir örnek de Avrupa'dan geldi. İşlerine gelmediği için bunu da görmeyebilirler ama biz yine de söyleyelim.