Döviz kurları üzerindeki aşırı değer alındığı için, Türkiye ekonomisinde enflasyon geçici olarak yükseldi. Bazıları enflasyondaki bu geçici yükselmeyi bahane ederek Merkez Bankası'nın başarısız olduğunu ileri sürüyorlar.
Hatta bu eleştirileri yapanlar arasında eski merkez bankalılar da var. Kendi dönemlerinde enflasyonun hedefinden yüzde 110, yüzde 150 saptığını unutuyorlar. Dahası başkalarının bunu unuttuğunu sanıyorlar. Halbuki Merkez Bankası'nın eskiden olduğu gibi statükocu İstanbul sermayesince atanmayan yeni yönetimi, faizleri azaltıp sıcak para girişine dur diyerek enflasyondan çok daha önemli olan ekonomik değişkenleri iyi hale getirdi. Enflasyon bu yüzden geçici olarak bir miktar arttı.
Nedir iyi olan bu ekonomik değişkenler? Mesela Türk parasındaki aşırı değer alındığı için Türkiye'nin ihraç ürünleri rekabet gücü kazandı. İhracat son bir yılda yüzde 20 artarak 134 milyar dolara ulaştı. Böylece dış ticarete konu mal üretimine yönelik yatırımlar arttı. Ekonomi 2011'in ilk dokuz ayında yüzde 9.6 büyüdü, istihdam son bir yılda yüzde 8 artarak bir milyon 776 bin kişiye yeni iş sağlandı. Böylece Uluslararası Çalışma Örgütü verilerine göre, Türkiye 2011'de G-20 ülkeleri arasında en hızlı istihdam yaratan ülke oldu. Ayrıca Merkez Bankası Türk parasının üzerindeki aşırı değeri alarak Türkiye'nin bir döviz kuru kırılması yaşamasını da önledi. Böylece Türkiye ekonomisi 2012'ye girerken 14 ay öncesine göre iç ve dış şoklara karşı daha sağlıklı hale geldi.
Gelelim Merkez Bankası'nın son dönemde aldığı bu kararlardan kararlı biçimde memnun olmayanlara... Çin'den, Hint'ten ucuz mal ithal edip Türkiye'deki fabrikaları kapattıranlar, küresel piyasalardan negatif reel faizle buldukları ucuz sıcak parayı getirip Türkiye'de yüksek pozitif reel faizle pahalıya satanlar ve bunların destekçileri, işte bu kararlı memnuniyetsizleri oluşturuyor. Bunlara kısaca faiz lobisi deniyor. Türkiye'ye yatırım yapan doğrudan yabancı sermaye girişini istemiyor onlar. Bu ülkede üretimi ve istihdamı artıracak uzun vadeli yabancı sermaye yatırımlarına engel oluyorlar. Askeri vesayeti destekleyen TÜSİAD ve TOBB gibi statükocu sermayedar gruplarından da güç devşiriyorlar.
Zaten dikkat ederseniz, Türkiye'nin haksız yere yatırım yapılamaz seviyede tutulan kredi notunu hiç eleştirmedi bu faiz lobisi. Aksine destekledi. Çünkü Türkiye'nin kredi notu artarsa ülkeye daha çok yabancı sermaye geleceğini ve bununla faizlerin düşeceğini, dolayısıyla da kendi işlerinin bozulacağını ve komisyon almakta zorlanacağını biliyorlar.
Hatta bu faiz lobisi, demokratik anayasa değişikliklerine karşı çıkan TÜSİAD'ı destekledi. Çünkü faiz lobisinden bazıları, statükocu işadamlarının derneği TÜSİAD'ın kendilerine danışmanlık işi vermeyeceğinden fena halde çekinirler, bu yüzden de demokrasiye karşı tavırları eleştiremezler.
Bir de faiz lobisi yapan ve hükümet giderse tekrar koltuk bekleyen eski bürokratların bir kısmının üstlendiği TEPAV isimli bir kuruluş var. TOBB tarafından kurulan bu kuruluş, olumsuz beklenti yönetimi yoluyla sürekli olarak toplumu yönlendirmeye çalışıyor. Mesela bütçe fazla verir, o ise açık verdiğini iddia eder. Ekonomi büyür, o "büyüdük ama geriledik" değerlendirmesi yaparak yapılanları küçümsemeye çalışır. IMF ile anlaşma olmadan Türkiye'nin bütçesini yönetemeyeceğini ileri sürer. Ama neyse ki öngörüleri sürekli yanlış çıkar. TOBB'un finanse ettiği bu ilginç thing tank kuruluşu yeni anayasa için öneriler hazırlayıp web sitesine koymuş. Nedense Anayasa'nın 135. maddesindeki meslek örgütlerine zorunlu üyelik şartının kalkmasını hiç tartışmıyor. Çünkü anti demokratik bir hüküm olan 135. madde değişir de, meslek örgütlerine üyelik isteğe bağlı hale gelirse, TOBB'un hegemonyasının biteceğini ve kendilerinin beslenemeyeceğini bildiğinden konuyu geçiştiriyor.
İşte faiz lobisi yapan bu zevat, Merkez Bankası'nın sıcak para girişini durdurmaya yönelik aldığı tedbirlerden şikâyetçi. Oysa alınan tedbirler Türkiye ekonomisi için iyi oldu. Ekonomi büyüdü, üretim arttı, ihracat çoğaldı, işsizlik azaldı. Kısacası bundan Türkiye toplumu kazandı. Ama onların derdi vatandaş değil, faizciler.
Bu ülkede pek çok insan yeni yıla yeni bir işle giriyor. 2011'de sıcak para getirenler çok para kazanamadı ama 1.7 milyon kişiye ek istihdam yaratıldı, babası iş bulan çocuklar sevindi. Bırakın başka olumlu sonuçlarını, sırf bu nedenle Merkez Bankası'nı yüksek faiz-düşük kur politikasını değiştirdiği için tebrik etmeli.