Doğu'nun en büyük illerinden biri olan Van'da 2 işyeri trajikomik bir şekilde kapandı. İki yatırımcı kendi memleketlerinde iş kurdu. Aşırı güvenlik önlemleri yatırımcıyı zarara sokunca işyerleri kapılarına kilit vurdu.
Doğu ve Güneydoğu'da sorunlar sadece ekonomiyle, işle, aşla, yatırımla çözülmez. Ama yatırım olmadan da çözülmez. Bölgeyi huzura kavuşturmak için demokrasinin yanına ekonomiyi de koymak gerekiyor.
Zaten sorunun silahla çözülmeyeceğini güvenlik güçleri de bir süredir söylüyor. İstihdamı artıracak yatırımların bir an önce yapılması isteniyor. Ama gelin görün ki yatırım yapan işadamları yaptığına yapacağına bin pişman oluyor.
Gelelim bir yatırımın hikâyesine... Van'da yatırım yapıp 42 kişiye istihdam sağlayan işadamı Özhan Hakan, bir milyon dolar masraf edip kurduğu fabrikasını zarar etmeyi göze alıp nasıl kapattığını bakın şöyle anlatıyor:
"2000 yılında Van'da Cheengles cipslerini üretmeye başladık. Adana, Urfa, Antep, Adıyaman, Batman, Siirt, Muş, Ağrı ve Elazığ'da bayilikler verdik. Van'da ürettiğimiz cipsleri bayilerimize düzenli olarak gönderdik. Ama bir süre sonra her kolide yüzde 30 oranında iade ürün gelmeye başladı. Şaşırdık. Sebebini araştırdık. Bir de ne görelim! Kamyonlarla gönderdiğimiz koliler yolda Jandarma tarafından, içine bir uçtan bir uca uzun bir tel sokulup kontrol ediliyor. Jandarmanın her cips aramasında bizim kolilerin yüzde 30'u telef oluyor. Bayilere ulaşan patlak cips torbaları da tabii bize iade ediliyor.
Bir süre sonra, bizim jandarma tarafından patlatılmış cips torbalarının iadelerini toplamaya da mali gücümüz yetmedi ve fabrikayı 2005'te kapattık. Çünkü sadece Van'ın şehir merkezinin talebi, fabrikanın cips üretimini satın almaya yetmiyordu. Ancak çevre illere satarsak fabrika ekonomik olarak kendisini sürdürebiliyordu. Dolayısıyla bir milyon dolar zarar ettim, ayrıca bu kadar çabam da boşa gitti."
Bölgede işsiz, çaresiz ve ümitsiz gençleri düşününce insanın içini büzen bir diğer ticari kapanış öyküsünü ise Van Genç İşadamları Derneği Başkanı Kadri Salaz anlattı.
Masa üstü bilgisayar pazarladığını ve bilgisayarları çevre il ve ilçelerde sattığını belirtti. Ama sevkiyat sırasında yaşadığı kontroller nedeniyle bilgisayar işini bıraktığını söyledi. Çünkü yollarda yapılan aramalarda, güvenlik güçleri, bilgisayarları kutularından çıkarıp cihazlara baktıkları yetmiyormuş gibi, bilgisayar kasalarının bir de tornavidayla açılmasını istiyorlarmış. Böylece ambalajı bozulan ve tornavidayla açılan bilgisayarlar, orijinal özelliklerini kaybettikleri için satılamaz olmuş. Sonunda genç işadamı da dayanamayıp bilgisayar işini bırakmış.
İşte size Van'dan iki işyerinin kapanış hikâyesi. Bizde "güvenlik devleti" anlayışı ve yaklaşımı bu olunca yatırımcı ne yapsın? İşadamları paralarını ve projelerini alıp Batı'ya gitmemişler, kendi bölgelerine gelmişler, kendi topraklarında kalmışlar... İş kurmuşlar, yatırım yapmışlar... Ama sonra devletin güvenlikten ne anladığını görmüşler ve işlerini, fabrikalarını kapatıp gitmişler.
Hükümet'in ve İçişleri Bakanı'nın bu işlere el atmasında fayda var. Bir ülkede güvenlik, üretimin korunması ve ticaretin yapılması için gerekiyor. Keyfi güvenlik ise üretimi ve ticareti durduruyor. İnsanları, geleceksiz, işsiz ve ümitsiz bırakıyor.