'Kumarhane kapitalizmi' kavramını uluslararası ilişkiler profesörü Susan Strange yaygınlaştırdı. Strange, 1986'da yazdığı kitapta, bilgisayarlarla hızla birleşen piyasaların, daha önce görülmemiş bir küresel oynaklıkla sona erebileceğini ileri sürdü.
Onu endişelendiren, para piyasalarındaki işlem hacminin, reel sektör ihtiyacıyla hiçbir bağlantısının olmamasıydı. Böyle bir bağlantısızlığın olduğu bir dünyada, ekonomiler kolayca çökebilirdi. Nitekim söyledikleri 2008 krizinde gerçekleşti. Mali piyasalar çöktü. Ardından ekonomik durgunluk başladı ve durgunluğu gidermek için yapılan çalışmaların neden olduğu büyük bir kamu borç yükü ortaya çıktı.
İşte şimdi, bu sorunları çözmek için önce "kumarhane kapitalizmi"ne karşı önlem alındı. İlk önlemi Almanya aldı. Bir ay önce çıplak açığa satışları yasakladı.
Açığa satışın ne olduğunu bilmeyenler için açalım... Açığa satış yapan kişi, hisse senedi veya bonoları ödünç alıp satıyor. Ardından fiyat, sattığı fiyatın altına düşünce tekrar düşük fiyattan bu varlıkları satın alıp ödünç aldıklarını geri veriyor. Aradaki fiyat farkı da onun kazancı oluyor.
Çıplak açığa satışta ise oyuncu, varlıkları ödünç almadan satıyor. Böylece, sınırsız olarak satış yapıp, fiyatları istediği gibi düşürebiliyor. Dolayısıyla ülke bonolarında ve şirket hisselerinde çıplak açığa satışlar büyük tedirginlik yaratıyor. Ayrıca ülke bonolarında yapılan çıplak açığa satışlar, "ülke borçlarının ödenememe" sigorta risk primlerini (credit default swap) aşırı miktarda yükseltiyor.
Gelelim Almanya'nın ardından Amerikan yönetiminin bu hafta sonunda aldığı kararlara... Artık Amerikan bankaları, sermayelerinin, ancak yüzde üçüne kadar spekülatif yatırım yapabilecek. Riskli sayılan hedge fonlara ve özel yatırım fonlarına bankaların para yatırması sınırlandırılıyor.
Hafta sonunda zengin ve gelişen 20 ülkenin Toronto'da yaptığı toplantılarda alınan kararlar bu yönde oldu. Kararların özetini Amerikan Hazine Bakanı Timothy Geithner verdi. "Hepimizin hedefi aynı, büyüme ve istikrar" dedi.
Hedefe ulaşılması için mali piyasaların şeffaflaşması, aşırı risklerin azaltılması ve mali yatırımlarda güvenli hareket etme kültürünün yerleşmesi gerekiyor. Finansal sektör reformu için küresel düzeyde alınan bu kararlar, "kumarhane kapitalizminin" artık bitirileceğini bize gösteriyor. Bundan sonra mali piyasalardaki işlem hacimleriyle reel ekonomi arasında bağlantı kurulabilecek.
"Peki sonra ne olacak? Bu bizim günlük hayatımızda ne değiştirecek?" diyebilirsiniz... Kriz öncesinde olduğu gibi, bir ton pirincin fiyatı, fiziki talep artışı olmadan aniden 200 dolardan 700 dolara çıkamayacak.