Barcelona'nın çağın ötesinde futbol oynadığı herkes tarafından kabul edilen bir gerçek. Her rakibin sinir sistemini bozan inanılması güç müthiş bir pas trafiğine sahipler. Bunun yanında çok yetenekli, çok iyi ve çok çabuk düşünen mükemmel oyunculara sahipler. Omurgaya baktığımız zaman, defansın ortasında Pique dünyanın tartışmasız en iyi stoperi. Defansif başarısının yanında oyunu geriden çok iyi başlatıyor. Hücumlara arkadan yetenekli bir orta saha oyuncusunun katkısını sağlıyor. Xavi ayrı bir fenomen. Mükemmel bir teknik ve futbol zekasına sahip. Fizik gücü, devamlılığı üst düzeyde. Yanındaki Iniesta'nın da tartışılmaz özelliklerini ve aralarındaki uyumu da es geçemeyiz.
Ve de Messi... Bu yıldız üst düzey takım oyunu sayesinde yaratıcı özelliklerini yüzde yüze çıkarıyor. Dünyanın en iyi kenar adamı Dani Alves'i de unutmamak lazım. Barcelona'nın ayrıca herkesin fazla üzerinde durmadığı çok önemli bir artısı daha var. O da yardımlaşmalı, iyi yer seçmeli, çok etkili takım presi. Manchester United gibi ofansif gücü yüksek bir takım dahi ilk 7 dakika hariç ve de attığı tek gol dışında başka tek tehlikeli atak girişimi yapamadı.
Manchester United sistemi oturmuş, istikrarlı ve çok güçlü bir takım. Senelerdir Ferguson ile büyük başarılara imza attılar. Ancak Ferguson da bir sistem hocası. Oturttuğu düzenin dışına çıkma özelliği yok. Maçtan önce takım tertipleri elime geçtiği zaman Manchester United'ın hiçbir şansının olamayacağını hemen düşündüm. İleride Hernandez arkasında ikinci santrfor kimliğinde Rooney, kenarlarda forvet özelliklerine sahip Valencia ve Park, orta sahanın ortasında da ikinci önlibero rolünde, futbolculuğunu çok takdir ettiğim ama 40 yaşına gelmiş Giggs. Böyle bir takım tertibiyle Barcelona'yı bozmak mümkün değildi. İşte ben Mourinho'yu bu yüzden dünyanın en iyi teknik adamı olarak değerlendiriyorum. Futbolda ne kadar çağın ötesinde bir takımla da karşılaşsan Mourinho, çarelerin tükenmediğine inanıp formüller üretiyor.
INTER, ÇOK ÖNEMLİ BİR ÖRNEK
Bu sene Real Madrid, Kral Kupası'nda Barcelona'yı yendi. Şampiyonlar Ligi'nin ilk maçında ise Real Madrid yine Barcelona'yı mümkün olduğunca bozuyordu. Top sürekli Barcelona'da olduğu halde 55. dakikaya Barcelona tek pozisyon bulabilmişti. Ama Pepe kırmızı kart görünce yapılacak fazla bir şey kalmadı. Bu görüşlerime itibar etmeyenler için çok daha önemli bir örnek var. Geçen sezon Inter, Nou Camp'ta 60 dakika 10 kişi oynamasına rağmen Mourinho'nun taktiğiyle ilk maçtaki avantajını koruyarak Barcelona'yı elemişti.