Milli Takımımız ABD turnesinde Hiddink ile tanıştı. Hollanda ekolünün teknik direktörleriyle ilgili görüşlerimi birçok defa yazdım. Guardiola İspanyol ama faal futbolculuğunda ve şu anda da Barcelona'nın sistemi Hollanda modeli. "Topa fazla sahip olup, ayağa paslarla sahanın bütününü kullanmak, bu ekolün temel ilkesi." Hiddink de bu temel ilkeyle işe başladı. Önemli olan bu sistemi kısa sürede mümkün olduğunca oturtabilmek.
Hazırlık maçlarının neticeleri mühim olmasa da, sistemin işlemesi ve ideal kadroyu oluşturmak için özel sınavlar her zaman önemlidir. Oynadığımız üç karşılaşmanın ABD karşısındaki ikinci yarı hariç saha içi görüntüsü genelde olumluydu. ABD'nin en büyük artısı, fizik gücü ve yardımlaşma. Onlar Dünya Kupası öncesi tam istim üzerinde, biz ise sezon sonunda yorgun olarak hazırlık maçlarına çıktık. ABD karşısında ikinci yarıdaki olumsuz görüntümüz, iki takım arasındaki o gün için doğal fiziki farklılıktan kaynaklandı.
Euro-2012 elemeleri öncesi son hazırlık maçımızı Romanya ile yapacağız. Benim yine her zamanki gibi erken iki teşhisim var: Birincisi, 4-3-3 sistemi bize uygun değil. Hiddink'in de oyun modelini düşündüğümde; iki ön liberolu, 4-2-3-1 en uygun olanı.
SON ADAM SORUNU...
İkincisi de santrfor sorunu. Nihat'ın yapısının santrfora kesinlikle uygun olmadığını Euro 2008 öncesinden başlayarak sürekli vurguladım. Fatih Terim'den sonra Mustafa Denizli de Nihat'ı birçok defa ileride son adam oynattı. Eleştirilerim devam etti, sonunda medyada da büyük çoğunluk benimle aynı görüşü paylaşmaya başladı. Bana göre Kazım'dan da tek santrfor olmaz. Aynı şekilde Tuncay'dan da olmaz. Bence Hiddink'in en zorlanacağı görev yeri, bu bölge olacak.