Fenerbahçe akılcı taktikle, disiplinli anlayışıyla, hepsinden de önemlisi takım halinde iyi mücadele ederek zorlu Trabzon deplasmanında çok önemli bir 3 puan kazanarak ligin ilk yarısını lider bitirdi.
Emre'nin iyileşmesi, önemli özellikleri olan Özer'in nihayet Daum tarafından kabul edilip forma şansı verilmesi ve de R.Carlos'un gitmesiyle Santos'un gerçek yeri sol beke geçmesiyle Trabzon'da takım tertibinde taşlar yerine doğru konuldu. Bir de buna üst düzey motivasyon eklenince, saha içi kurgusu gereken şekilde işledi.
ALEX İLK KEZ MÜKEMMEL
İlk yarıda Alanzinho'nun yanlış bayrakla kesilen gollük atağı dışında Fenerbahçe hiç kale önü tehlikesi yaşamadı. Oyuna hükmedildi. Güiza'nın kaçırdığı yüzde yüzlük fırsat dışında gole yakın ataklar gelişti. Fenerbahçe sadece ikinci yarının ilk 10 dakikasında kontrolü rakibine kaptırdı. Bu arada da iyi başlayan bir Trabzon atağı kritik noktada engellenmişken, defansın arasına yardıma giren Cristian'ın asitsiyle Colman net bir pozisyon yakaladı ama değerlendiremedi.
Bu dakikadan sonra da golü bulan ve 90 dakikanın sonunu istediği gibi getiren bir Fenerbahçe gündeme geldi. Daum'un taktik planı ve oyuncu değişiklikleri de yerindeydi.
Alex'in iki sene sonra ilk defa benim ölçülerime göre mükemmel oynadığını vurgulamak isterim. Top rakipteyken alan kapattı, zaman zaman müdahalelerde bulunup alışılmışın dışında savunma yaptı.
İkili sıkıştırmalar karşısında yere sağlam basarak ve vücudunu kullanarak adam eksiltip pas attı. İlk yarıda Güiza'ya "Al da at" diye asist yaptı. Sırtı karşı kaleye dönük uzun taç atışında öne doğru koşup topla rakip arasına girip çok iyi yükselerek kafayla Güiza'ya gol asistini yaptı. Alex Fenerbahçe'ye geldiğinden beri bu tip asisti ilk defa yaptı.
Daum ligin ilk yarısında çok büyük teknik adam yanlışlıklarında bulundu. Başkan Aziz Yıldırım'ın sevdiği isimlere ayrıcalık tanıdı. Hak edene forma şansı vermedi. Semih'i moralman bitirdi. Uğur Boral, Deniz ve Selçuk'u köreltti. Özer'den uzun süre faydalanmayı düşünmedi. Konfederasyon Kupası'nda canlı olarak izlediğim Santos transfere edildikten sonra daha İstanbul'a gelmeden yazdım. "Fenerbahçe iyi bir sol bek aldı. Yapısı itibarıyla Santos aynı R.Carlos gibi başka hiçbir görev yerinde başarılı olamaz" dedim. Daum mecburiyetten Santos'u 4'lü orta sahanın solunda oynattı, verim alamadı. Bir de buna ilaveten ikişer maç Santos'u ön libero ve Alex formatına da soyundurdu. Olacak iş değil!
Başkan Aziz Yıldırım bütün bu hatalara ve futbolcuların disiplinsiz özel yaşamlarına ses çıkarmadı. Ne zaman ki, Eskişehir mağlubiyeti ve de basında gelişen olaylar bardağı taşırdı, gerekli tedbirleri aldı. Bu da Trabzon maçına yansıdı. Fenerbahçe, Galatasaray galibiyetinden sonra üst üste 4 maçta 11 puan kaybetti. Son Ankaragücü maçı da mucize olarak kazanıldı. Tüm bunlara rağmen Trabzon galibiyeti ve de Galatasaray ile Beşiktaş'ın beklenenden çok fazla puan kayıpları sayesinde devreyi lider bitirdi. İkinci yarıda da büyük bir fikstür avantajı var.
Avni Aker'de Trabzon seyircisinin centilmenliği beni çok duygulandırdı. İki takım futbolcuları da birbirlerine çok saygılıydılar. Maç sonunda Vederson ve Özer'in forma değiştirdikten sonra Trabzon formalarını giyerek tribünleri selamlamaları bugüne kadar sahalarımızda bu tip maçlardan sonra arzulayıp da görmediğimiz güzel bir tabloydu.
YILDIRIM EN İYİ HAKEM
Maçta bir tane çok ciddi yardımcı hakem hatası oldu. Alanzinho'nun gollük atağı çok yanlış bir bayrakla kesildi. Bu tabii ki yardımcı hakemin hatasıydı. Bülent Yıldırım İngiltere'den de yorgun dönmesine rağmen zorluk derecesi yüksek maçı çok iyi yönetti.
Bana göre Bülent Yıldırım sahadaki duruşu, futbolcularla olan çağdaş diyalogu, Avrupa'nın birinci sınıf hakemlerine benzer kart uygulaması ve istikrarlı çizgiyle şu anda ligimizin en iyi hakemidir.
***
NOT: Yorumlarımı, merak ettiğiniz konuları sormak için www.omerurundul.com adresinden bana ulaşabilirsiniz.