Çevre ve Şehircilik Bakanlığı "Kaçak, ruhsatsız ve ruhsata aykırı binalara ağır cezalar verilecek" diye açıklama yaptı..
İşte o zaman ben, vatandaş Hıncal, ilk ihbarı yapıyorum..
Eski adı Galatasaray iken, Suada'ya çevrilen ada, deniz doldurularak misliyle büyütülmüş, kazanılan alan anayasa gereği, halkın olmalıyken, Ada'nın sahibinin de değil, kiracısının kullanım alanına girmiştir.
Tümüyle Boğaz Ön Görünüm Bölgesi içinde yer alan Ada, ruhsatsız ve kaçak inşaatlarla bir çirkinlik anıtı haline getirilmiş, mesela, Bebek'te İstanbul'un en güzel sahil mekanlarından Cookshop'a bir gecede buldozerle giren Belediye, Suada'ya göstermelik mühürler vurmuş, bu mühürler her defasında kiracı tarafından suç işlenerek kırılmış ve Suada bir gün, bir saat bile kapanmadan kiracısına para yağdırmaya devam etmiştir.
Belediye, göstermelik dava açmakla yetinmiştir. Bu ülkede benzeri davaların ömür boyu devam ettiğini bile bile.. Ayni Belediye'nin Suada'ya gelenler park etsin diye, ağaç keserek Kuruçeşme Parkını küçülttüğünü de biliyoruz. O da ayrı..
Ada'nın sahibi Galatasaray ise, kontratın bitmesine, kulübün adının mahkemelere düşmesine sebep olan kiracıyı tahliye etmek yerine, devam kararı almıştır. Adanın Galatasaray'a iadesi için bayrak açan Adnan Öztürk'ün yönetimden tasfiye edilmesi, Ünal Aysal'ın aniden aldığı Olağanüstü Seçim kararının baş sebeplerinden biridir.
Öztürk durumu "Ünal Aysal ve Galatasaray'ın fiili başkanı İnan Kıraç, Suada'nın kiracısı ile çok yakın ilişkiler, dostluklar içindedirler" diye açıklamıştır. Şimdi bu açık ihbar yazıma "Boğaz Öngörünüm Bölgesi Müfettişleri, Anakent Belediye Başkanı ve Çevre Bakanı ne diyecekler bakalım?.
Sayın Topbaş'tan özel ricam var.. Belediye bazı kaçak ve ruhsatsız binalara buldozerle gider, televizyonlara da haber verirken, bazılarını sadece mahkemeye vermekle yetiniyor. Ayrımın sebebi ne?.
Yanıtı bizzat Başkan'dan istiyorum. Yazılı ve aynen yayınlanmak üzere..