Bizim gazete hafta sonunda gene alkışımı aldı.. Bir defa Nur Batur'un Amerika Dış İşleri Bakanlığı kayıtlarına dayanarak hazırladığı "Kıbrıs'ın Kaderini Çizen 85 Saat!.."
Nur, bir belgesel roman lezzetinde anlatıyor. Ben ki, içinde yaşayan gazeteci olarak her şeyi bildiğimi sanırdım..
Hasan Bülent Kahraman'ın Pazar Sabah'taki Nazım Hikmet analizi, olağanüstü. İnternette bulun okuyun ve görün, bir analiz nasıl yazılır?.
Güzel sözlere meraklıyım ya.. Nihat Hatioğlu Hocamın köşesinden bir Hadis.. "Kalbinde hardal tanesi kadar kibir bulunan kimse cennete giremez.."
Metin Sever'den alıntım, Konfüçyüs'ten. Hele bugünlerde herkesin kulağına küpe olmalı..
"En zor şey, karanlık odada kara kedi aramaktır. Hele odada, kedi yoksa.."
Milliyet'te Defne Samyeli, enfes bir gazetecilik yapmış.. Benim kuşağın efsanelerinden Arzu Okay'ı Paris'te bulmuş..
Çok iyi oyuncuydu Arzu. Ama Türk sinemasının çöküş, yani hafif porno devrine rastladı. Bazı sinema işletmecileri, bu light pornonun arasına "Parça" atarak hard porno haline getirirlerdi.
Defne'nin tek hatası.. "Erotik" diyor.. Hayır.. Erotikle, porno arasında dağlar kadar fark var. Türk sinemasının en erotik filmi, bana sorarsanız, Susuz Yaz'dır..
İzzet Çapa'nın Hürriyet'te Ayşe Özyılmazel söyleşisi de çok şekerdi. Konu Ayşe olunca, ben de varım tabii.. Bu konuyu ayrı yazacağım.