Muhterem diyor ki.. "Ormandan kaçmış bir hayvan düşünün. Onun yeri kafes değil, tabiattır.."
Şimdi böyle düşünen biri için, Kadıköy ile özdeşleşen, Kadıköy İskele Meydanı'nın simgesi haline gelen Boğa Heykeli, her gün önünden binlerce insanın geçtiği, buluşma randevularının önünde verildiği yerde mi durmalı, yoksa kimselerin gidip görmediği, adım atmadığı Beylerbeyi Sarayı'nda mı?.
Bilir misiniz?. Bu heykel aslında çift yapılmış. Biri saraydaymış meğer.. Gören, duyan var mı, 150 yıldan beri, öteki nerdeyse efsaneyken..
Milli Saraylar Daire Başkanı Bülent Arı denen zat, Sultan Abdülaziz'in sipariş edip sarayı için yaptırdığı bu heykelleri toplama kararı almış. Sadece Kadıköy'ün boğası değil, Emirgan Atlı Köşk'e adını veren "At" da gidiyor hapse.. Onu da her gün binlerce kişinin görmesi engellenecek.
Amma velakin ayni seriden yapılan iki aslan heykeli geri istenmiyor. Onlar oldukları yerde kalmaya devam edecekler..
Bu farklı muamele neden?.
Çünkü aslanlar Genelkurmay'ın kapısında duruyor..
"Milli Saraylardan çıkan bu heykelleri millet adına istiyoruz" diye caf caflı laflarla heykelleri milleten kaçırmaya kalkışan müdürün gücü CHP'li Belediye ve özel teşebbüse yetiyor ama, askere gelince, tısss!..
"Askeri vesayet dönemi bitti" diyenler de, tısss!..